Tire SPSaadet Partisi Tire İlçe Teşkilatı’ndan yakın zaman önce hükümet tarafından meclise sunularak meclisten geçen ve Cumhurbaşkanı tarafından da onaylanarak yürürlüğe giren yabancılara yapılan toprak satışı oranının arttırıldığı yasal değişiklikle ile ilgili olarak, “Bu yasa hıyanet yasasıdır, Türkiye’nin% 10’nu satacaklar” şeklinde çok sert itham ve iddialarda bulunuldu. Açıklamayı parti adına İlçe Tanıtma Başkanı Fevzi Yazıcı yaptı.

Saadet Partisi Tire İlçe Teşkilatı’ndan yabancılara toprak satış oranını arttıran yasal düzenleme ve 2-B orman arazilerinin satışı ile ilgili yasal düzenlemeye sert tepki. Konunun basit bir şekilde ele alınmaması gerektiğini ifade eden SP Tire İlçe Teşkilatı üyeleri, vatandaşları bu konuda uyarmayı bir vazife olarak gördüklerini ifade ettiler. Bu konuyla ilgili bir basın açıklaması yapan Tire SP İlçe Teşkilatı Tanıtım Başkanı Fevzi Yazıcı, İlçe Sekreteri İbrahim Ekmen ve Gençlik Kolları Başkanı Aras Baskı, kaygılarını dile getirdiler. Basın açıklamasını Fevzi Yazıcı okudu.

“Türkiye’nin ayağının altından toprak kayarken, biz vazifemizi yapıyoruz ve insanlarımızı uyarıyoruz. Öncelikle Türkiye’de ekonomiyi ele alacak olursak hükümetin memuru bu yıl verdiği 3+3’lük zammı efendim çok verilirse Türkiye’nin dengesi bozulurmuş. Memura, işçiye, çiftçiye soruyoruz. Erbakan hoca % 50, % 30 ve % 20 zammı peş peşe verdi. Hiç denge falan bozulmadı. Çünkü sömürüye karşı, havuz sistemini kurduk. Patronların cebine giden hortumu kasıp milletin cebine çevirdik. Yabancılara toprak satışını düzenleyen kanun hakkında diyorlar ki sattığımız taşınmazları arabalarına yükleyip götürmüyorlar. Şimdi soruyoruz size bir ev satılınca evi olan kişi sırtlanıp götürüyor mu? Hayır. Ama evi olan kişinin izni olmadıkça eve girmeniz mümkün değildir. Tüm yetki ondadır.

Sayın Genel Başkanımız Prof. Dr. Mustafa Kamalak T.C’nin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e yabancılara toprak satışı yasasının iptal edilmesi ile ilgili bir mektup gönderdi. Mektuptan yalnızca yarım saat sonra gibi bir sürede Gül yasayı onayladı.  İsrail ciddiye alınmayan toprak satışlarıyla kuruldu. Yabancılara 30 hektara ve Bakanlığın izniyle 60 hektara kadar toprak satışına imkan tanıyan yasa meclisten geçmiş, Abdullah Gül’de onaylamıştır.

Genel Başkanımız Kamalak mektupta kanunun tekrar görüşülmek üzere meclise iade edilmesini ya da referanduma götürülmesini talep etti. Şehit kanıyla alınan vatan topraklarımız yabancıya satılmasına kesinlikle karşıyız. Bu düzenleme anayasaya aykırıdır. Yabancılara satılacak her toprak parçası özel mülkiyet alanına girecek ve uyruğu olduğu ülkenin Türkiye’ye müdahale hakkını ortaya çıkaracaktır. Biz bu yasaya 6292 sayısı orman arazilerinin 2-B yasası ile satışına ‘Gasp Yasası’ diyoruz. 6302 sayılı yabancılara toprak satışını artmasına ilişkin yasaya da ‘Hıyanet Yasası’ diyoruz.” 

