Yazmayayım dedim, sabrettim. Ancak şu an patlama noktasındayım. Gerçekten de bu ülkede mantıklı düşünmek mümkün değil.


Daha 15-20 gün önce “Kararı bekleyeceğiz, ligler 9 Eylülde başlayacak. Takımlarımızın Avrupa Kupalarına katılmasında sorun yok.” diyen TFF, Fenerbahçe'yi “UEFA öyle istedi” diye Şampiyonlar Ligi'ne göndermeme kararı alıyor. Daha sonra Şampiyonlar Ligi'nin marka değerini önemli sayan UEFA, federasyonun “Dosyada 3 maçta adı var.” dediği Trabzonspor’un Şampiyonlar Ligi'nin marka değerini bozmayacağını düşünüp kuraya dahil ediyor. Federasyon başkanı canlı yayına çıkıp “UEFA'nın kararında polisin iddiaları ve medyadaki haberler etkili oldu” diyor. Soruşturmada adı geçen Beşiktaş'ın ise “İyi niyeti dolayısıyla kupaya katılımında bir problem çıkmadığını” söylüyor. UEFA “Kararı Türkiye Futbol Federasyonu aldı” deyip sorumluluğu üzerinden atıyor. TFF “Ben bu kararı UEFA'nın sopayı göstermesi sonucu aldım” diyor. Anlayana aşk olsun. Beyler bu ne perhiz bu ne lahana turşusu.


Önce şöyle bir düşünelim. Bu UEFA haklarında kesinleşmiş şike cezası bulunan Milan’ı 2006’da ve Porto’yu 2008’de Şampiyonlar Ligine almakta sakınca görmemişti. Aynı UEFA, FB olduğunda nasıl böyle bir karar verebiliyor? UEFA, bu kararı neden kuranın bir gün öncesi alıyor? UEFA bu kararı neden kendisi değil de Federasyon'a baskı yaparak aldırıyor? UEFA Savcıyla görüştüğü temsilcisine sadece FB ile ilgili bilgi-belge sorup BJK ve Trabzon hakkında hiç bir şey sormuyor mu?


Federasyon bu kararı Fenerbahçe'nin itiraz etmesine imkân vermemek için mi son anda veriyor? UEFA’dan baskı geldiğini söyleyen Federasyon, UEFA’ya “Marka değeriniz Milan'la Porto'yu Şampiyonlar Ligi'ne alırken zedelenmiyor da Fenerbahçe hakkında kesin bir karar yokken mi zedeleniyor?” diye niye soramıyor. Beşiktaş'ı iyi niyeti kurtardı ne demek? Şike yapıp sonra “Biz iyi niyetliyiz.” deyince işler halloluyor, temize çıkılıyor mu? Yazıklar olsun Fenerbahçe yöneticilerine. Kafası çalışan, uyanık bir yönetici yok demek ki.


Size soruyorum sevgili okurlarım. Hangi takımı tutarsanız tutun, bu kararın hukukla bir ilgisi var mı? Savcının "Fenerbahçe Sivas'ı yenmese soruşturma olmayacaktı." sözü bir şeyler anlatmıyor mu? Daha mahkeme aşamasındaki bir konuyu dallanıp, budaklandırıp ülke aleyhine dönüştürürsen olacağı budur. Bu yalnız Fenerbahçe’ye değil Türk futboluna büyük bir darbedir.


Bir süre sonra Fenerbahçe suçsuz çıkarsa ne olacak? Fenerbahçe’nin zararlarını kim ödeyecek? İtibarını nasıl iade edecekler? Alnımıza yazılan bu yazıyı nasıl silecekler? UEFA topu federasyona attı. “Sen verdin kararı. Bana ne” deyip sıyrılacak. Milan’ı, Porto’yu örnek gösterip takımın hakkını savunacağına basiretsizce yukarıdaki cümleleri sarfetmek, federasyonun ayıbıdır. Ve derhal istifa etmelidir.


Baştan beri söylüyorum. Eğer gerçekten olay doğru ise, Fenerbahçe şikeye başvurmuşsa, takımımı Bank Asya ligine düşürsünler. Hiçbir şey demem. Ama sen hem “daha kesin delil yok” de, hem “lige devam et, geçen yılın şampiyonusun” de. Ondan sonra da “Şampiyonlar ligine gitme” de. İsyanım buna. Hem de ben değil, UEFA istiyor diye. Senin aylardır veremediğin kararı, UEFA gözlemcisi nasıl bir saatte verdi. UEFA web sitesinde diyor ki. “TFF Fenerbahçe’yi şikeye karıştığı için Şampiyonlar ligine göndermeme kararı aldı. Bu karara saygı duyuyoruz.” Bu yazı ola ki FB bir gün aklanırsa UEFA hiç tazminat ödemeyeceği anlamına geliyor.


Sevgili futbolseverler, aynı durum tuttuğunuz takımın başına gelse, aynı kararlar alınsaydı, tepkiniz ne olurdu? Daha yargı aşaması sonuçlanmamış, mahalle dedikoduları dikkate alınarak bir takım linç ediliyor. Daha doğrusu Türk futbolu linç edildi. Federasyon bu kararı ile bir futbol cinayeti işlemiştir.


Son edindiğim bilgiye göre Fenerbahçe, UEFA ve TFF’ye karşı CAS’ta açacağı davada Bosman Kanununun mimarı avukat Dupont ile anlaşmış. Dupont’un “Davayı % 100 kazanacağım, bu yıl Şampiyonlar ligini oynatmayacağım.” dediği ve Fenerbahçe adına yüklü bir tazminat alacağı söyleniyor.


Sevgili Fenerbahçeliler. Zaman, büyüklüğümüzü göstermenin ve bu rezaletin karşısında dik durmanın zamanıdır. Panik yok. En büyük kolay olunmuyor.


Tüm okuyucularımın mübarek Ramazan Bayramını kutluyorum. Saygılarımla hoşça kalın.


 


Fenerbahçe