Eğitim-Sen Tire Temsilciliği’nden yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi;

“Covid-19 salgını dünya çapında hızla yayılmaya devam ederken sağlık, eğitim ve çalışma yaşamı başta olmak üzere toplumsal yaşamın bütün alanlarını olumsuz etkilemeye devam etmektedir. Dünya çapında bütün eğitim kademelerinde 1.5 milyarın üzerinde öğrenci, geleneksel yüz yüze eğitim ortamlarından uzaklaşmıştır. Türkiye’de ise eğitim öğretime ara verilmesinden 18 milyonu aşkın öğrenci, 1 milyonu aşkın eğitim emekçisi etkilenmiştir. Salgının geldiği aşama kaygılarımızı artırmaya devam ediyor. Her gün artan vaka sayıları, alınmayan önlemler ve ne olacağını bilememenin verdiği karamsar bir ruh hali toplumun genelinde yaygınlaşıyor. Mesleki çalışmaların uzaktan yapılmasının mümkün olmasına rağmen yüz yüze yapılmasında ısrar edilmesi ve yeterli önlemler alınmadan öğretmenlerin okullara çağrılması salgınla mücadelede yaşanan eksiklikleri göstermektedir.

Öğretmenlerin mesleki çalışmalar için okullara gelmesi ile birlikte MEB’in ve okulların yüz yüze eğitim için ne kadar hazırlıksız olduğunu gördük. Öncelikle ifade etmek gerekir ki, MEB yönetimi  Okullarda alınması gereken önlemler ve bunların sürekliliğinin sağlanmasına dair ayrıntılı bir planlamaya da sahip değil. Daha da önemlisi, okulların açılabilmesi için gerekli ve zorunlu olan “ek bütçe ve ek atama” gündemlerinde dahi yok. Okullarda bulunmanın yarattığı sağlık riskleri ile baş etmek tek tek eğitim emekçilerine ve öğrencilere bırakılmış durumda.

Geride bıraktığımız hafta, okulların 21 Eylül’de açılması için hangi önlemlerin alınması gerektiği ve eğer önlemler alınmazsa sonuçlarının ne kadar olumsuz olabileceğini gözlemleme olanağı verdi. Okulların salgına karşı ne kadar korunaksız ve savunmasız olduğunu bizzat yaşayarak deneyimledik. Pek çok işyerinden covid-19 tanısı konulan veya şüphesi bulunan eğitim emekçilerine ait bilgiler şubelerimize gelmeye devam etmektedir. Karabağlar Tahir Merzeci OO, Karabağlar Şht. Muhtar Mete SERTBAŞ OO, Bornova Gül Sefa KAPANCIOĞLU AL, Şht. Erol OLÇOK AİHL/OO, Şht Onb. Ali Güner YEŞİLBAĞ OO/İO, Kemalpaşa Armutlu Veli Üzümcü İO, Buca AL, Meşkure Şamlı OO, Çakabey İHOO, İsmail Şekip UYAL OO Yayınlanan okul isimleri pazartesi gününden bu yana okulda bulunan arkadaşlarımızdan tanı konulan veya temaslı çalışanların bulunduğu okullardır. Sayın Bakan, yapılan açıklamalarda belirtilen okul isimleri dedikodu değil gerçektir. Eğer içlerinden bir tanesi bile gerçek olmasaydı açıklamanızda bunu mutlaka belirtirdiniz. Gerçek sizi rahatsız edebilir; duymak istemediklerinizi işitmek sizi huzursuz edebilir. Ancak gerçek anlamda sorunların çözümü gerçekle yüzleşmekle mümkündür.

Milli Eğitim Bakanı 29 ağustos 2020 tarihinde düzenlediği basın toplantısında, diğer kamu kurumlarında çalışanlarla öğretmenleri karşılaştırarak, diğer kurumlardan vaka haberleri gelmediğini söylemektedir. İstediği aslında MEB’den de vaka ve sorun bilgisi gelmemesidir. Sayın Bakan bu açıklamaların “istismar zemini” oluşturduğu gibi bir ifade kullanmakta, ayrıca daha “zekice” bunların ifade edilebileceği gibi ne anlatmak istediği bizce belli olan ifadeler kullanmakta, MEB’in “dedikodu” ile değil gerçeklerle çalıştığını belirtmektedir. Sayın Bakan’ın bu talihsiz açıklamalarını kabul etmemiz ve anlaşılabilir bulmamız mümkün değildir. “Eğitimde yük öğretmen maaşlarıdır” cümlesi ile eğitim emekçilerini sorumlu ilan etmek yaşadığımız sorunlara bakışınızın tercihinizin bir özetidir. Öğretmenlerin MEB’e yük olmasının aksine MEB’in bütün yükünü öğretmenler çekmektedir.

