Hayaldir yaşamın başladığı yer, yaşam başlar ve devam eder hayallerimizle. “Dünya’yı hayal gücü döndürür” demiştir Albert Einstein. Tabi herkes gibi benim de hayallerim var. Hayallerim de; barış, çocuklar, hayvanlar, doğa, işçiler, köylüler, demokrasi, insan hakları, kardeşlik var. Özgür, eşit, adil bir dünya da insanca yaşamak var. Savaşların olmadığı, savaşlar yüzünden evlerini, ülkelerini terketmek  zorunda kalmayan insanlar, çocuklarının arkasından ağlayamayan analar var.

 

Martin Luther King 28 Austin 1963 de 300.000 kişiye I have a dream  (Bir Hayalim Var) diye seslendi Washington da ve buna yürekten inandı. Martin L. King hayalleri’nin peşini bırakmadı, kısa hayatı boyunca 25 defa tutuklandı, 4 kez suikaste uğradı, fakat hiç bir zaman vazgeçmedi, vazgeçiremediler. Her zaman eşitliğe ve özgürlüğe inandı. Hayalleri uğruna 4 Nisan 1968 yılında suikaste uğradı ve kurşunlanarak öldürüldü.

 

Bende kendimi hayal ederken buluyorum. Hayallerimin peşinden korkmadan, yılmadan, umutsuzluğa düşmeden koşuyorum bu güzel ülke de daha iyi bir gelecek için. Öyle ütopik hayallerim yok benim, insan haklarını harfiyen uygulayan bir anayasal sistem mesela, üçüncü ek protokolünü bu iktidarın imzaladığı Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları sözleşmesi’nin uygulandığı bir ülke mesela. Demokrasi’nin işlediği bir ülke, farklı kimlikler üzerinden kutuplaşmanın olmadığı bir siyaset. Huzurun ve barışın hüküm sürdüğü bir ülke mesela. Herkesin düşüncelerini özgürce ifade edebildiği, gazetecilerin özgürce haber yapabildiği, baskı görmediği, yaptığı haber nedeniyle tutuklanmadığı bir ülke. Adaletin, toplumun her kesimine, eşit ve adil tecelli ettiği bir ülke. Din ve siyasetin birbirine karıştırılmadığı Laik bir ülke, din ve ticaretin de birbirine karıştırılmadığı bir ülke. Bilime, eğitime, gençlere, kadınlara önem veren, değer veren, hassasiyet gösteren bir ülke. Kitap, gazete okuyanların, her şeye inanmayıp önce araştırıp sorgulayanların oranı %100 olan bir ülke hayal ediyorum.

 

Kadınların şiddet görmediği, tecavüze, tacize uğramadığı, din dil ırk cinsiyet ayrımının olmadığı, sokaklar da yaşayan insanlar için devletin seferber olduğu, belediyelerin onlar için çalışmalar yaptığı, tüm ihtiyaçlarını karşıladığı bir ülke. Çocukların açlıktan, soğuktan, bombadan, kurşundan ölmediği, çocuğu açlıktan öldüğü için intihar eden anne ve babaların olmadığı bir ülke. Hayvanların katledilmediği, sokaklar da ve ormanlar da yaşayan hayvanlarında yaşam hakkı olduğunu, onlarında can taşıdığını bilen bir ülke. Şehirlerimiz de daha çok yeşil alanların olduğu, ormanların, derelerin, zeytinliklerin, park ve bahçelerin ranta kurban edilmediği bir ülke. İnsanların öldürülmediği, kardeşce yaşadığı, eşit haklara sahip olduğu, kimsenin ırkçılık yapmadığı, türkülerin beraber söylendiği, halayların, zeybeklerin, horonların beraber oynandığı bir ülke hayal ediyorum.

 

Öyle uçuk hayallerim yok benim, en çok hayal kurması gereken çocuklar ölürken, zaten uçuk hayallerim olamaz. Ben bu hayalleri gerçekleştirebilmek için yola çıktım. Ne zaman ölürüm, o zaman bu hayallerimin peşinden koşmayı bırakırım. Hoşçakalın, sevgi, saygı ve dayanışmayla kalın.