Ağaçlar  Hışırdıyor…

Bulutlar uçuşuyor…
Bir kız oturmuş yeşilliklerinde kıyının…
Dalgalar…
Çarpıyor…
Devler gibi…
O ise,
İçini çekiyor…
Kapkaranlık gecede;
Kalbim öldü…
 Bomboş bu Dünya…
Hiçbir şey vermiyor artık arzulara…
Yanına al çocuğunu ne olur..
 Kutsal varlık..
Tattım yeterince yeryüzü mutluluğunu..
Ben…
Yaşadım,sevdim…
Boş yere akıp gidiyor…
Gözyaşları…
Ama söyle ne teselli eder, ne iyileştirir…
Gönlü…
Tatlı bir sevginin…
Kaybolmuş sevinci ardından…
Alın bu Dünyayı diye seslendi Bir Gün Göklerin ardından;
Zeus…

İnsanlara…

Alın sizin olsun…
Artık bu topraklar,mal…
Ama kardeşçe bölüşün aranızda…

Koştu…
Eli ayağı tutan…
Kendine bir pay için…
işe sarıldı herkes…
Genciyle,yaşlısıyla…
Çiftçi ürünlerini kaptı tarlaların…
Ava koyuldu Asilzade…
Ormanların içinde…
Ambarların aldığı kadar aldı…
Tüccar…
En iyi yıllanmış şarabı seçti…
Rahip kendine…
Kralsa;
Tuttu köprü başlarını…
Yol kavşaklarını…
Benim dedi…
Her şeyin…
Onda biri…
Bu bölüşme çoktan bitmiş…
Geçmiştiki,
Nice zaman…
Şair çıkageldi;
Çok….
Çok uzaklardan…
Ama hiçbir şey kalmamıştı…
Hiçbir tarafta…
Ve…
Bir sahibi vardı…
Her şeyinde…
Eyvah…
Unutacakmıydın beni böyle en sadık oğlunu sen,

Diye düşündü,yakındı haykırdı…
Uzun,uzun…
Attı sonra kendini…
Tahtın önüne…
Gezip durursan böyle hayaller ülkesinde…
Dedi Tanrı…
Söz söyleme artık bana…
Neredeydin peki?…
Dünya paylaşılırken…
Yanındaydım oldu cevabı Şairin;
Gözüm yüzündeydi…
Kulağım göklerin…
 Ahenginde…
Sarhoştu Ruhum…
Işığından affet…
Ne yapmalı şimdi dedi Zeus;
Dünyamız Gitti elden…
Ne tarlalar…
Ne Ormanlar…
Nede kırlar benim artık…
Ama yaşamak istersen…
Gökte benimle…
Açık olacak sana her gelişinde….

Mutlu  Yıllar…