Covid 19, pandemi virüs adını ne koyarsak koyalım. Sonuçta gözle görülmeyip, elle tutulmayan ancak ölümcül bir bilinmezlik. Sonuçta tedbir almak korunmak gerek, hijyen olmak gerek, temizlik sosyal mesafe ve maske...
Peki bu tedbirleri nerelerde almamız önemli? Kalabalık yerlerde. Bankalar, alışveriş merkezleri, çarşı, pazar yerleri, park, bahçe, cami, lokanta gibi yerlerde çok daha dikkat edilmesi gerekmektedir.
Ama bunu kaç kişimiz dikkat ediyor, önemsiyor? Maske takmak karşındaki kişiye saygıdır öncelikle.


Bu saygıya gösteremiyorsan ahkam  kesmene de gerek yok. Bilim adamları bendeki maske seni sendeki maskede beni korur diyorlar. Yani karşılıklı saygı göstermek, karşılıklı haktır.


Bunun yanı sıra camilerde namaz kılma sosyal aralıklar işareti konulmuş ve önlemler alınmış. Harika bir olay özellikle Cuma namazında daha kalabalık olması sebebiyle cami avlularına taşmakta. Peki burada önlem alınmış mı benim izlediğim kadarıyla hiç alınmamış. Namazlığınızla ve maskenizle geliniz uyarı yapılıyor. Uyan kaç kişi. Ayrıca namazlığa  cami avlusunda yere seriyor yan tarafındaki namaz kılarken namazına bitiren Müslüman görüntülü kardeşim sözüm ona birde silkeliyor tozu dumana katıyor. Ayrıca o cami avluları Cuma öncesi hiç mi hiç temizlenmemiş gazel, yaprakları ayak basılan pislik içinde. Geçen hafta özellikle yeni cami avlusunda atılan maskeler burada yazmayı utandığım atık vücut bezleri cami mezarının tuvaletinin hatta şadırvanın kenarında atılmış. Temizlik imanın yarısıdır. Demiş bizim peygamberimiz.
Ayrıca cemaatten bazıları çorapsız ayağının abdest suyu ile halının üstüne basıyor. Oda yetmemiş gibi çıplak veya çorapla ayakkabıların üzerine basıp mikroba halının üzerine taşıyor. Birde  kılık kıyafetine Araplaştırıp kasıla kasıla sanki ondan başka Müslüman yokmuşçasına en ön safa gidip mikrobu olabildiğince cami içine yayıyor. Görevli arkadaşlarımızın bu uyarılarına tekrarlamalı ve uyarmalıdır. Dikkat etmelerine uyarsak. Camilerimizde Cuma günleri siyasi hutbe yeri ne bizim yerel sorunlarımıza okusak.
Asıl olan bu değil mi ?  


İlçemizde tarih örtüsü bir hayli fazla. Son zamanlarda tarihi yapılarımız restore edildi buna vesile olanlara buradan teşekkür ediyorum.  Hala bir çok yok olmaya yönelmiş onlarca tarihi yapı camimiz var gelin hep birlikte buralara el atalım. 
Hani biri TÜRKİYE CUMHURİYETİ kurucusu Baş komutan Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK e hitaben lanetleyen ve onun kurduğu kurumun başındaki zat tüm müftülüklere temizlik genelgeleri gönderip. Gecen haftada Ayasofya hutbesinde lanetleme yerine toplumsal yoksunluğumuz olan ahlak ve görgü yoksunluğumuza hutbede seslensek.  


Ayasofya ibadete açıldı . hayırlı olsun. İstanbul’a ziyaretimizde inşallah bizlere de ibadet etmek nasip olur. Ancak ; ben Tire ‘de cami avlularında hijyen ibadet etmek isterim. Secdeye eğildiğimde tüm mikrop, virüsün barındığı yerde değil. Bunun hutbesine öncelik versek.
Bir başka konu ; Vakfedenin şartı vazgeçilmezdir, çiğneyen lanete uğrar"  eyvallah.


Benim ilçemde güzelim ibadethanelerimde  vakıf yerleri perişan . neresi mi ?  Özellikle merkez camii yeni cami avlusunda Ulu cami avlusu yeni yapılar hasır odası müezzin odası , kadın abdest alma odası . Hem de ne yapı sanki baraka , çatıları dökülmüş , sıvaları sıva değil pislik içinde avlusunda pazarcı tezgahları yazıklar olsun. Şimdi bende buna meydan verenlere lanetliyorum. Buna izin verenlere lanetliyorum. Buna görmezden gelenlere lanetliyorum. 


Yıllar önce  bu köşemden yazdım , ilgili makamlara dilekçe verdim. Basın ile duyurmaya çalıştım. Arada gördüğüm ilgililere sözlü hatırlatma , rica ve uyarılarda bulundum. 


Hatta kampanya başlatalım dedim. Ama kimse dinlemedi.  Buradan Siyasi parti başkanlarına , ilgili kurumlara  sesleniyorum yapamayacaksanız. Bize izin verin Tireli iş adamları hayırsever hemşerilerimin el birliğiyle özellikle Cami avlularına temizlik yaptırıp , çiçeklendirilerek güzel görünüm haline getirelim. 40 yakın camimiz bir çoğu bahçeli ilgili görevli arkadaşımız biber patlıcan dikeceğine çiçekleri sulasa, otları temizlese iyi olmaz mı . ? Bu sadece camilerimiz için değil okul bahçelerimiz içinde düşünmeliyiz. Lütfen ilgili kurum yetkililerinin cami avlularına gözlemleyerek bir bakın. Poşet , çöp atık vücut temizlik bezleri aklının almadığı burada yazmayı utandığım bu pislikten arındıralım. ,


İzin verirseniz onu da izin vermiyorlar. Biz halk olarak  bir hafta sonu Temizlik kampanyası oluşturalım.


Bu güzelim mabetlerimiz yakışan görüntüye kavuşsun. Yıllardır bunu yazdım yazmaya devam edeceğim. Şimdi bu yazıma okuyan birilerine beni eleştirilerine  bana öfkelerine  hatta siyasi sosyal görüşlerimden dolayı yazdığıma düşünebilirler. Hiç umurumda değil. Biz doğru olanı  düşünmeliyiz , söylemeliyiz ve yaşamalıyız. Bu ülke sadece ve sadece belli kesim belli zümrenin değil. Benim Atalarımın savaşarak yedi düvelden koruyup bizlere emanet ettiği bu vatana kimse yok etmeye çalışamaz çalışmamalı.
Son olarak bir ata sözü ile son vermek istiyor ve bu bahsettiğim konunun bir an önce ele alınması ilgili kurumlardan talep ediyorum. “Tarlada izi olmayanın üründe sözü olmaz”  Lütfen görevinize yaparak iz bırakın. Sevgiler Saygılar.

YEŞİL TİRE , TEMİZ ÇEVRE , SAĞLIKLI İNSAN İÇİN EL ELE.

Süleyman ÖVÜL
Abalı Zeybek EFE