A Munis Armağanİzmir Üniversitesinin bastırmış olduğu ‘İpek Yolu üzerinde Tire’ isimli kataloga Tire Kültür Derneği tarafından ‘Akademik Fiyasko’ olarak tepki gösterilmesinin ardından, derneğin yönetim kurulu üyesi ve söz konusu kitabın metinlerini hazırlayan Araştırmacı Yazar A.Munis Armağan da sert açıklamalarda bulundu.

Armağan, projenin Tire Kültür Envanteri olarak başlatıldığını ve üniversite yönetimi ile bu kapsamda iletişime geçildiğini, projenin bitimine yakın üniversite yetkilileri tarafından projenin şekli ve içeriğinin Tire kataloguna dönüştürüldüğünü söyledi.

 

METİNLERİM EHİL OLMAYAN KİŞİLER TARAFINDAN DEĞİŞTİRİLDİ

Projenin her aşamasında görev aldığını vurgulayan A.Munis Armağan, “özellikle tarihi belgelerin taranması ve envanter için gerekli olan metinlerin oluşturulmasında bizzat çalıştım. Hatta fotoğraf çekimleri esnasında hiç kimsenin bilmediği tarihi mekânların tespit edilmesi ve genel çevreleriyle kayıt altına alınmasında tüm birikimlerimi ortaya koyarak sorumluluklarımı yerine getirdim. Bu nedenle üniversite yetkililerine defalarca, ilçemiz Tire’yi bilmeyen tanımayan fotoğrafçılar yerine ilçemizdeki fotoğrafçılarla çalışılması gerektiğini ifade ettim ama dikkate alınmadı. Buna rağmen yine de gönderilen fotoğrafçılara günlerce rehberlik yaptım. Bu tür çalışmaları Tire’yi hiç tanımayan başka birilerinin yapması zaten düşünülemezdi ve yapamazdı. Nitekim hazırlamış olduğum metinler ehil olmayan kişiler tarafından değiştirildi. Sonuçta ortaya, 2001 yılında yine ehliyetsiz kişilerce hazırlanan ama uyarılarımız neticesinde toplatılan daha önceki ‘Tire Kültür Envanteri’nde olduğu gibi geri dönülmesi çok güç hayati hatalarla dolu bir çalışma çıkıyor. Üniversitenin bastırdığı bu kitapta da bu tür hatalar oldukça fazla” dedi.

Birikim ve emeklerinin nihayetinde Tire kültür envanteri konusunda kaliteli bir çalışma beklerken ellerine geçen Tire katalogunun kendilerini hayal kırıklığına uğrattığını ifade eden Tire Kültür Derneği Yönetim Kurulu Üyesi A.Munis Armağan, “projenin tüm temel unsurlarında yer almama rağmen basılan kitapta sadece yer gösteren ve bilgi paylaşan sıradan bir kişi olarak nitelendirilmem beni derinden yaraladı. Özellikle kitap kapağında isimleri geçen ancak projedeki asıl görevleri koordinatörlük olan Meltem Öztürk hanımefendi ve Ertuğrul G. Kaçan beyin, gerek metinlerin yazımı gerekse tarihi mekânların tespit edilerek fotoğraflanması aşamasında herhangi bir kaynak ve belgesel katkıları olmadığı halde sanki kitabı kendileri hazırlamış gibi adlarını kapağa koydurmaları akademik terbiye ile asla bağdaşmamaktadır. Kuşkusuz bu durum üniversite yönetiminin bilgisi dışında gelişmiştir. Ancak karşılaştığımız bu tutum akademik anlamda etik değildir. Akademisyenlerin kendilerine gelecek sağlamak, sıfat ve makam kazanmak amacıyla emek sahiplerinin emeklerini hiçe sayması ve kendi isimlerini ön plana çıkarması hiç de hoş bir durum değildir ve oldukça üzücüdür” dedi.

 

Armağan : “GELECEK AÇISINDAN ENDİŞE VERİCİ”

“Akademik kurumların ve akademisyenlerin uygulanmakta olan projeler hakkında alınan kararları hassasiyetle sadık kalmaları gerekir” diyen Armağan, “akademisyenlerin bu tür konularda akademik prensiplerden uzaklaşarak değişken tutumlar sergilemesi gelecek açısından endişe vericidir. Hiçbir kimsenin bu tür davranışlar ile güven duyulan üniversitelerimizi, eğitim kurumlarımızı töhmet altında bırakarak saygınlığını zedelemeye hakkı yoktur. ”şeklinde konuştu.

Armağan ayrıca üniversite tarafından kendisine teslim edilme nezaketinde bile bulunulmaksızın okul kapısındaki güvenlik görevlisine teslim edilen 30 adet kitabı geri gönderdiğini ifade etti.  

 

Editör: Haber Merkezi