Ercan ÇELİK


İzmir'in Tire ilçesinde yaşayan Metin Sarayköylü 2017 yılında aldığı telefonunun arızalanması üzerine telefonunun yenisi ile değiştirilmesi talebiyle yetkili servise gönderdi. Servisten telefonun onarılarak gelmiş olması sebebiyle Tüketici Hakem Heyeti'ne başvurdu. Tüketici Hakem Heyeti kararında üründeki arızanın tüketici kullanım hatası olduğunu belirtilerek itirazın reddine karar verildi. Bunun üzerine Tüketici Mahkemesi'ne başvuran Sarayköylü, yetkili servisin telefonu onararak telefondaki ayıbı gizlediğini dolayısıyla kendisini mağdur ettiğini ve markaya olan güvenini yitirmesi sebebiyle bedel iadesini talep etti. 

Tüketici Mahkemesi sıfatıyla Ödemiş 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen davada verilen kararda

"TKHK'ye göre, satıcı, malı satış sözleşmesine uygun olarak tüketiciye teslim etmekle yükümlü olup, teslim tarihinden itibaren altı ay içinde ortaya çıkan ayıpların, teslim tarihinde var olduğu kabul edilir. Bu durumda malın ayıplı olmadığının ispatı satıcıya aittir. Dava konusu cep telefonu 01/10/2017 tarihinde davacıya teslim edilmiş, davacı arızalarını belirterek 16/01/2019 tarihinde ürün değişim isteminde bulunmuştur. Davacının ayıp bildirimi yasa tarafından belirlenen ispata yönelik altı aylık süre geçtikten sonra yapılmıştır. Ancak servis fişinde yapılan incelemede, cep telefonunun garanti kapsamında tamir edildiği belirtilmiş ve ayrıca davacı yasa tarafından tanınan ürün değişimi seçimlik hakkını kullandığını belirtmişse de, istem olmamasına rağmen ücretsiz onarım yapılarak davacının istemi noktasında bir değerlendirme yapılmamıştır. Bu durumda, cep telefonunun ayıplı olmadığının davalı tarafça kanıtlanması gerekmekte olup, davalı tarafça ise dosya kapsamına göre dava konusu cep telefonunun ayıplı olmadığı kanıtlanamamıştır." denilerek tüketiciye bedel iadesi kararı verildi. 

Konuyla ilgili tüm tüketicilere haklarını aramalarını öneren Sarayköylü, "Tüm tüketiciler haklarını bilmeli. Bu gibi durumlarda hukuki süreç başlatmalı." dedi. 

Editör: Haber Merkezi