Yıllar önce Tire Kutsan Anadolu Lisesi’nde ders işliyorum. Konu Avrupa’da Aydınlanma Çağı. O dönem buluşlardan bahsediyorum. “Mekânı cennet olsun, elektriği bulan Edison sayesinde bugün gecelerimiz de gündüz oldu. Yoksa mum ışığına kalacaktık.” dedim. Bir öğrencim “Öğretmenim, Müslüman olmayanlar cennete gidemez.” dedi. Nedenini sordum, “Bana öyle dediler.” diye yanıt verdi.
Şimdi bunu açalım. Öncelikle insanlar doğduğu çevrelerce yönlendirilir. Her alanda, bilhassa din konusunda aile ve çevre çok etkilidir. Çünkü o doğrularla yetişmiştir. Örneğin, ben Almanya’da doğsaydım, ailem beni Hıristiyan olarak büyütecekti. Ben Türkiye’de doğdum, ailem Müslüman’dı. Müslüman oldum. Peki, o zaman orada doğanların suçu ne? İsterseniz bu konuda söylenenlere kulak verelim.
Eski Diyanet İşleri Başkanı M. Nuri Yılmaz’a soruyorlar: "Edison gibi insanlığa büyük hizmetler etmiş kişilerin ahirette durumu ne olacaktır? Diyanet İşleri Başkanı'nın, Hıristiyan asıllı Edison'un öbür dünyadaki durumu konusundaki soruya verdiği cevabı okuyalım: "Bu grup mucit kişiler hizmetlerinin karşılığını dünyada itibar, şöhret ve imkânlar görerek zaten alıyorlar. Ahiret yurdunda ebedi mutluluk ise müminler için vaat edilmiştir. Ancak bütün kabiliyetlerine rağmen, gerçek dine ve tevhit inancına erişemeyen mucit ve zeki kişilerin durumu üzüntü vericidir."
Bu sözler, hoşgörüden, insanilikten, erdemlikten(faziletten) söz eden ve halkımızı din verileriyle eğitmekle övünen bir kimsenin ağzından çıkmakta. Görülüyor ki Diyanet İşleri Başkanı, Edison'un insanlığa büyük hizmette bulunduğunu kabul etmekle beraber, Müslüman olmayarak öldüğü için onun "ahiret yurduna" alınmadığını yani cehenneme atıldığını bildirmekte ve İslam’a erişemeyen "mucit ve zeki" kişilerin durumlarının cennete giremeyecekleri için "üzüntü verici" bulunduğunu eklemekte. Bunları bir imamımız söylese neyse. Ancak Sn Nuri Yılmaz, laik TC devletinin, Anayasal kuruluşlarından birinin başkanı. Bu sözlerinden sonra kendilerinin de yararlandığı uygarlığı yaratan nice bilgin ve düşünür, sırf "Müslüman" değillerdir diye cehennemlik öyle mi? Yine eski Diyanet İşleri Başkanı Süleyman Ateş “Kuran diyor ki: Allah hayır işi yapanları ödüllendirir. Suçlu cehenneme girer. Allah bilir.” diyor. İki diyanet işleri başkanı, iki farklı düşünce!
Konu Edison olunca Cansız Hocayı anmadan geçmek olmaz. Cansız Hoca'nın bulunduğu bir yerde kimlerin cennete gireceği konusu tartışılıyormuş. Bir molla, Cansız Hoca'ya: “Hocam, Edison bütün dünyayı aydınlatan buluşu gerçekleştirdi ama yine cehenneme gidecek.” der. Hoca “Sen Edison'un cehenneme gideceğini nereden biliyorsun?“ diye sorar. Molla: “O Müslüman değil, onun için cennete giremez.” der. Cansız Hoca: “Bakara Suresi 62. ayeti şöyle der: “Şüphesiz iman edenlerle, Yahudiler, Hıristiyanlar ve sabilerden kimler Allah'a ve ahiret gününe inanıp iyi işler yaparlarsa onların ecirleri(sevapları) Allah katındadır. Onlara korku yoktur ve üzülmeyeceklerdir de.” Yani, bu ayette Allah insanlara “Allah'a ve ahiret gününe inanıp hayırlı işler yapmaları” şartını getiriyor. Ayni ayet Maide Suresinin 69. ayetinde de tekrar edilmekte. Sonra büyük âlimlerin ekseriyetinin iman sahibi oldukları bilinen bir husustur. Ayrıca Edison'un son nefesinde nasıl gittiğini ne biliyorsun?” Ancak adam “İlla cehenneme gidecek” diye ısrar edince Cansız Hoca sinirlenir: “Allah, senin gibi 5 milyon eşşeoğlu eşşeği cennetine koyacağına bir Edison'u koysun daha kârlıdır.” der.
Milli gazete yazarlarından Mehmet Şevket Eygü “Kansere çare bulsa bile cennete giremez. Bir Hıristiyan bir milyon Müslüman’ın hayatını kurtarsa bile giremez.” diyor. Ona göre dinimizi kullanarak her türlü haltı yiyenler(tarikat adı altında harem kuranlar, küçük kızları taciz edenler, yardım toplama adı altında kendi fenerlerinin ışığını arttıranlar) cennete gidecek, topluma yararlı işler yapanlar gitmeyecek öyle mi? Hadi canım sende.
Bana göre insan bilmediğinden mesul değildir. Hıristiyan veya Yahudi olsun Allah’ın gönderdiği kitaplar olan İncil ve Tevrat’a inanıp ona göre davranan da cenneti hak eder. Müslüman postuna bürünmekle cennete girilmez. Kullarına karşı merhametli olduğuna inandığım Allah insanı doğru yola koymak için emir ve yasakları belirtmiştir. Bu cezalardan haberi olup, bunlara uymazsa insan nereye gideceğine kendisi sebep olur. Her zaman deriz, Yüce Allah affedicidir. Müslüman olup ta günah işleyenleri affeder de, belki de hiç günah işlememiş Müslüman olmayanları neden affetmesin? Her şeyin en doğrusunu Allah bilir.
Saygılarımla, hoşça kalın.