İş, aile, diğer sorumluluklar yani her bireyin bir şekilde dâhil olduğu hızlı yaşam temposu, kişilerin kendilerine rahatlamak için zaman yaratmasına izin vermemektedir. Her şeye yetişmek telaşında olan bizler genelde uykumuzdan fedakârlık ederiz. Ancak bu noktada atlamamamız gereken bir gerçek var; “Uyku hem zihin hem beden sağlığımızı etkiler”.

Uyku her yeni güne dinlenmiş olarak başlamamızı sağlıyor olsa da, uyku esnasında iç organlarımız çalışmaya devam ederler. Uyku daha net düşünebilmemizi, reflekslerimizin daha kuvvetli olmasını ve daha iyi, daha kolay odaklanabilmemizi sağlar. Uykusuz olmak, problem çözme, karar verme, detaylara hakim olabilme yeteneğimizin azalmasına ve normale göre daha sinirli olmamıza neden olur. Uykusuz kişilerin trafik kazası geçirme riski de yüksektir.  Ayrıca az ve kalitesiz uyku uyumak sürekli hale gelirse, kişinin depresyona yakalanma olasılığı da yükselebilmektedir. 

Uzmanlar, uykunun sadece beynimiz için değil, vücudumuzdaki her doku için gerekli olduğunu ifade etmektedirler. Büyüme ve stres hormonlarını, bağışıklık sistemimizi, iştahımızı, nefes alıp vermemizi, kan basıncımızı ve kalp sağlığımızda etkilemektedir.
Araştırmalar, yetersiz uykunun obezite ve kalp hastalıkları riskini de arttırdığını göstermektedir. Gece boyunca, kalp atışınız, solunumunuz ve kan basıncınız inişli çıkışlıdır, bu durum kalp damar sağlığımız için önemlidir. Vücudumuz uykuda hücrelerin yenilenmesini, vücut enerjisinin kontrol edilmesini sağlayan hormonları salgılar. Bu hormonlardaki değişim vücut ağırlığımızı da etkilemektedir. 
Son yapılan araştırmalar tüm bu bilgilere ek olarak uykunun aşıların daha etkili olmasında önemi olduğunu da ortaya koymaktadır. Grip aşısı yapılan uykusunu almış insanların hastalığa karşı daha güçlü oldukları araştırmalarla kanıtlanmıştır.
Gece uykusu 4-5 uyku döngüsünden oluşmaktadır. Her döngü ise derin uyku ve REM uykusu denen iki dönemden oluşur. REM (hızlı göz hareketi) dönemi, rüya görülen uyku aşamasıdır. Gece ilerledikçe REM uykusu artar. Bu durum uykunun biyolojisi ile alakalıdır. Bireyler arasında farklılık göstermekle birlikte ortalama olarak bir yetişkinin 7-8 saatlik bir gece uykusuna ihtiyacı vardır. Bebekler genel olarak günde 16 saat uyurlar. Çocuklar en az 10 saatlik bir uykuya ihtiyaç duyarlar. Gençler için ise 9 saatlik uyku genel olarak yeterli gelmektedir. Uzmanlar, uykunun güçlendirici etkisine maksimum düzeyde ulaşabilmek için kaliteli bir gece uykusunun şart olduğunu söylemektedirler.
Uyku pek çok şekilde bölünebilir. Kafein ya da bazı ilaçlar uyarıcı özellikleri nedenli ile bireyin uyumasını zorlaştırabilir. Dikkat dağıtan şeyler örneğin elektronik aletler (TV’den gelen ışık, cep telefonları, tabletler vb.) bireyin uykuya dalmasını zorlaştırıcı özelliktedirler.
İnsanlar yaşlandıkça hastalıklar, ilaçlar ve uyku bozuklukları nedeni ile yeterince uyku uyuyamayabilirler. Yaştan bağımsız olarak nüfusun büyük çoğunluğunun kronik uyku bozukluğu şikayeti olduğu bazı kaynaklarca belirtilmektedir. En yaygın görülen uyku problemi insomnia (uykusuzluk) ve uyku apnesidir. İnsomnia problemi olan kişiler uykuya dalmakta ve uyku halinde kalmakta problem yaşarlar. Uykuya dalmak ile ilgili endişe hali bu durumu iyice kötü hale getirmektedir. Pek çok birey dönem dönem insomnia problemi yaşayabilir. Ancak kronik insomnia (bir ayı geçen bir süre zarfında haftada 3 günden fazla süren uykusuzluk)  konsantre olmakta zorlanma, yorgunluk, sinirlilik gibi ciddi günlük problemlere neden olabilir. Nefes alma teknikleri, gevşeme egzersizlerinin yanı sıra bazı durumlarda ilaç da verilebilmektedir. Uyku ilacı almadan önce bireyin kesinlikle önce doktoruna başvurması gerekmektedir. Bu ilaçların yan etkileri de bireyin kendini yorgun hissetmesine neden olabilir.
Uyku apnesi olan kişiler, yüksek seste düzensiz horlarlar. Ancak, her horlayan kişinin uyku apnesi problemi yoktur.  Uyku apnesinde nefes alıp verme birden fazla kez durur ve zayıflar. Uyku apnesi varsa, kişi yeterli miktarda oksijen alamaz ve beyin soluk borusunu açmak için uyarıya geçer ve uykuyu bozar. Uyku apnesi tehlikelidir. Oksijen miktarının azalışı ile birlikte kan basıncı (tansiyon) aniden yükselir, kalp ritmi bozulur, beyin tekrar nefes alıp verebilmesi için kişiyi uyandırır. Başlangıç düzeyinde uyku apnesi probleminiz var ise, yan dönerek yatmayı, egzersiz yapmayı ve kilo fazlalılığınız var ise kilo vermeyi deneyebilirsiniz. Bazı durumlarda kişinin ameliyat olması da gerekebilir. Birey kronik olarak horluyor ise, uyku esnasında nefes alma ihtiyacı ile uyanıyorsa, gün boyu uykulu hissediyor ise doktoruna danışıp şikayetlerini anlatmasında fayda vardır. İnsomnia ve uyku apnesinin insan sağlığı üzerindeki etkileri ile ilgili çalışmalara devam etmektedir.
İyi bir gece uykusu sağlığımız için önemlidir. Güvenli ve verimli bir gün geçirebilmek için iyi bir gece uykusu uyuduğunuzdan emin olmalısınız.
Sağlıklı Günler Dileriz


27.5.2014
Yazan: Figen Selli
Danışman: Ecz. Çiğdem Selli Karakaya
Kaynak: http://newsinhealth.nih.gov/issue/apr2013/feature1