Nurettin Gönen     Geçenlerde, dalgınlığın sınırlarını zorladım diyebilirim. Kuzenimin düğünü vardı ve benim orkestra için elektrik işlerini yapacak birisini bulmam gerekiyordu köyde. Hiç kimseyi bulamamıştım ama içimden de, yahu çok iyi tanıdığım biri var bu işleri yapacak ama kim olduğunu bir türlü hatırlayamıyorum diyordum. Orkestradan yakınma sesleri çıkmaya başlamıştı. Ben hala, kimdi bu elektrikçi ya diyerek ortalıklarda dolaşıyordum…

      Bir müddet sonra, beynimde bir şimşek çaktı. Bu elektrik işlerinden anlayan kişi bulmuştum… Endüstri Meslek Lisesi Elektrik bölümü mezunuydum ve bu işi yapabilecek olan hatırlayamadığım kişi bendim…

       Hemen bir kontrol kalemi buldum ve işi beş dakika içinde hallettim. Gördüğünüz gibi, bazen insan avanaklığın sınırlarında gezinebiliyor.

        Bu konuyu yazmamın sebebi ise okuduğum buna benzer bir yazıdan dolayı oldu. Alın size bir başka avanaklık daha o zaman…

      Çok uzun sure araba kullandıktan sonra küçük bir kasabada ihtiyaç molası vermiştim. Şirin sevecen bir yere benziyordu. Dinlenme tesisinin tuvaletine girdim. Tüm tuvaletler dolu gibi görünüyordu. Sonunda sonlara doğru bir tuvalet bulup oturmuştum tam keyifle tuvaletimi yapacakken yan tuvaletten "selam ne haber" diye bir ses duydum. Tuvalette böyle konuşmaların olmayacağını düşünürken birden bire ağzımdan "iyilik senden ne haber" lafı çıkıvermişti bile. Yandaki ses "ee neler yapıyorsun" dedi. Ben de "doğuya doğru gidiyorum" dedim. Biraz şaşkındım bu tuhaf diyalogdan dolayı. Taaki yandaki adamın "aşkım ben telefonu kapatıyorum yan tuvaletteki geri zekâlı benim sana sorduklarıma cevap veriyor" dediğini duyana kadar...

     Bu kişi ben değilim bu kez belirteyim…

     Sevgiyle, hep…

 

 

                                            GÜNÜN KOMİĞİ

    Fukaraya "evine hırsız girdi" demişler; "Üzerine kilitleyin kapıyı açlıktan ölsün.’ Demiş. Bu arkadaşı günün komiği ilan ediyorum…

                                             GÜNÜN SÖZÜ

   İyi geçinmek, iki kişinin kusursuz olmasıyla değil, birbirlerinin kusurlarını hoş görmesiyle olur.

                                        GÜNÜN SORUSU

                       Mutluluk, bize neden uğramıyorsun?

                                        GÜNÜN İNSANI

‘Yaptığım yanlışlar için pişman değilim, tek pişmanlığım; yanlış insanlar için yaptığım doğrulardır!’ Diyen arkadaşı günün insanı ilan ediyorum…

                                    GÜNÜN GERÇEĞİ

                                   Düşün ve bizi şok et…

                                       GÜNÜN FIKRASI

      80'li yılların sonların bir Beşiktaş-Boluspor maçı sırasında hakem 
Beşiktaş ‘ın net 2 golünü vermez, Boluspor’a havadan bir penaltı verir. 
Maç çığırından çıkmıştır. Beşiktaşlılar neredeyse sahayı terk etmeyi düşünürler. 
Boluspor 2. golü de atar. Metin tekin santrayı yapmaz bekler. Hakem düdüğü bir daha çalar ama metin hala topa dokunmaz. 
      -Hakem, "metin neden başlamıyorsun, bak kart çıkartırım" der. 
      -Metin cevap verir: "hocam sahanıza geçin de başlayalım"

GÜNÜN DİZESİ

Ağır, ağır çıkacaksın bu merdivenlerden,
Eteklerinde güneş rengi bir yığın yaprak,
Ve bir zaman bakacaksın semâya ağlayarak...

(Ahmet Haşim)
 

                            

 

                                   SANAL ORTAM YALANLARI

     Bugün sizlere sanal ortamda bir erkeğin, hiç tanımadığı bir kadına sunduğu hayalleri yazacağım… Sanal ortamdaki yalanları anlatan en iyi örnek bu bence…

     Böylesine olağan üstü bir güzelliğe sahip olduğun için, erkeklerden her gün yüzlerce mesaj aldığına ve tanışmak için sana hemen msn gönderdiklerine eminim. Ama ben, diğer erkeklerin kendilerini yeterince tanıtmadan, senin hayatına neler katabileceğini, hesaba katmadan yaptığı bu hatayı sana tekrar etmeyeceğim. Senin için ne idüğü belirsiz bir kişi konumundan çıkıp, yeri, yurdu ve kim olduğu tam olarak belli olan güvenilir bir dostun olmadan, senden ne msn, nede telefon istemeyeceğim. Aşağıda, birbirimizi tanıyıp, dost olduktan sonra, eğer birbirimizden hoşlanırsak ve flört etmeye başlarsak, seni nasıl çok mutlu edebilirim? Senin hayatına nasıl neşe ve canlılık getirebilirim? Ve sana neler verebilirim? Gibi sorulara cevap bulabileceğin özel planımdan ve genel özelliklerimden bahsetmeye çalıştım.

