Geçtiğimiz hafta yerel gazetede bir haber vardı. Kardeş Okul Projesi diye. Sanki daha ilk defa yapılıyormuşçasına İlçemizdeki bir özel okulun projesi olarak sunulmuş. Oysa benim ilkokul öğrenciliğim döneminde dahi olan her yıl okulların uyguladığı bir etkinliktir Kardeş Okul etkinliği. Önemli olan etkinliğin yeniliği eskiliği yapılıyor olması yâda yapılacak olması değil. Önemli olan konu İlçemiz yöneticilerinin çifte standarda imza atmalarıdır. Aralık ayının son günlerinde ilçemizde düzenlenen bilgi yarışmasını birincilikle bitiren bir semt okulumuz var o yarışmayı kazanan öğrencilerimiz var. Özel Okulun da (Kolej) katıldığı bu yarışmada bu semt okulumuz şampiyonluk ipini göğüslemiş ve ilçemizi İlimizde temsil etme hakkını kazanmıştır. Sayın Kaymakamım, Sayın Milli Eğitim Müdürüm şimdi size sormak istiyorum; “ Özel okulun idareci ve öğrencileriyle her fırsatta basında poz veren sizler bu bilgi yarışmasının yapıldığını ve sizinde temsilcisi olduğunuz bir devlet okulunun kazandığını unuttunuz mu ki gelip o okulun idarecisi, öğretmeni ve öğrencilerini niçin bir kere onore etmediniz? Unutmayınız ki marifet iltifata tabidir ve siz iltifatta bulunmadığınız sürece başarı beklemek sizlerin ne hakkıdır ne de görevi”

 

Bazı liselerde öğrenim gören öğrencilerden, velilerinden hatta çalışan öğretmenlerinden sınıfların sadece kaloriferle ısıtılmaya çalışılmasına karşın idari odalarda kaloriferle birlikte klimaların da çalıştırılarak idarecilerin kendi çalıştıkları ortamları ısıtmalarına rağmen sınıfların ısısıyla hiç ilgilenmedikleri yönünde duyumlar almış, gidip yerinde de tespit etmiş durumdayız. Eğer sadece kaloriferin ısısı yetmiyorsa sınıfları yaşam ısısı düzeyine getirmek için idarelerin gerekeni yapması gerekirken kendi ortamlarını ısıtmakla yetinmesi hangi kanunla, yönetmelik ve tüzükle ya da hangi insani ve sosyal kuralla açıklanabilir?

 

Buradan ilçemiz idarecilerine bir S.O.S vermek istiyorum. Dolaştığım bazı okullarda gördüm ki mevcut yakacak kömür 1.yarıyılı ya çıkarır ya çıkarmaz. İkinci yarıyılda çocuklarımızı üşütmemek için gerekli önlemleri almaları gerekmektedir. Çünkü bu yıl her yıldan daha çetin bir kış yaşamaktayız. Eğitim öğretim görmek için okullara gelen yavrularımızı hasta ederek evlerine göndermenin eğitim öğretim açısından hiçbir kıymeti harbiyesi yoktur.

 

Yine bazı okullarda yaptığımız gözlemlerde ve aldığımız şikâyetlerde uzun süreli rahatsızlığı bulunan öğretmenlerin yerine okullara öğretmen görevlendirilmeyerek sınıfların zaten mevcudu çok olan diğer sınıflara dağıtıldığı ortaya çıkmıştır. Kusura bakmayın ama sormak zorundayım Sayın Milli Eğitim Müdürüm siz eğitimin kalitesi için bir şey yapıyor musunuz? Cevap vermezsiniz yâda, ne bileyim, belki de “yalanlama” başlığıyla bizleri doğrularsınız ama benim ilgilendiğim gerçekten işin bu tarafı değil. İlgilendiğim acı da olsa gerçeklerle sizi yüz yüze getirerek acaba görevinizin gereğini yapmanızı sağlayabilir miyim? Kısmı.

 

 

Sürçü lisan eyledikse affola.

 

Bu vesile ile ayrıca tüm basın çalışanlarının basına emek verenlerin 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Gününü kutlarım.

 

Hoşça kalın sağlıcakla kalın.