Ulaşım ve iletişim medeni toplumların geleceğine yön veren iki gizli kahramanıdır,zira bu iki önemli unsur zaman, zaman devre dışı olursa ancak hissedilir.
Onun içindirki güncel yaşantımızda neredeyse düşünmediğimiz için sıradan bir işlem görür.Yaklaşık  yirmi gündür İSTANBUL’daki ikinci köprü diye bildiğimiz(F.S.M)Köprüsü malumunuz asvaltlama ve altındaki zemini oluşturan plakaların değişim çalışmaları yapılıyor,o güzergahı kullanmaya mecbur olan vatandaşın,çilesini bir ALLAH birde kendileri bilir.Peki durup dururken nereden çıktı bu köprü çilesinin bizimle ilgisi?yazımın sonunda bu sorunun cevabını siz değerli okurlar rahatça bulabileceksiniz. Bin dokuzyüz yetmiş dört’te açılan, ilk boğaz köprüsü inşaatı kamu oyuyla paylaşıldığında bir kesim aynen şu ifadeleri kullanmış:bu köprüden ancak zenginler geçer,nakkaştepedeki ağaçlar talan edildi,devletin parası çar çur ediliyor vs.İSTANBUL’un iki kıtasını artık yetmeyen birinci köprüye kardeş, kuş uçuşu üç km.kuzeyine, alternatif (F.S.M.)Köprüsü her şey sineye çekilerek(3 temmuz) seksen sekizde ikinci köprü hizmete açılır.Ardından yine aynı homurdanmalar, geri asılmalar, bu sefer aynı zihinlerin torunlarına devrolur.Yukarıda birinci köprünün yorumlarını elime geçen takvim yaprağından okumuştum,Oysa bilindiği üzere üçüncü köprünün ihalesi yapılıp,anadolu ayağı (ANADOLU FENERİ BEYKOZ)poyrazköy,avrupa ayağı(SARIYER) garipçe’ye inşa edilecek.Hatırladığım kadarıyla şimdiki yazacak olduğum bu ilginç konuşmayı sizlerle paylaştığımı tahmin ediyorum.Rumeli kavağında bir vatandaşa dedimki,amca bulunduğumuz yere bir köprü yapılacak ve yine ormanları keseceklerini gayet art niyetsiz anlattım,yüzüme bakarak,_ ne iş yapıyorsun ?dedi,anlattım ve aynen şu cevabı verdi;benim yaşım yetmiş iki, senin söylediklerini yetmişdört yılında da söylediler ama köprüden geçerken iyiki yapmışlar,yoksa bu trafikte ne yapardık?dediklerini anlattı, diyeceğim peşin hükümlü olmanın kimseye getirisi olmamıştır.Bedel ödenmeden hiçbir hizmet elde edilemez.
Gelelim olayın bize bakan yüzüne,yaklaşık bir aydır ilçemiz TİRE ‘deyim,evet bazı yollar şantiyeye dönmüş,ulaşımda zaman zaman lokal aksamalar yaşanıyor,tabi vatandaşlarımız böylesine köklü çalışmalara aşina olmadığından birde havanın etkisiyle küçük çaplı istenmeyen olaylara şahit oldum. Eyvallah bunlar halledilemeyecek sorunlar değil,tamamına yakını doğalgaz çalışması,yol çalışması,yani vatandaşın menfaatine yapılan ileriye dönük köklü çalışmalar,sadece biraz sabır gerektiren konular,asıl işin üzücü yanı vatandaşın çalışma yapılan yerlerde trafik halinde anormal araç kullanımı,motosiklet kullanıcılarının kavşaklarda kontrolsüz çıkışları(tabi uygun seyredenleri bu arada tenzih ederim) karşı tarafı gereksiz gerginliklere sebebiyet verebiliyor.İSTANBUL ile aramızdaki tek fark büyüklük ve küçüklük,sorun her yerde aynı, bazı yerde büyük, bazı yerde küçük,köprü trafiğinde kendinizi tahayyül ediyormusunuz?işte kararı siz değerli okurlara bırakıyorum,İlçemize yapılan bu hizmetleri sadece biraz sabır göstermek kanaatimce en doğru olanı,her şeye rağmen hala ilçemiz sevgiye ve övgüye değer bir belde,başka TİRE yok.SEVGİ ve MUHABBETLERİMLE.