Kurban Bayramında Rize’den yüzerek kaçan ve Trabzon’da ortaya çıkan dana Ferdinand’ın yeni yaşam alanı olan Türkiye’nin ilk ve tek kurtarılmış çiftlik hayvanları barınağı, özellikle ölüme terk edilmiş, şiddete ve cinsel istismara uğramış ve engelli hayvanlara kucak açmasıyla dikkat çekiyor. İzmir’de bulunan çiftlikteki 700 hayvanın 400’ü, geçmiş dönemlerde bu tür travmaları yaşayan hayvanlardan oluşuyor.

Kurban Bayramının 1. günü kesilmemek için Rize İyidere’de kaçarak denize giren ve bayramın son günü Trabzon Sürmene’de yüzerken bulunan dana Ferdinand, ünlü sanatçı Haluk Levent’in kurucusu olduğu Ahbap Platformu tarafından satın alınarak İzmir’deki kurtarılmış çiftlik hayvanları barınağına gönderilmişti. Ferdinand’a yuva olan çiftlik, Türkiye’nin ilk ve tek kurtarılmış çiftlik hayvanları barınağı olma özelliği taşıyor. Çiftlikte bulunan 700 hayvanın 400’ünün geçmiş dönemlerde cinsel istismar ve şiddete maruz kaldığını, bazılarının ölüme terk edildiğini, birçoğunun engelli olduğunu belirten çiftliğin kurucusu Sibel Çağlar, “Burada 700 hayvanımız var. Bazıları engelli, bazıları cinsel istismara uğramış, bazıları yaşlı, bazıları sağlıklı, bazıları şiddet görmüş. İmkanlarımız doğrultusunda özellikle travma yaşamış hayvanlarımıza kapımızı açıyoruz” dedi.

Engelli, istismara uğramış ve ölüme terk edilmiş hayvanlar

İzmir’de yaşayan Sibel Çağlar, Ankara’da yaşadığı dönemde yardıma muhtaç hayvanlar için çalışmaya başladı. Çankaya ilçesindeki 3 dönümlük arazide bir barınak kuran ve burada sokak hayvanları, evcil hayvanlar ve yardıma muhtaç çiftlik ve yük hayvanlarına bakan Çağlar, daha sonra İzmir Kemalpaşa’ya taşındı. Bir köyde 10 dönümlük bir arazide Türkiye’nin ilk ve tek kurtarılmış çiftlik hayvanları barınağını kuran Çağlar; niyetçi tavşanlar, tatil hediyesi olarak çocuklara alınıp bırakılan ördekler, engelli köpek ve kediler, ölüme terk edilmiş, şiddete ve cinsel istismara uğramış çiftlik ve yük hayvanları gibi birçok hayvan türüne kol kanat geriyor.

Gözleri oyulan köpek, istismara uğrayan eşek

Çiftlikte bulunan her hayvanın bir hikayesi olduğunu vurgulayan Çağlar, gözleri oyulmuş hasta bir şekilde bulunan köpek, kesime gidecekken son anda kurtarılan dana, cinsel istismara uğrarken kurtarılan eşek ve ölüme terk edilen fayton atı gibi birçok hayvanla aralarında özel bir bağ olduğunu söyledi. Hayvanların bakımı için düzenli aralıklarla kermes tertiplediklerini kaydeden Sibel Çağlar, ayrıca gönüllülerin bağışları ile de hayvanların bakımını sürdürdüklerini kaydetti. Çağlar, “Buradaki hiçbir hayvanın hikayesini unutmuyorum. Burada mutlu olabilirler ama onların gözlerinde yaşadıkları travmaları hala görebiliyorum. Buradaki 700 hayvanın 400’ü, insanlar tarafından şiddete uğramış hayvanlardan oluşuyor” diye konuştu.

“Mutlu bir hayat sunmaya çalışıyoruz”

Yük hayvanları ve çiftlik hayvanlarının çok mağdur olduğunu kaydeden Çağlar, “Kediye, köpeğe sahip çıkan çok fazla arkadaşımız var ama çiftlik ve yük hayvanları için bakım ve yer temini çok zor. Ben de çiftlik hayvanları için böyle bir barınak kurmak istedim. Burada sadece çiftlik ve yük hayvanları yok. Mağdur edilmiş kedi, köpek, tavşan, ördek de var. Çiftlikteki işi tek başıma yapıyorum ama vegan grubu arkadaşlarımız da yardım ediyor. Gönüllüler, hayvanlar için bağışlarda bulunuyor. Türkiye’deki ilk ve tek kurtarılmış çiftlik hayvanları barınağı ile bu hayvanlara mutlu bir hayat sunmaya çalışıyoruz” dedi.
Kaynak: iha