Seçim üzeninden 2 ay geçti. Hala hükümet kurulamadı. Seçim öncesi halka verilen vaatler yerine getirilmedi. CHP’ye kızgınım. “Seçimin ertesi günü ilk işim Kaç-Aksaray ve 17-25 Aralık yolsuzluğu ile ilgili meclise önerge vermek olacak” diyen vekiller hala neyi bekliyor? Yoksa koalisyon ortağı olmayı mı? Hükümete girerlerse vazgeçecekler mi? MHP’ye kızgınım. Seçimden önce aleyhinde ateş püskürdüğünüz, seçim sonrası süngüsü düşen cumhurbaşkanını ve AKP’yi yeniden canlandırdınız. “Devlet adamlığını Ecevit’ten öğrendim” diyen Bahçeli, rakibine altın tepside meclis başkanlığını sundu. Kaçak deyip gitmem dediği cumhurbaşkanı sarayına adamlarını gönderdi. Bu kaçıncı destek? HDP ile olmaz diyorsunuz. AKP’nin yaptıkları ne olacak? HDP’ye kızgınım. “Silah bırakın” demek şimdi mi aklınıza geldi? PKK yol keserken, karakol bombalarken, bayrak indirirken, iş makinelerini yakarken, polis ve askerimizi öldürürken kaç yıldır çıtınız yok, şimdi sıkıştınız “MHP’li ve HDP’li el ele verip sokağa çıksın” diyorsunuz. AKP’ye kızgınım. Yıllarca çözüm süreci deyip uyuyan devi uyandırdınız. Biten terörü dirilttiniz. Şimdi oyunuzu arttırıp tek başına iktidar olma uğruna saldırıya geçtiniz. Suruç olayı sonrası yakaladığınız zanlıları, göstermelik birini tutup hepsini salıverdiniz. İncirlik üssünü açıp ABD’nin yıllar süren hayalini gerçekleştirdiniz. Müslümanları bombalatmak için Hıristiyanlara üs açtınız. Başınıza yeni bir bela açtığınızın farkında mısınız? Bu ABD uçakları yarın İncirlik üssünden kalkıp Şam’ı, Tahran’ı hatta Rusya’yı bombalayıp bizi savaşa sokarlarsa ne yapacaksınız?

YALAKA BASIN

Yandaş basın iyice sapıttı, yalakalaştı. Yalan haberleri manşetten verip halka gaz vermelerine, yanlış yönlendirmelerine alıştık ama bu kadarı da ayıp. Geçen hafta bir yandaş gazetede manşet: “82 Halep” Hani ABD’ye İncirlik üssünü açtık ya, IŞİD bırakıldı, içteki arzu Esad’ı devirmek ön plana çıktı. Bundan sonra 83 Şam, 84 Musul, 85 Kerkük, 86 Kudüs. Atın atabildiğiniz kadar. Biz Ermenistan’ın doğu bölgelerimizi kendi toprağı gösteren haritalarına karşı çıkalım, siz Halep’i Türk toprağı yapan haritalar yayınlayın. Sonra “Yurtta Savaş, Dünyada Savaş” karşı sözünü atasözünüz yapın. Ne günlere kaldık!

NE OLACAK BU HÜKÜMET İŞİ?

Söyleyeyim, hiçbir şey olmayacak. Ben daha önce de dedim, AKP-CHP koalisyonuna karşıyım. Gerekçem hükümet ortağı olunursa halka verilen vaatlerden vazgeçilebilir olması. Ha AKP yolsuzluk dosyalarını açıp soruşturmaları başlatmayı, cumhurbaşkanının görev ve yetkilerini anayasal sınırlara çekmeyi, Erdoğan’ı Çankaya Köşküne göndermeyi kabul ederse olabilir. Gönlümden geçen her zaman dediğim gibi CHP+MHP+HDP koalisyonu. Tabi HDP şimdi ikna olduğu PKK’nın tamamen silah bırakıp eylemleri sona erdirmesi, özerklikten vazgeçmesi koşulu ile. AKP azınlık hükümeti felaket olur. Seçime bu hükümetle gidilirse AKP tek başına iktidar olur. Erdoğan’ın isteği de bu. Operasyonların temelinde yatan iktidarı kaybetme hırsı. Seçimden bir yıl öncesinden bu yana hiç mi şehit vermedik? Hiç mi olay olmadı? PKK’ya karşı bir önlem alındı mı? Neden şimdi harekete geçildi?

İKTİDAR YETKİSİ OLMAYAN HÜKÜMET

Sanırım bu konuda dünyada tek ülkeyiz. Yeni hükümet kurulmamış, eskisi yeni hükümet kurulana dek idare edecek. Doğrusu bu, ama bizde değil. Şu an milletvekili olmayan: Ömer Çelik hükümet kurma çalışmalarında AKP heyeti başı(Erdoğan öyle istiyor). Mevlüt Çavuşoğlu dış politikada savaş kararı alıyor. Faruk Çelik memur sendikalarıyla görüşüyor. Bülent Arınç basın sözcüsü olarak açıklama yapıyor. Burhan Kuzu "Koalisyon duydum mu, kaşınıyorum, alerjim tutuyor" diyor. İktidardan düşünce daha çok kaşınacak, derdi o.

AYM, Yargıtay, Danıştay kararları önemli değil. Yönetmelik ve kararnamelerle işi götürüyorlar. Bir de “Milli iradeyi temsil ediyoruz” denmez mi?  Bunun neresi milli irade? Toplantı ve Gösteri Yürüyüşü anayasada serbest, bunlara göre valinin ağzından çıkacak iki kelimeye bağlı. Dershanelerin kapatılması anayasaya aykırı, kim takar anayasayı! YAŞ kararları açıklandı, yeni görevler belirlendi. Peki, Balyoz ve Ergenekon davalarında beraat eden subayların durumları ne oldu? Hiç. Madem haksızlığa uğradılar, niçin gereken yapılmıyor? Görevlerine niye iade edilmiyor? Aynı şekilde öğretmenlere 15 yıl rotasyonu çıkardılar. Buna inanıp atama isteyen öğretmenler okul değiştirdi. Şimdi rotasyondan vazgeçtiler. Tayin istemeyenler yerinde kaldı, diğerleri haksızlığa uğradı. Ben olsam dava açarım.

ALDATAN-ALDANAN OLMAYACAĞIZ DEYİP HEM ALDATAN HEM ALDANAN OLDULAR.

Ergenekon-Balyoz olayında: "Suçluyla suçsuzun, gerçekle yalanın, doğruyla yanlışın aynı torbaya konularak yürütüldüğü operasyonlarla, şahsım başta olmak üzere, tüm ülke yanlış yönlendirildi. Aldatıldık.”(Önce savcısıydı). Arınç: "Kandırıldık aldatıldık diyemeyiz, biz her şeyden haberdardık.”(Yani göz yumduk). Akdoğan: “Çözüm sürecini istismar, ihanet durumu yaşadık.

Bayrak indirilirken, mahkemeler kurulurken, pasaport kontrolü yapılırken neredeydiniz? Şimdi çıkmış utanmadan “aldatıldık” diyorsunuz. Devleti yöneten kişiler hiçbir şekilde sorumluluğu üzerine almayıp, "aldatıldık" diyerek işin içinden sıyrılabilirler mi? AKP seçmeni sadece bu açıklamalara kulak verse, yorumlasa bile yeter. Umudumuzu kaybetmedik. Saygılarımla, hoşça kalın.