Halkın %49,5 sığındıkları liman olan partiye oy verdi ya, aydını, çağdaşı, yobazı, bütün eğitim çalışanları koltuk, korku derdine kendi sendikalarına üye oldu ve onlarla kol kola yürüyüp aynı karede poz vermekten çekinmiyor ya;  Atilla Olçum denen siyasette pirim yapamamış biri de işte kalkar çağdaşı, aydını, yobazı, çıkarcısı, sözüm ona idealisti olan bir sendikaya sırtını böyle dayayıp böyle de saçma sapan bir açıklamayla prim yapmaya çalışır ve ben Atatürkçüyüm, ben çağdaşım, ben aydınım diyenlerde ya alkışlar ya tasvip etmiyoruz deyip aynı yolu beraber yürümeye devam ederler çünkü onlara korku, çıkar, makam, mevki ve ulufe derdi sarmıştır bir kere ne yapsalar ve ne yapsanız o yolu onlarla birlikte yürüyeceklerdir, ta ki yol bitene kadar.


        Biz bilmiyor muyuz Atilla’nın Anamur’da Toros Yörüklerinin içinde neden pirim yapamadığını, biz bilmiyor muyuz müfredatta Kemalizm diye bir ders işlenmediğini ki keşke böyle bir ders olsa ve işlense idi. Bu gün birçok dünya devletinin eğitim sisteminde Mustafa Kemal Atatürk Ders olarak okutulup anlatılmaktayken bu ülkenin kurucusu ve sahibi olan bu mübarek insana bu zihniyetin neden böyle davranarak pirim yapmaya çalıştığını ve bu ülkede bazı ahlaksızlıkların, yolsuzlukların üstünün örtülmesi için özellikle siyasette yükselmek isteyenlerin bunu kullandığını biz gayet iyi biliyoruz. Bu günlerde o çok yakındıkları modern eğitim sistemi dışında eğitilmeye çalışan birçok fakir fukara, garip guraba çocuklarının bu zihniyet tarafından eğitim yuvası bizim tarafımızdan kokuşmuşluk olarak görülen yerlerdeki cinsel istismar olayları bir bir patlak vermeye başladı ve buralarda bu çocuklara bu eğilimde bulunan kişilerin hangi sendikaya üye olduklarını daha biz açıklamadan açıklanmaması için böyle bir gündem değiştirme taktiği bir Sivil Toplum Kuruluşuna yakışmaz. Aslında bu açıklamaları sahiplenmediği müddetçe bu hususları açıklamak da bize yakışmaz ancak eğer Atilla’nın açıklamalarını sahiplenir ve kendilerine mal edip arkasında sendika olarak dururlarsa bir saniye bile tereddüt etmeden andolsun bu gizledikleri durumlar teker teker ortaya çıkacaktır. Burada bir sendikaya yakışan Çalıştaylarda idareci sınavlarında çıkacak soruları üyelerine dağıtmak değil, bir an önce üyelerine tekrar gözden geçirip onlar için ahlaki değerler, erdemlilik ve adamlık hakkında çalıştaylar, seminerler düzenleyip üyelerini eğitmektir. Devletin, milletin makamlarını vaat ederek kazandıkları üyelerine idareci olduktan sonra kendi üyeleri olsa dahi ahlaksızlık, hırsızlık yapanları kurtarıp olayların üzerini örtmek yerine bu tür ahlaksızları en ağır cezayla cezalandırmaları gerektiğini bir an önce salık vermektir. Tüm bu ahlaksızlıkların, hırsızlıkların hangi sendika üyeleri tarafından gerçekleştirildiğini araştırmak en fazla üyeye sahip olup devlet imkânlarını haddinden fazla kullanan bu sendikaya düşmektedir. Erdem ve ahlak olmadıktan sonra sayılarda çokluk hiç bir şey ifade etmemektedir. Atatürk üzerinden siyasi prim yapmaya çalışmak yerine buyursunlar bu çalışmayı yaparak hem üyelerinin gözünde hem de milletin gözünde pirim yapsınlar. 

        Bizi her daim takip ettiğini öğrendiğim Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın’a sesleniyorum. “Ali hoca böyle bir prim yapma şekli yok, o yüzden üyelerini ve yöneticilerini bir daha gözden geçir, Sendikalarda ihraç sistemi diye bir sistem de vardır. Ya bu ahlaksızlarla yol yürümeye devam edecek diğer temiz üyelerinizin de bunlarla birlikte yaftalanmasına ve kuruluşunuzun adının kirli olarak anılmasına seyirci kalacaksınız yâda bu tip ahlaksız, fıtratsız, insanları ve bu tipleri koruyanları, korumak için bin bir türlü takla atıp bu ülkenin kurucusu Yüce İnsan Mustafa Kemal ATÜRK’ ü diline dolayan tiniyetsizleri koruyacaksınız. Seçim sizin Ali hoca. 
        Ülkemde ahlaksızlığın ve iğrençliğin hiç olmadığı günlere kavuşmak dileğiyle.