Onbir ayın sultanı Ramazan ayının hazzını bize bir kez daha yaşatan Rabbimize sonsuz hamd ediyorum. Ümmet olarak içinde bulunduğumuz, buram buram maneviyat kokan  bu güzel ayı, yaz mevsiminin sıcak günlerine denk gelmesine rağmen, coşku ve heyecan içinde karşıladık. Sahurun bereketini, iftar anının heyecan ve mutluluğunu yaşamaya devam ediyoruz.  "Ramazan ayı, insanlara yol gösterici, doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olarak Kuran'ın indirildiği aydır. Öyleyse sizden kim Ramazan ayını idrak ederse onda oruç tutsun..."(Bakara 185) buyuruyor  Rabbimiz.


    O halde bize kayıtsız şartsız bu emre uymak düşüyor. “Emrin başımız üstüne Ya Rab” diyerek açlığa, susuzluğa, kötü söz söylememeye, kimseyi incitmemeye, haramdan sakınmaya, ibadetlere ağırlık vermeye, kısacası oruçlu olmaya özen gösteriyoruz. Bu ayda, bize düşman olduğunu bir kez daha gösteren nefsimizle mücadele ediyoruz. Ve maalesef görüyoruz ki bu sıcak günlerde, azımsanamayacak sayıda Müslüman, oruç tutmamayı tercih ediyor. Sanki böyle bir tercih hakkımız varmış gibi…  Gayet tabii her kul bireysel olarak hesaba çekilecek. Bu sebeple hiç kimseyi oruç tutmuyor diye suçlayacak, ayıplayacak değiliz. Rabbim onlara da bu mübarek ayın hazzını yaşamayı nasip etsin.

    Şimdi gelelim asıl konumuza. Ben geçen sene Ramazan ayında, aynı başlık ile kısa bir istekte bulunmuştum. Şimdi yine aynı istekte bulunacağım ama bu sefer oruç tutan kardeşlerime sesleneceğim. Evet değerli kardeşlerim eskiden  Rumlar, Ermeniler, Yahudiler ve Müslümanların birlikte yaşadıkları mahalleler varmış. Ramazan ayı geldiğinde öyle bir hal alırmış ki bu mahalleler, adeta bir edep seferberliği…Müslümanlara oruç tuttukları için son derece hassas, saygılı ve hürmetli davranırmış bu mahallenin gayri Müslimleri. Bu hikayelerle büyüdük. Tiremizde de çocukken lokantalarımızın boyanan camlarını görünce hatırımıza getirdik bu hikayeleri. Ancak kardeşlerim Dünya değişiyor. Ve Müslümanlarda değişiyor. Ancak Rabbimizin emirleri asla değişmiyor. Biz buna uymaya devam edeceğiz. Ancak öyle önüne geçilemez bir hal aldık ki, dini vecibelerimizi yerine getirirken yalnızlaştık. Yahudinin müslümana gösterdiği saygıyı bugün Müslüman kardeşlerimizden göremiyoruz. Ben bu sebeple oruç tutan kardeşlerime sesleniyorum. Lütfen oruç tutmayan kardeşlerimize BİRAZ SAYGI gösterin. Onlar Salı pazarında sigaralarını yüzümüze üflerken anlayışlı olun.

Lokantaların boyanan camlarını ararken lokanta dışına taşan yemek masalarını görmezden gelin. Oruç tutuyorsunuz diye oruç tutmayan Müslümanlara saygısızlık yapmayın! Bu ricalarım ile sözlerime son veriyorum. Ramazanınız mübarek olsun…