Birleşmiş Milletler Uluslararası Tarımsal Kalkınma Fonu (IFAD), Kalkınmada Planlama ve Çözüm Yönetimi projesi çerçevesinde Tire Süt Kooperatifi’nde incelemelerde bulundu. IFAD yetkilileri önümüzdeki yıl Roma’da yapılacak Çalıştaya, deneyimlerini paylaşması için Kooperatif Başkanı Mahmut Eskiyörük’ü davet etti.

Ercan ÇELİK


Azerbaycan, Bosna Hersek, Cibuti, Ermenistan, Fas, Gazze, Batı Şeria, Gürcistan, Kırgızistan, Lübnan, Mısır, Moldova, Özbekistan, Sudan, Tacikistan, Tunus, Ürdün ve Yemen tarım sektörü temsilcilerinden oluşan 125 kişilik heyet, IFAD yetkilileriyle birlikte iki günlük program çerçevesinde kooperatifine teknik gezi düzenleyerek faaliyetler hakkında Başkan Mahmut Eskiyörük’ten bilgi aldı.



DÜNYA'DA AÇLIĞI VE SAVAŞI ÖNLEMEK İSTİYORSAK, KOOPERATİFLEŞMEK ZORUNDAYIZ

Tarım ve Hayvancılıkta örgütlemenin önemi hakkındaki soruları yanıtlayan Eskiyörük,  dünya pazarında hüküm süren vahşi kapitalizm karşısında aile işletmelerinin hayatta kalmasının tek yolunun kooperatifleşme olduğunu vurgulayarak; 

“Tarım ve hayvancılık konusunda iki görüş hakim. Bunlardan birincisi şirket tarımcılığını, yani tekelleşmeyi savunan zihniyettir. Bu yöntem ülkenin sosyoekonomik hayatına dinamit koymak demektir. Çünkü şirketler kar amacıyla kurulur ve karlılığı azaldığında o işi bırakabilir. Bu da dünyadaki gıda dengelerinin bozulması ve açlık anlamına geliyor. Diğer görüş ise tarımın el değiştirmemesi gerektiğini ve aile tarımcılığının gereği olan kooperatifleşmeyi savunan yaklaşımdır. Doğru olan da bu görüştür. Bir taraftan şirket tarımcılığının önünü açarken, diğer taraftan aile işletmeciliğinden bahsetmek mümkün değildir, ikisi bir arda olmaz. Büyükler tekelleşerek, küçüklere yaşama şansı tanımazlar. Bu yüzden küçükler korunmalı, korunmazlarsa yaşamaları mümkün değildir. Korumayı sağlayacak mekanizma ise kooperatifleşmedir. Küçük işletmeleri yok etmek yerine birleşerek kooperatif çatısı altında büyümeleri sağlanmalıdır. Aile işletmelerini üretimden uzaklaştırdığımız takdirde köyünde geçimini sağlayamayan insanlar göç eder ve şehirler yaşanmaz hale gelir. Kırsalda ekonomik iyileşme sağlanarak köyden kente göç önlenirse toplumsal barış sağlanır. Dünya'da açlığı ve savaşı önlemek istiyorsak, kooperatifleşmek zorundayız” dedi.

Devletin, tarımsal destekleme politikalarını oluştururken kooperatifçiliği geliştirecek teşvikler vermesi gerektiğinin altını çizen Başkan Eskiyörük şöyle devam etti:
“Devlet öncelikle kooperatifleşmenin öcü olmadığını anlamalı ve üreticinin örgütlenmesinden korkmamalı. Desteklemeler bireylere yapılmamalı, direkt olarak çiftçi desteklenmemeli. Önce çiftçi örgütleri güçlendirilmeli, çiftçileri o örgütler güçlendirmeli. Çiftçi örgütleri denetlenmeli, çiftçiyi de o örgütler denetlemeli. Şuanda ülkemizde yüzde 50 devlet hibesiyle makine veriliyor, yüz kişinin içinden 5 kişi bundan faydalanabiliyor. Ayrıca hibeyle verilen makineden sadece hibeyi hak eden kişi faydalanabiliyor. Oysa, bizim kooperatif olarak aldığımız makinelerimizin hepsi şu anda ovada çalışıyor. Sırayla bütün ortaklarımızın ekimini yapıyoruz, otunu biçiyoruz, paketliyoruz. Bir tek mibzerle yüzlerce ortağımızın mısırını ekiyoruz. Bu yüzden ben devlete ‘Kooperatif olarak bizi destekleyin, üreticiyi de biz destekleyelim’ diyorum. Bu sistem üzerinden çalışılırsa, dünyanın her bölgesinde bir Tire Süt Kooperatifi oluşturulabilir. Ancak bu sistem kurulmadan, kooperatifçiliğin gelişmesi mümkün değildir. “Dünya bunu anlamalı” demiyorum artık anlamak zorunda” 


IFAD NEDİR
1977 yılında kurulmuş olan bu fon BM'nin bünyesinde faaliyet göstermektedir. Asıl amacı, başarı sağlamış modelleri gelişmekte olan ve gelişmemiş ülkelerde uygulayarak yoksul halkın gelirlerini yükseltme ve besin güvenliğini iyileştirme konularında yardımlarda bulunmaktır.

Editör: Haber Merkezi