Özür dilemek istiyorum.

Geçiktiğim için.

Niye mi geciktim? Malum solunum yetmezliği nedeniyle 5 gün hastanede tedavi ve evde havaların düzelmesini bekledim. Geçen haftaydı. Tozunu, havasını özlediğim gazeteye geldim. Çocuklar da özlemiş. Sarıldık kucakladık birbirimizi. Sanki yeniden başlıyormuş gibi, hatta yaş bile geldi iki damla gözlerimden. Grafikerimiz Ercan, içinden gelerek çok da samimi bir ifadeyle konuşarak, “Mehmet abi üçüncü sayfayı eksik hazırlıyorum. Çarşamba günü senin köşen yok diye tamamlayamıyorum. Artık yaz.” Dedi. Yazayım dedim ama bir aylık boşluk var kafamda bir şey yok. “Neyi nasıl yazayım?” Hem de sigara içmiyorum yazı da nasıl yazarım  diye aldı bir kara düşünce. Bir hafta izin istedim ve bu hafta hazırım deyiverdim işte.

Seçim senaryoları o kadar kolay yazılıverecek bir yazı değildi. Ama ben zorladım kendimi. İşte bu hafta kalemimden dökülenler.

2004 seçimleri öncesi de bazı önemli saptamalar yapmıştım Küçük Menderes Havzası için. Ödemiş ve Tire’nin yıllardır kısır çekişmeler yüzünden il olamayışlarını keza Küçük Menderes Havzası’nın cezalandırılmış topraklarını, bu havzadaki tarım ve ziraat üreticilerinin mutsuzluğu, çilesi ve hiç gülmeyen yüzlerinin görüntülerini taaaa o zamandır yani iki seçimdir yabana giden 160 bin oyun heba edilişini anlatmak istedim bu yazımda.

Bu yıl, yani haziran ayında yapılacak olan genel seçimler göreceğim 9’uncu seçim olacak. Demek ki 8 seçim görmüşüm. Nereden bakarsanız 40 yıl ediyor. Niye söylüyorum bunları? 1995 seçimlerinde Tire – Ödemiş ittifakı ile Neccar Türkcan, Halil Çulhaoğlu havza temsilcisi olarak Ankara’ya gitmişler. Sevinmiştik, gururlanmıştık. Ya sonra? 3 seçimdir niye temsilcimiz yok. İşte bu “YOK”un nedenleri…

Küçük Menderes Havzası 2. Bölge olarak seçimlere giriyor ama sadece havza olarak değil Karşıyaka ve Bornova da bu bölgeye dahil ediliyor. Adaletsiz ve acımasızca. Ödemiş, Tire, Bayındır, Kiraz, Selçuk, Beydağ ve beldelerin seçmen sayısı 150 ile 180 bin arası değişiyor. Sadece Karşıyaka ve Bornova’nın seçmen sayısı 700 bin. Şimdi… Parti genel merkezleri hangi seçmen sayısını kaale alır acaba?

Seçim bölgesi haritasını bu durumdan sonra değiştirme şansımız yok ancak çaresi var. O çare de liste sıralamalarında havzanın önemini bıkmadan yorulmadan, usanmadan genel merkeze kabul ettirinceye kadar mücadele verilmesiyle çözülür. Milletvekiliadaylığına soyunan ve havzanın sorunlarını bilen toprağın, tarımın, üreticinin içinden gelmiş olan adayların mensubu oldukları siyasi partilerin ilçe başkanları ile koordineli olarak çalışmaları, yemekler ya da toplantılar yaparak bir araya gelmeleri liste sıralamasında seçilebilecekleri yeri almalıdırlar. Öncelikle yapılacak ilk çalışma bu olmalıdır. Aday olacak adayların da mutlaka ve mutlaka tarımın, ziraatın içinden gelmiş olması çok önemlidir. Küçük Menderes Havzası, tarım ve üretim alanıdır. Yıllardır suyu akmayan, kuruyan Küçük Menderes nehrini canlandıracak projeler ve ineğin boynuzundan tırnağına, pamuğun kozasından yaprağına, bostanın çekirdeğini çok iyi bilmesi ve tanıması şarttır. Küçük Menderes Havzası seçmeninin de artık bu haksızlığı görerek kendi içinden temsilci seçmesi en doğru olanıdır.

İşte bu düşünceler ile;

Kuruyan Küçük Menderes’e hayat verin.

Bir damla suyunu denize dökmeyin.

Uyanın, ayağa kalkın artık Küçük Menderes halkı.

Toprağın ve çiftçinin yüzü gülsün artık.