Parti olarak referandum seçimi saha çalışmalarına başlayan partilerden olan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Tire İlçe Örgütü, hali hazırda çalışmalarını kırsal mahallelerde sürdürmekte. CHP Tire İlçe Başkanı Hakan Şenoyar, köy ziyaretlerini sürdürdüklerini söyledi. Köyleri tek tek dolaşacaklarını ve gittikleri her köyde ev ev vatandaşa ulaşıp yüzyüze görüşeceklerini belirten Şenoyar, kırsal mahallelerdeki çalışmaları tamamladıktan sonra, seçim öncesi son 20-25 günde ilçe merkezindeki mahallelerde referandum saha çalışmalarına başlayacaklarını ifade etti.
Parti üyesi olan arkadaşlarını cep telefonu mesajları yoluyla bilgilendirdiklerini ve seçim çalışmaları hakkında açıklamalarda bulunduklarını söyleyen Şenoyar, referandum seçimi çalışma programını tüm yönleriyle planladıklarını söyledi. Şenoyar, referandumda parti olarak neden ‘hayır’ diyeceklerini şu şekilde açıkladı.

ŞENOYAR, 18 YAŞINDA SEÇİLME KARARINI GERÇEKÇİ BULMADI
“Öncelikle bu (referandum) bir siyasi parti meselesi değildir. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan her kişi, ya demokratik cumhuriyeti ya da tek adam iktidarını seçecek.
İstenen maddelerde öyle ilginç söylemler var ki adeta halka akıl tutulması yaşatılmakta. 18 yaş sınırının kaldırılması, çok ilginç bir kavram. Sadece şunu belirtmek istiyorum. Halkımızın, kaç tanesi 18 yaşındaki çocuğunu milletvekili yapabilir. Bunu vesayetini ve sosyo-politik durumunu kaç aile kaldırabilir? Öncelikle halkımız bu soruyu kendine sorabilmelidir. Okul çağında, henüz kazancını eline almamış, gelecek endişesi taşıyan, filmlerde bile ‘+ 18’ ibaresi konulan bir ülkede kimin çocukları milletvekili olacak, halkımızın bu soruyu kendisine sorması gerekiyor!”


“PARTİLİ CUMHURBAŞKANI DEMOKRASİ DIŞIDIR”
“ ‘Partili Cumhurbaşkanı’ ifadesine gelecek olursak: Bu son derece demokrasi dışı olan bir düşüncedir. Parti devleti ve o partinin genel başkanı hem bakanlar kurulunu, hem cumhurbaşkanlığını temsil edecek. Bu, direkt yargı, yasama ve yürütmeyi tek elde toplayacak bir sistemdir. Buna sistem bile demek doğru olmaz. Bu kişiye özel bir yönetimdir. Düşünün, seçmiş olduğunuz bir kişiye, denetleme yetkisini de veriyorsunuz. Nasıl veriyorsunuz? Anayasa Mahkemesinin 15 üyesinin 12’sini direkt kendisi atıyor. Kalan 3 üyeyi de iktidar partisi dolayısıyla, genel başkan kendisi olduğundan dolayı, tamamını kendisi atamış oluyor. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun 13 üyesinin 6’sını direkt kendisi, geri kalan 7’sini de dolaylı olarak iktidar partisi eliyle yine kendisi atamış olacak. Bu da denetimin de kendisinde olacağını göstermektedir.”


ŞENOYAR, “DEMOKRATİK DEVLET ANLAYIŞINA TERS” DEDİ 
“Hayır demezsek, Cumhurbaşkanına; direkt kanun çıkarma, kurumları kurma ve kapatma, kuvvet komutanlarını atama ve görevden alma, bakanların atanması ve görevden alınması yetkisini ve buna benzer demokratik devlet anlayışına ters tek kişinin idaresi gelecektir.
Bu anlayışa hayır demezsek, 15 senedir kendi elleriyle yarattıkları terörü, daha da bölücü noktaya getirmiş olacağız. Kaldı ki, ‘hayır demezseniz terörü bitireceğiz’ diyenler, oylanacak olan 18 madde içerisine terörle ilgili hiçbir madde koymamıştır. 
Cumhurbaşkanının ‘Yüce Divan’a sevki, kendisinin parlamentoyu fesih etme yetkisi sebebiyle imkansız olmakta. Çünkü, Yüce Divana sevk için gerekli olan milletvekili sayısı 400’dür. Bu da hem Cumhurbaşkanı’nı hem de onun atadığı bakanların yüce divana sevkini imkansız hale getirir.”


“BİZ ‘HAYIR’ DİYEREK AKP’Lİ ARKADAŞLARIN DA HAKKINI KORUYORUZ!” 
Biz bu Anayasa paketine, ‘hayır’ derken AKP’ye oy veren vatandaşların da hakkını koruyoruz. Daha düne kadar, Türkiye’de ‘adaletin bir gün herkese lazım olacağı’ ifadesini söylemiştik ve savunmuştuk. Demokratik Cumhuriyet, bir tarlaya benzer. Siyasi partiler de ayrı ayrı ürün ekmeyi vaat eden çiftçilerdir. Eğer tarla yoksa, hiçbir çiftçiye de iş düşmez. Eğer demokratik cumhuriyet yoksa, siyasi partiler de iş göremez. Netice de başımıza bir apartman yöneticisi seçerken, nasıl hiçbirimiz dairemizin tapusunu vermiyorsak, bu ülkenin başına getirdiğimiz yada getireceğimiz kişiye de tüm ülkenin tapusunu vermemiz de doğru olmaz. Hiç kimsenin kişisel menfaatleri ve beklentileri uğruna bir ülkeyi feda edemeyiz!”


“KARARI MİLLET VERECEK”
Allah korusun, çıkıp ileride, nasıl daha önce ‘kandırıldık’ dediler, daha ileriki süreçte tekrar ‘kandırıldık’ derlerse bunun hesabını kim verecek? İşte bu şartlarda demokratik ve Atatürk’ün üniter devlet yapısına sahip çıkmanın tam zamanıdır. İnanıyorum ki yüce milletimiz, bunun kararını en iyi şekilde verecek ve elinden alınmak istenen demokratik hakları için, ‘hayır’ diyecektir. 
Bu konuyla ilgili de bırakın siyasi partiyi; aynı görüşte olduğumuz eski siyasiler, farklı görüşte olduğumuz siyasilerle ve tüm duyarlı vatandaşlarımızla getirilmek istenen Anayasa maddelerini anlatıp halkın ‘hayırlara’ vesilesi olmasını sağlayacağız. Duyarlı tüm vatandaşlara ve siyasi arkadaşlara teşekkürü bir borç bilirim. Bu referandum halkımıza ‘hayır’lı olsun.

Editör: Haber Merkezi