Burhan Kuzu’yu hepiniz tanırsınız. AKP hukuk danışmanı ve İstanbul milletvekili. Daha önemlisi anayasa hukuku hocası ve Anayasa Komisyonu Başkanı. "Olur da yabancı bir ülkede ölürsem cenazem İslami usullere uygun defnedilmez.” gerekçesi ile nüfus cüzdanından din hanesinin kalkmasına karşı çıkan ve “CHP ve MHP iktidara gelmediği için yolsuzluk yapamıyor” sözüyle de partisini ele veren Anayasa profesörü. Yıllarca İstanbul Üniversitesinde temel hak ve özgürlükleri, demokrasiyi, laikliği anlatmış. Fakat hukuk ve adaleti tam kavrayamamış maalesef.

Geçen hafta CNN Türk’te yayınlanan Ahmet Hakan’ın “Tarafsız Bölge” programında konuk idi. Başkanlık sistemi tartışılırken bir ara söz 17-25 Aralık rüşvet-yolsuzluk operasyonunda adı geçen dört bakanın Yüce Divan’a gönderilmeyip aklanması konusuna geldi. Sayın Kuzu “Birileri kurulan meclis araştırma komisyonunda Yüce Divan oylaması veriyor. Başbakan benim partimin lideri, bakanlar benim kankam, bir kısmı benim dünürüm. Bu adamlarla niye muhalefet olayım. Demek istediğim oğlan bizim kız bizim.” dedi. Ahmet Hakan "Bu yüzden mi Yüce Divan'a gönderemiyorsunuz? diye sorunca, Kuzu "Gönderemezsin tabi, niye göndereceksin. Bunlara uyarak niye göndereyim, deli miyim? Zaten gönderemezsin. Siyasi hayatın da biter” dedi. Ne acı. Bunun anlamı “çıkarım uğruna ben bazı şeylere göz yummak zorundayım” demek değil mi? Güler misin, ağlar mısın? Kuzu mu, kurt mu? Siz karar verin.

Bu adamın kim olduğunu bilmesem, hukukçu, hele ki anayasa hukukçusu olduğuna beni kimse inandıramaz. Allahtan hâkim olmamış. Demek ki akrabasından veya partisinden biri herhangi bir suç işlese ceza vermeyecek. Aç olduğu için iki poğaça çalan adama 12 yıl verip, küçük bir kız çocuğuna tecavüz eden şerefsizi, tecavüze kız istekli diye tutuksuz yargılayan bir ülkeyiz. İşte ülkemizde hukukun geldiği nokta.  Sayın Kuzu sana Peygamberimizin(SAV) bir sözünü hatırlatayım. "Hırsızlık yapan, kızım Fatıma dahi olsa elini keserim." Milleti inandırmışlar. “Ben çaldıklarını biliyorum, isterse memleketi pazara çıkarıp satsınlar, yine bunlara oy veririm. Çünkü bunlar Müslüman. Ne yapıyorlarsa İslam adına, din adına yapıyorlar.” diyen bir kesim olduğu sürece yapacak bir şey yok. Toplumun vicdanı, dini değerleri bitmiş. Her şey Allahın adaletine kaldı artık, onu bekleyeceğiz,

Programda ikinci konu seçim barajı idi. "% 10’luk seçim barajı konusunda AK Parti’nin tavrı ne?" sorusuna Burhan Kuzu “Başkanlık modeline geçelim, tüm barajı kaldıralım. Başkanlık modeli olmuyorsa yüzde 10 baraj şart. Diyelim baraj % 5’e çekildi. Türkiye’de koalisyon dönemi başlar, yandı gülüm keten helva. Türkiye hangi koalisyon hükümeti döneminde kalkınmış bir bakın” diye konuştu. Programın konuklarından HDP Milletvekili Altan Tan’ın “Barajı neden kaldırmıyorsunuz?” sorusuna, Kuzu “Neden kaldıralım?” diyerek ağzındaki baklayı çıkardı.

Barajı kaldırmazlar, kaldıramazlar. Baraj kalkarsa başlarına gelecekleri biliyorlar. Burhan Kuzu başta olmak üzere AKP ileri gelenlerinin şimdiden ateş püskürmeye başlamasının nedeni bu. 1977 seçiminde Ecevit % 42'ye yakın oy aldı. Baraj yoktu. %2-3 oy alan partiler ile bir de Adalet Partisi vardı. CHP 10 kişi eksik kaldı ve tek başına iktidar olamadı. Baraj kalkarsa AKP kesinlikle tek başına iktidara gelemez. Baraj % 5’e inse bile. AKP Davutoğlu liderliğinde oy kaybediyor. Oyları yüzde 40'ın altına düşmüş durumda. AKP’nin kemikleşmiş tabanı sadece %17-18 civarında. Buna ANAP tabanı, DYP tabanı, MHP ve CHP'den devşirme oylar, aydın geçinen sanatçı ve yazar tayfası, liberaller eklenince tek başına iktidara gelen AKP baraj kalktığında iktidarı rüyasında bile göremez. Geliriz diyorlarsa hodri meydan. Kaldırın barajı cesaretiniz varsa.    

% 10'luk seçim barajının kaldırılmasıyla ilgili AKP siyasi istikrar(!) devam etsin, MHP “İtirazımız yok” diyerek barajı savunuyor. CHP ve HDP ise barajın düşmesinden yana. Baraj yüzde 10'da kalır, AKP % 37­-38­-39 gibi bir oy alırsa, eskisi gibi çok yüksek milletvekili sayısına ulaşır. Ama baraj kalkarsa AKP % 37 oy ile 170­ - 180 milletvekili anca alır. O zaman AKP'nin belki de 3 parti ile koalisyona gitmesi gerekir. Yani koalisyon da zora girer. Peki, koalisyon yapabileceği partiler hangileri? Saadet ile Büyük Birlik Partisi diyelim(çok zor ama belli olmaz). Bunların toplamı da 276 tutmaz. Çünkü baraj ortadan kalktığı an, karşı blok yani CHP, MHP, Anadolu Partisi, İşçi Partisi veya HDP meclise girdikleri anda o zaman AKP koalisyonla bile 276'yı tutturamaz.

Bir ülkede, her 100 yurttaştan 10’unu yok sayacaksın, sonra demokrasiden bahsedeceksin. Yani vatandaşın iradesini olumsuz etkileyen bu sistemin acilen kaldırılması gerek. Anayasa Mahkemesi bu konuda önümüzdeki günlerde karar verecek. . Anayasa Mahkemesi içinde barajı kaldıracak kadar adalet barındırıyor mu göreceğiz. Bu ülkede biraz adalet kırıntıları kalmışsa sonuç olumlu çıkar. Ülke geri dönerse buradan döner. Baraj kaldırıldıktan sonra hep birlikte göreceğiz Hanya’yı Konya’yı.

Saygılarımla, hoşça kalın.