“GENEL BAŞKANIMIZ CUMHURBAŞKANINI MEKTUP UYARDI AMA…”

Genel Başkanları Prof. Dr. Mustafa Kamalak’ın yasa Cumhurbaşkanlığına gönderildiğinde, onaylanmadan önce bir mektup göndererek bu konuyla ilgili kaygılarını dile getirdiğini ifade eden Tire SP üyeleri, buna rağmen yasanın onaylandığını belirttiler. Mektupla ilgili ana başlıkları da sunan SP’liler, şu ayrıntılara yer verdiler:

“Malumunuz olduğu üzere Türkiye Cumhuriyeti 62.Hükümeti, Tapu Kanunu’nda bir değişikliğe giderek 6302 Sayılı Kanunla yabancılara mülk ve arazi satışını yeniden düzenlemiştir. Söz konusu bu düzenleme ile yabancılara getirilen 25 dönümlük sınırlama 300 dönüme çıkarılmış, Bakanlar Kurulu’na da bu oran 600 dönüme kadar çıkarma yetkisi verilmiştir. Bu kanunun en önemli maddelerinden biri de, ‘Mütekabiliyet Esası’nın kaldırılmasıdır.

Sayın Cumhurbaşkanım, Türkiye’nin jeopolitik ve stratejik konumu da dikkate alındığında bu düzenlemenin, ülkemiz ve milletimiz için telafisi imkansız zararlar ortaya çıkarabileceği konusunda ciddi endişeler taşıyoruz. Sorumlu muhalefet anlayışımız gereği bu endişeleri Zat-ı Alilerinizle paylaşmak istiyoruz.

 1-Bu Düzenleme Anayasa’ya Aykırıdır: Toprak bir devletin egemenlik bağımsızlığının sembolüdür. Uluslar arası hukukta ise; özel mülkiyet kutsaldır, dokunulmazdır ve evrensel kanunlarla koruma altına alınmıştır. Bu nedenle yabancılara satılacak her toprak parçası, özel mülkiyet alanına girecek ve uyruğu olduğu ülkenin Türkiye’ye müdahale hakkını ortaya çıkaracaktır.

2-Sattığımız Toprağı Geri Alamayız: Hükümet bu kanunu, ‘Aldıkları toprağı sırtlarına alıp götürecekler mi?’ gibi bir yaklaşımla savunmaya çalışmaktadır. Evet, elbette sırtlarına alıp götürmeyecekler ancak Devletimiz de sattığı toprağı geri alamayacak, üzerindeki hak iddia edemeyecektir.

3- Tarım Arazilerinin Satışı Türkiye’nin Geleceğini Tehdit Eder: Türkiye’de 28 milyon hektar tarım alanı bulunmakta ve bu alanların 8,5 milyon hektarında sulu tarım yapılabilmektedir. Dünya nüfusu hızla artmakta ve gelecekteki en büyük tehdit ve tehlike gıda ve su sorunu olarak ortaya çıkmaktadır. Uluslararası tarafsız kuruluşların hazırladığı raporlar bu tehlikeyi teyid etmektedir. Bu nedenle verimli tarımsal arazilerin önemi her geçen gün daha da artmaktadır.

4-Karşılıklılık Esasının Kaldırılması: Bu düzenleme ile çok vahim bir hata yapılarak mütekabiliyet esası kaldırılmaktadır. Çünkü Türkiye, gelir düzeyi yüksek İsrail, ABD ve Avrupa Ülkeleri gibi gelişmiş ülkeler karşısında dezavantajlı bir durumdadır. Bu kıstasın kaldırılması, diğer ülkelerin lehine işlerken, Türkiye’nin aleyhine olacaktır. Ekonomik gelişmişlik düzeyi baz alındığında örneğin bir Türk vatandaşı, İsrail’de bir birim arazi alabilecek ekonomik güce sahipken, bir İsrailli Türkiye’de yüz birim alabilecek güce sahiptir.

5- Gelişmiş Ülkelerdeki Durum: Nitekim gelişmiş ülkeler, toprak satışına ciddi sınırlama ve yasaklamalar getirmiştir. Örneğin ekonomik krizle boğuşan Yunanistan bile tarım arazisi satmamakla, sadece “kullanma hakkı” vermektedir.

6-İsrail ve Ermeni Lobilerinin Hesapları: Bütün bu tehlikelerin yanı sıra; topraklarımız üzerinde hesabı olan İsrail ve Ermeni lobilerinin çalışmaları da gözden uzak tutulmamalıdır. Başta İsrail olmak üzere birçok ülkenin çeşitli yöntemlerle Türkiye’de toprak satın almaya çalıştığı bilinmektedir. Ve bunlar uluslar arası desteği olan güçlü lobi ve kuruluşlardır.”

Editör: Haber Merkezi