“Barışta ve savaşta, karada, denizde ve havada, her zaman ve her yerde; milletime ve cumhuriyetime  doğruluk ve muhabbetle hizmet, kanunlara ve nizamlara ve amirlerime itaat edeceğime ve askerliğin namusunu, Türk sancağının şanını canımdan aziz bilip, icabında vatan,  cumhuriyet  ve vazife uğrunda seve seve hayatmı feda eyleyeceğime namusum üzerine and içerim”
       Nasıl kutsal bir yeminsin sen…Askerin her hücresine, yüreğine nakış gibi işlenen… Hangi mesleğin yemini ölüme çıkar namus ve şeref üzerine verilen???          
 Askerde yemin kutsaldır, geri dönüşü yoktur, şehadet şerbeti içsen mekanın cennetir…


JANDARMA BNB. AHMET KARAMAN: 
Yeminini sonuna kadar şerefinle tuttun, yiğit geldin yiğit gittin, mekanın cennet…Diyarbakır Sur’da üç kişinin hayatını kurtardın yaralandın…Kenara çekilmedin, iki yavrum candan öte eşim var demedin, yoluna devam ettin…Mardin Nusaybin’de ateş açılan binada polisi vuran keskin nişancıyı birliğinle vurdun, şehit polisi çıkarmak için girdiğin binada patlatılan mayınla ölmedin!!! sen sonuna kadar şehit oldun…
           Binbaşı Ahmet Karaman’ın Vasiyetidir:
   “Ben şehadeti arzuluyorum, kimse cenazemde taşkınlık yapmasın, ağlamasın…”
          “Önce ben mi?” dedim “sen! benim canımmm” dedi…
           “Hayır” dedim, “önce ben mi?”;  “Sen oğlumun anasısın” dedi…
            “Önce ben mi sevdiğim, yüreğime sardığım, hayatımı gözümü kırpmadan vereceğim, gençliğim, yaşlılığım, bir ömrüm, aşımı paylaştığım, yuvamı emanet ettiğim...Önce ben mi??? 
“ÖNCE VATAN” dedi…
  Yerini bilir, kabullenir, onunla yemin eder asker eşi;  gelsin kavuşayım diye yol bekleyen. Asker eşi; eli yüreğinde bekleyen. Asker eşi; vatanın her köşesini karış karış mesken tutmuş. Asker eşi; yavrusunu babasız büyüten. Asker eşi; gerektiğinde tek göz odaya sığıp şükreden. Eli kolu yara içinde, tırnakları kopmuş. Yağmuru üstü başı ne ki, soğutsun içini diye, yüreğine yüreğine yemiş;  saçı sakalına karışmış, yüzü gözü kara çalmış, günlerce haftalarca dağları mesken tutmuş, karısını Allah’a emanet etmiş, evini, ocağını, sıcacık yuvasını, kundakta bebesini bırakmış o adam var ya hani: Üniversitede aşık olunan, evlenilen, evlat verilen, gözlerinde kaybolunan, bir meslek uğruna yemin etmiş, önce vatan demiş, gelen her yürek yarasına vatan sağolsun diye tuz basmış. İşte o adamların eşleri asker eşleri...
       Albayraklara sarılmış tabutun karanfillerle toprağa gömülene kadar kimse ne bir taşkınlık yaptı, ne gözyaşı döktü, vatan toprağına yeminimiz yemindir…Vasiyetin için baban, eşin, iki yavrun sonuna kadar yeminini tuttu tek bir gözyaşı bile dökmedi…
   
       Şehit aileleri ağlamaz, ağlar mı hiç yavrusunu uğruna feda ettiği toprağa gömerken hiç ağlamaz...
İlk doğduğunda işlenir aslan yavrularının yüreğine, “Herşey vatan için” demek...
İlk kelimeleridir: “En büyük Türk, ATATÜRK”...
Analar ağlamaz tabii! Bu analar aslan yetiştirir, çakal değil. Bu analar, bir avuç toprağı sen de namusunla bekleyeceksin diye yollar yavrularını...
Ne zaman o aslan askere uğurlanır, işte o zaman o ananın gözünden damlar yaşlar taaa yüreğine, kavurur icini, yakar yüreğini...
Ama belli etmez erkek olmuş şerefle yollanmış, vatan sevgisiyle Türk bayrağına sarılmış evladına...
Analar ağlamaz; ağlar mı hiç, kapısında iki asker bir rütbeli: “Haberimiz var anam sana, başın sağolsun, VATAN SAĞOLSUN...”
“Silah arkadaşımdı” der rütbeli olan, “hiç kaçmadı, gözü karaydı,yaralansada bırakmadı, yiğitçe çatıştı anam, kollarımda can verdi,  aslan gibi ...Allahım aldı evladını, bundan sonra bu vatanın bütün yiğitleri senin evladın...” 
Analar ağlar mı, ağlamaz tabii; karşısında oğlunun dul kalmış eşi, yanında iki tane yavrusu, yüreğini sarmış vasiyeti,  saçındaki çembere silmiş gözünün yaşını…İmam seslenmiş  karşıdan : “hakkınızı helal ediyormusunuz, helal ediyormusunuz, helal ediyormusunuz?”
“Yavrummm!!! Sen hakkını helal et bize, kınaladım ellerini aslanım, yolladım seni askere , gelmiş şehit haberin, mekanın olmuş cennet..SEN HAKKINI HELAL ET ASLANIM SENNN!!!”
ANAMMMMM AĞLAMA SENNNNN, KİMSELER GÕRMESE DE VATANIN TOPRAĞINA KANLA VERDİĞİMİZ CANI...

J.Yb.Alim YILMAZ
J.Kd.Bçvş.Şerafettin ŞENGÖREN
J.Bnb.Ercan KURT
J.Astsb. Çvş. Tolga TOPÇUOĞLU
J.Yzb. Ali ALKAN
Topçu Ütğm.  İsmail CAZGIR VE  DAHA NİCELERİ… 
 Sizin sayenizde rahat rahat sıcacık evlerimizde, yanımızda eşimizle çocuğumuzla otururken, sizlerin şehadet haberlerini iki dakika izleyip üçüncü dakikada unutan, elimizden tüh tüh vah vah demekten başka bir şey gelmeyen bizlere; Hakkınızı Helal Ediyormusunuz, Helal Ediyormusunuz, Helal Ediyormusunuz...
           VATAN TOPRAĞINA YEMİNİMİZ YEMİNDİR
         “Korku nedir bilmeyiz biz dağların erleri,
         Yuva yaptık göklere baş döndüren yerlere,
          Engel tanımaz aşarız yüce engin dağları,
          El verir uzanırız mor siyah bulutlara,
          Ben Türk komandosuyum düşmanı çelik pençemle ezerim,
          Her yerde ben varım,
          Havada, karada, denizde, çölde, çatakta ve batakta, her zaman ve her yerde,
         Bingöl’de, Şırnak’ta, Hakkaride, Tuncelide, 
         Hazır,
         Daima hazır,
         KİM?
        KOMANDO,
       OLAMAZSIN!
       YAHH!!!
       KOMANDOLAR!!!
       ALLAH!!!!!!
      ALLAH TÜRK KOMANDOSUNU KORUSUN!!!
      AMİN!!!!!!!!!!