Ölümle yaşam arasındaki o incecik çizginin en yakın tanıkları şüphesiz ki 112 Acil Servis çalışanlarıdır.Bu öyle bir çizgidir ki,hem hastayı temsil eder hem de ona müdahale ederek hayata tutunmasına yardımcı olan ambulans personelini.

      Değerli okurlar,ambulans içinde ki zamana karşı yarışa tanık olanlarınız vardır mutlaka.Var olduğunu nakillerini gerçekleştirdiğimiz ve sonrasında bizlere teşekkür için gelen vatandaşlarımızdan biliyoruz.O ambulansın içinde tabiri caiz ise öylesine ecel terleri döküyor ki ambulans personeli,kelimelerle ifade edilemez.Acı çığlıklarının siren sesine karıştığı o bitmek bilmeyen dakikalar…

      Hastahanelerin son virajlarında bazen engel olamadık verilen son nefese,canımızı dişimize taktık,ama o an hüznü yaşadık.Bazen risk aldık,hızla giden ambulansta kalp masajı yapabilmek için emniyet kemerimizi açtık,yere diz çöktük,ani bir fren ile yara alabilirdik,ama umursamadık o kalbin çalışmasını sürdürdük.İşte o an tarifsiz mutluluğu yaşadık.Hastamızı kurtaralım derken o ölümle yaşam arasındaki çizgiye kendimizin de dahil olduğunu gördük.

     Ama karamsar olmadık hiçbir zaman aksine kararlıydık,acımasızca eleştirilsekte,geç geldiğimiz iddiaları ile hakaretlere uğrasakta,kilometrelerce yol katettikten sonra bir lokantada içilen sıcak bir çorba  çok görülse de bizlere,yılmadık.Üzüldük biraz belki ama hoşgördük.Bizler hayatları kurtarmaya başkoyduk birkere.Vatandaşın canını canımız bildik,evladını kendi evladımız saydık.Varsın eleştiren eleştirsin,biz herkesin yanındayız.

   Bazı yorumcu arkadaşlarım ‘Mesut yine mi eleştiri?’ diyebilir.Yazdıklarımı lütfen eleştiri olarak görmeyin.Sadece elinizden geldiğince empati yapmanızı bekliyoruz.Sevincimizi de, üzüntümüzü de, bilgimizi de sizlerle paylaşıyoruz.Yaşadıklarımızı size aktarıyoruz.Ve bizler yaptığımız işin gururunu yaşıyoruz.Sizlerinde bu gururu yaşarken yanımızda olduğunuzu bilmek istiyoruz.Sizce çok şey mi istiyoruz?Saygılarımla,Sağlıklı günler dilerim.