Kurtuluş savaşından bu güne memleketimiz, türlü ihanet senaryolarına maruz kalmış, türlü hainlerin tuzaklarına düşmüş, türlü türlü oyunlarla dışa bağımlı, üretemeyen bir ülke yapılmaya çalışılmıştır. Ülkemizin gelişmesini bir türlü hazmedemeyen şer güçler, bu cennet vatanı canları pahasına koruyan ecdadımıza da, büyük bir nankörlük ettiklerinin  farkında değillerdir.


     Başta Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, vatanın her karış toprağına kanlarını akıtarak, bizlere bu cennet vatanı armağan eden ecdadımıza binlerce kez teşekkür ediyor, ebedi mekanlarının Cennet olmasını yüce Allah’tan niyaz ediyorum. Ancak ecdadımızın canını hiçe sayarak kazanıp bize emanet ettiği bu coğrafya üzerinde, dış şer güçlerin emir eri gibi çalışan, millet ve devlet düşmanlarının var olması, bizi derinden üzmekte ve eminim ki ecdadımızın da kemiklerini sızlatmaktadır.

    Ülkemiz ne zaman gelişmeye başlasa, ne zaman bir atağa kalksa, ne zaman dışa bağımlı olmaktan kurtulma noktasına gelse Türk Vatandaşı diye bildiğimiz birileri çıkıyor ve Ülkemizi şer odaklarının emri ile sırtından bıçaklama gibi bir gafletin içine düşüyor. Ülkemizin gelişiyor olması, kendi ayakları üzerinde duruyor olması, paramızın değer kazanması, terörden kurtulması, Atatürk’ün de belirttiği gibi, muasır medeniyetler seviyesine çıkması bugün maalesef bazı kesimleri rahatsız etmektedir. Bu kesimlerin kendilerini “Atatürkçü” olarak tanımlaması, eylemlerini Atatürk adına yapmaları da son derece üzücüdür.

    Bugün bu vatan toprakları üzerinde huzur içinde nefes alıyorsak, bu ecdadımız sayesindedir. Nasıl oluyor da Atatürk’ün gece gündüz, canla başla kazanarak, bize emanet ettiği bu vatanın, dış güçler önünde, diz çökerek para dilenmesini Atatürkçüyüm diyen birileri istiyor? Bu konuda “Atatürk hayatta olsaydı” ile başlayan sayısız cümleler kurabilirim. Ama artık herkes biliyor ki gerçek Atatürkçülük, onun bize emanet ettiği vatana sahip çıkarak, onun değerlerini yaşatmak, onun ve ailesinin hayatını iyi irdeleyerek yaşanabilir. Yoksa 10 kasımlarda kravat takıp, 1 dakika saygı duruşunda bulunduktan sonra, Atatürkçüyüm diyerek türlü oyunlar içine girerek, ne Atatürk’ü ne de bizleri kandıramazsınız. Gerçekten Atatürkçü iseniz gelin bu vatana sahip çıkın. Ülkemize kazandırılan değerlere sahip çıkın. Bugün, ülkemiz gidip, Makedonya’nın Kocacık köyünde, Atatürk’ün babası Ali Rıza Efendi’nin doğduğu ve yaşadığı evi restore ederek, orayı bir “Anı evi” yapmak suretiyle, ecdadımızın değerlerine sahip çıkıyorsa, gelin siz de bugünkü kazanımlarımızla, muasır medeniyetler seviyesine yükseldiğimiz bu günlerde bu cennet vatana sahip çıkın. Çıkın ki bayrağımıza kanlarıyla rengini veren ecdadımıza Fatihalarımız, Yasinlerimiz yanında şükran ve minnetlerimizi ve ahde vefamızı da sunmuş olalım.

Saygılarımla.

Sağlıcakla.