Eğitim Sen’i ve temsil ettiği eğitim emekçilerinin mücadele geleneğini bu topraklarda farklı kılan da yöneticilerin ve siyasi iktidarların hoşuna gitmese de, duymak istemeseler de Eğitim Sen’in gerçekleri olduğu gibi, yalın ve anlaşılır şekilde ifade etmesidir. Sayın Bakan’a ısrarla gerçekleri söylemeye devam edeceğimizi bir kez daha hatırlatalım. Milli Eğitim Bakanı Sayın Ziya Selçuk;

Yaptığınız aynı zamanda, öğretmenleri “Çalışmadan para kazanmak istiyorlar.” diyerek suçlayan Özel Okul Sahipleri Derneği Başkanının sözünü güçlendirmek anlamına gelmektedir. Ayrıca bu karalama ve iftiraya dönük tek cümlenizin olmadığını da hatırlatmak isteriz. Sorulan soruya verdiğiniz yanıtlar diğer kamu emekçileri ile öğretmenleri karşı karşıya getirmekte, öğretmenlerin üzerindeki baskıyı artırmaktadır.

Önceliğimiz okulların bir an önce açılması ve çocukların daha fazla yüz yüze eğitimden uzak kalmamasıdır. Biliyoruz ki yüz yüze eğitimden ayrı kalınan süre uzadıkça okul terk oranları artmakta, çocuk işçiliği yaygınlaşmakta, çocukların köktenci gruplar tarafından kullanılmasının oranı yükselmektedir. Çocuğun üstün yararı ve ortak geleceğimiz için okulların bir an önce açılması gerekir.

Milli Eğitim Bakanlığına ve İl Milli Eğitim Müdürlüğüne birkez daha sesleniyoruz!

31 Ağustosta okula çağırılan öğretmenlere haftalık test yapılsın

Seyreltilmiş sınıflarda görev yapacak öğretmenler için ek atama kadrosu alınsın

Covid-19 meslek hastalığı olarak kabul edilsin

Okullara sağlık personeli atansın, revir hazırlansın

Temizlik ve dezenfektan için bütçe ayrılsın. Bu işleri yapacak personel alınsın.

Öğretmenler ve öğrenciler için yeterli miktarda koruyucu malzeme hazırlansın

Okulların öğrenci ve öğretmen lavabo sayısı artırılsın

Öğretmen odaları, kantinler, yemekhaneler ve okulların diğer bölümleri ile Okul pansiyonları ve kapasiteleri fiziki mesafeye uygun hale getirilsin

Öğretmenler ve öğrencilerin okula ulaşımı için gerekli önlemler alınsın

Ders içerikleri ve ders araçları yeni normale hazır hale getirilsin

Öğretmenler görev tanımları ve uzmanlık alanları dışında görevlendirilmesin (Filasyon ekibi, Mahalli Denetim Ekipleri vb)

Pandemi koşullarında, personel ve ekipman yetersizliği açık iken okul bahçeleri düğünlere açılmasın

MEB ve siyasi iktidar bu konuda yeterli kaynak ayırmalı, geniş bir toplumsal mutabakat ve güçlü bir ortak irade açığa çıkarılmalıdır. Başından bu yana dediğimiz gibi bu salgından hep birlikte, ortak akıl, toplumsal dayanışma ve bilimsel çalışma ile çıkacak aydınlık günlere ulaşacağız. Sayın Bakan, size çağrımız basın açıklamasında yaptığınız açıklamalarda kullandığınız ifadeleri düzeltmeniz ve süreci şeffaf bir şekilde her kesimle işbirliği yaparak sürdürmenizdir”

Editör: Haber Merkezi