İsrail’in Doğu Kudüs’teki Filistinlilere yönelik düzenlediği saldırılar Tire’de protesto edildi. Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA), Eğitim Bir-Sen, Diyanet-Sen İyilik-Der ve İHH Tire Temsilcilikleri İbn-i Melek Camii bahçesinde ortak basın açıklaması düzenledi. Öğle Namazı çıkışında düzenlenen basın açıklamasına pandemi nedeniyle kısıtlı sayıda kişi katıldı. Açıklamayı İyilik-Der Tire Temsilcisi Hakan Alpay okurken katılımcılar ellerindeki bayraklarla sloganlar attı.

Tügva Tire Temsilcisi Mesut Şaşmaz basın açıklamasının ardından HaberTire’ye konuştu. Türklerin İslam Alemi’nin umudu olduğunu söyleyen Şaşmaz, açıklamasını şu cümlelerle sürdürdü;

“Yüreğimizin bir yarısı Filistin’de diğer yarısı Türkiye’de. Şu anda İsrail’in hukuk tanımaz şekilde saldırıları bizleri ramazan ayında bayram arefesinde ciddi şekilde üzüyor. Bugün Mescid-i Aksa Selahaddin Eyyubi’nin rüyasıdır. Mescid-i Aksa bizim ilk kıblemizdir. Bizler oradaki saldırılardan dolayı burada inciniyoruz. Bugün kardeşlerimize dua etmek için toplandık. İnşallah bu işgalin son bulması için İslam ülkesi devletleri de ellerinden geleni yapacaklardır. Bu noktada çok ciddi bir dik duruşa ihtiyacımız vardı. Tire’de olabiliriz. Ancak tepkimizi ortaya koymamız gerekiyordu. Tüm Alemi-i İslam Türklerden bir hareket bekliyor. Türkleri umut olarak görüyor. Bu vesileyle ramazan bayramımızın hayırlara vesile olmasını diliyorum.”

MALKOÇ: SİYONİST POLİTİKALARA KARŞI ÇIKILMALI

Eğitim Bir-Sen Tire Temsilcisi Ömer Malkoç ise, Müslümanların, Hristiyanların ve aklı başında Yahudilerin birlikte hareket edip İsrail’in siyonist politikalarına karşı çıkması gerektiğini söyledi. Malkoç, konuşmasında

“İsrail nedense her ramazanda bunu planlamış gibi bayram yaklaşırken bu tip mihraklarını harekete geçirip kendi içindeki hem Filistin toplumunu hem kendi vatandaşlarını manipüle edip bu tip hareketlere başvuruyor. Bu çok uzun zamandır gördüğümüz, şahit olduğumuz bir olay. Tabii burada mağdur her zaman Filistin halkı oluyor. Özellikle şunu belirtmek isterim. Yerleşimci kisvesi, bütün dünya basınında hep aynı kavram kullanılır. Bunun bilinçli bir şekilde kullanıldığını düşünüyoruz. Yerleşimci kisvesi adı altında tam bir işgal yapılıyor. Herkes haritayı görmüştür. 1948’den günümüze kadar oluşturulan haritada Filistin halkı tamamen sanki evlerine hapsedilmiş durumda yaşamakta

Bugün hiçbir Filistinli ve hiçbir İsrailli kendi ülkelerinin bile sınırlarını çizemez. O durumdalar. Bu çok acı verici bir şey. Kudüs, hem Müslümanlar için, hem Hristiyanlar için hem de Yahudiler için çok kutsal bir yer. Buranın kimliğinin korunması çok önemli. Onun için, orada gerçekleştirilen her türlü girişimde hem Hristiyanlar hem biz Müslümanlar hem aslında aklı başında Yahudiler birlikte hareket edip İsrail’in siyonist politikalarına karşı çıkmalı. Buna göre tedbirler almalı.” Dedi.

Editör: Haber Merkezi