Milletleri kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir. Öğretmenden, eğiticiden mahrum bir millet henüz millet namını almak yeteneğini elde edememiştir. Ona basit bir kütle denir, millet denmez.

M.Kemal ATATÜRK (14.10.1925, İzmir Erkek Öğretmen Okulu)

Değerli okurlar eğer bir şeyler yolunda gitmiyor ve insanımız da bundan zarar görüyor, mağdur oluyorsa bizler de sosyal bilinç gereği, bu konuları, şimdilik böyle köşelerimizde işleyerek dile getirmeye, kamuoyuyla paylaşmaya çalışıyoruz. Bilindiği gibi mevsim kış, şartlar ağır. İlçemizde tam 59 Eğitim Kurumu bulunmakta olup, devlet bu güne kadar bu kurumların odun ve yakıcı eleman ihtiyaçlarını karşılamamakla birlikte, kömür ihtiyaçlarını karşıladı. Ancak bu yıl neredeyse kışın ortasına gelmemize rağmen halen okullarımıza kömür gelmemiştir. İl ve İlçe Milli Eğitim Müdürlükleri sadece bu iş için bir kaç komisyon oluşturmaktadır. Kışın ortasında halen okullarımızın yakacak kömür ihtiyaçları karşılanmamışsa “o kurulan komisyonlar ne yapar, işleri nedir,” diye insanın sorası geliyor. Kurumlarımızın içinde pansiyonlu okullarımız da mevcuttur. İlçemiz Milli Eğitim İdaresine emanet edilen bu çocuklarımızı bizler ne kadar daha soğukta tutacağız Allah aşkına. Bu kadar bürokrasi insanı pes ettirir, çileden çıkartır vallahi.

Geçen haftaki yazımda benim için çok önem teşkil etmediğinden alt paragrafta sizlerle paylaştığım konu olan Sait KESELİ’nin köşe yazısında top yekûn eğitim camiasına yönelik isnat ve iftiralarla dolu yazısından bahsetmiştim.

Önümüzdeki hafta Perşembe günü 24 Kasım Öğretmenler günü ve İlçe İdaremiz bu öğretmenler gününü en güzel şekilde kutlamak için de komisyonlar kurdu, defalarca toplandılar ve daha da toplanmaya devam edecekler O gün, yani 24 Kasım günü geldiğinde de eli öpülesi öğretmenlerimizin gününü kutlayacağız. Ama bu İsnat, iftira ve olumsuzlukların gölgesi altında ne kadar kutlanabilirse o kadar kutlanacak.

Durum bu mahalde iken ben buradan Milli Eğitim İdare kadrosuna bir kaç çağrıda bulunmak istiyorum; Sayın idareciler ve ilgili komisyonlar nerdeyse kışın ortasına geldik. Ancak sosyal devlet ilkesi gereği, okullara verilmesi gereken ve ödeneği 2011 yılının Ocak ayında karara bağlanan yakacaklar, henüz okullarımıza ulaşmamıştır. Lütfen bürokrasiyi bırakıp gerçek ihtiyaçların bir an önce karşılanması için gerekli sorumluluklarınızı yerine getirin.

Top yekûn eğitim camiasına isnat, iftira ve hakaretlerde bulunulmuş olup, devlet’in “İsnat ve iftiralara karşı memurunu koruması” ilkesine istinaden yükümlülüklerinizi yerine getirerek lütfen gereğini yapınız. Unutmayınız ki öğretmenine düşman bir toplum, cahil kalmakla yüz yüzedir ve cehalet de esaretle eşittir. Ayrıca sizler de birer öğretmensiniz. Bu kadar isnat, iftira ve karalama karşısında bunca zamandır nasıl sessiz kaldığınız kamuoyunca merak konusudur. Lütfen kamuoyunu aydınlatınız.

Tüm öğretmenlerimin ve eğitim camiasının öğretmenler günün kutlar, tüm milletime sağlık ve esenlikler dilerim.