      1) Sana, her şeyden önce, daima dinamik, neşeli, enerji dolu olan ve düzenli olarak yüzme ve fitness sporları yapan… Bakımlı, temizliğine ve giyimine aşırı özen gösteren, 35 yaşında,1.75 boyunda, 85 kg, ela gözlü, buğday tenli, kumral saçlı olan bedenimi ve bu bedenin tüm ilgisini, yoğunluğunu, sadakatini ve sevgisini verebilirim…

      2)Ayrıca, İTÜ mühendislik fakültesinde eğitilmiş, ileri derecede ingilizce bilen, psikoloji, ekonomi, matematik, kimya ve müzik alanında yoğun bilgilerle donatılmış… Zekâ seviyesi normalin üzerinde olan beynimi ve bu beynin, benim karakterimde meydana getirdiği, hoş sohbet edebilme, dinleyebilme, anlayabilme, sevgi ve şefkat gösterebilme, dertleri ve neşeleri paylaşabilme meziyetlerimi sana sunabilir ve senin tüm dünyanı doldurabilirim.

      3) Bunu yanı sıra, mühendislik kültürüne sahip ve kimyasal hammaddeler üreten ve ithal eden ve bir şirketin ortağı ve müdürü olan bir erkek arkadaş ile beraber olmanın ayrıcalığını, gururunu sana yaşatır ve seni kanatlarımın altına alarak, kendini güvende hissetmeni sağlayabilirim.

       4) Ataköy’deki evimde rahat ve temiz bir ortamda, senle mum ışığında yemekler yiyerek, dans ederek sana çok özel romantik, mutlu geceler yaşatabilirim. Bununla beraber, son günlerin popüler filmlerini evimdeki home sinemada izleyerek, çeşitli yemekler ve tatlılar yaparak, vakit geçirebileceğimiz ve spor odasında, müzik dinleyerek, fitness makineleriyle fazla kalorilerimizi yakabileceğimiz, huzurlu bir ev ortamı sunabilirim.

     5) Buna ek olarak, bir sağlık, spor ve eğlence klubü olan sports international'a seni üye yapabilirim. Bu tesisde kapalı ve açık olimpik yüzme havuzu, 50 çeşit spor aleti ve fitness makinesi, sauna, solaryum(güneş ışığı), Türk hamamı, step ve aerobik, Latin dansları kursu, tenis ve squash kortları ve güneşlenme tesisleri bululmaktadır. Dilersen bu olanaklardan haftanın 7 günü, istediğimiz saatlerde faydalanabilir, yüzerek, güneşlenerek, step, aerobik ve spor yaparak, dans ederek, tenis oynayarak, çok eğlenceli, aktif günler geçirebiliriz.

      6) Ayrıca yazın veya kışın hafta sonlarını, istanbul' un çevresinde yer alan polonezköy, şile, Kilyos, Abant gölü gibi küçük tatil yerlerine, araba ile seyahat ederek gider ve hafta sonlarını bu tatil yerlerinde, gezerek, fotoğraflar çekerek, özel yöre yemekleri yiyerek, şehrin stresinden uzak, dinlenerek geçirebiliriz.

      7) 2007'de, yurt dışında ispanya-Mayorka, İtalya-Roma, Fas-Kasablanka' da ve yurt içinde ise Kıbrıs, bodrum, çeşme ve Fethiye’de 5'er gün tatil yapmak için bir plan yaptım, dilersen bu tatilleri birlikte yapabiliriz.

      8)Ayrıca, benimle flört etmenin bir ayrıcalığını ve rahatlığını yaşamına yansıtmak ve İstanbul’un otobüs ve dolmuş trafiğinin stresini çekmeden, rahatça gezip, tozman için sana yeni çıkan bir Opel corsa c'mon otomobil alabilir ve tüm benzin masraflarını da karşılayabilirim.

      9) Bunun yanı sıra arkadaşlığımıza renk katmak ve sana sürpriz heyecanını yaşatmak için sık sık giyim, kuşam, değerli takılar ve mücevherlerden oluşan sürprizler hazırlayarak, sana sürpriz hediyeler alma sevincini yaşatabilirim. Sana bu mesajımda, genel özelliklerimden, ilerde flört etmeye başlarsak seni nasıl çok mutlu edebileceğim. Ve hayatına neler katabileceğim konusundaki planlarımdan bahsederek kendimi tanıtmaya çalıştım. Sana daha sonraki mesajlarımda bu bilgilerin doğrulunu ispatlayarak ve hakkımda daha fazla bilgi vererek, kafana takılan tüm soruları cevaplayarak, yeterince güven terkin etmeye hazırım. Şimdi sadece bir dost olarak birbirimizi tanımak için, lütfen sende fiziksel ve genel özelliklerinden nicel olarak bahseder misin? Lütfen son sözlerime dikkat edin! Senle gel hemen flört edelim demiyorum, önce bir dost olarak tanışalım, sana burada yazdıklarımın doğruluğunu ispat edeyim ve bu arada, birbirimizden hoşlanırsak flört etmeye başlarız diyorum. Nazik cevabın için sana müteşekkir olacağım…

       Sevgiyle, hep…

Editör: Haber Merkezi