Bağımsız Eğitim-Sen İlçe Başkanı Resül KARA 2016-2017 yılları için toplu sözleşmede anlaşma sağlanması üzerine  bir basın açıklaması yaparak; hükümet ile yetkili sendikalar arasında yürütülen toplu sözleşme görüşmelerinde “Dağ fare doğurdu!” dedi.

Toplu sözleşme sürecinin kötü yönetildiğini belirten Resül KARA, basın açıklamasında şöyle dedi:
“Görüşmeler başlamadan önce BASK Olarak yetkili sendikaları defalarca uyardık.
2014-2015 yılında yaşanan kayıplar için revize toplu sözleşme imzalanmadan ve hükümetin 2016-2017 yılları için öngördüğü hedeflenen enflasyon rakamlarının görüşme masasını kısıtlamayacağı Hükümet tarafından kamuoyuna açıklanmadan toplu sözleşme masasına OTURMAYIN dedik.
Uyarımızı dinlemediler.
Görüşmelerde; “Kapsam dışına çıkmayın, mali konulara yoğunlaşın, diğer konuları her zaman görüşürsünüz”  dedik, kulak tıkadılar.
Kapsam dışına çıkacak sendikalar memuru peşkeş çekecek, dedik, haklı çıktık. Keşke haklı çıkmasaydık.
Masaya oturan konfederasyonlara, “Ortak söylem geliştirin, birlikte hareket edin” dedik, dudak büktüler.
Yer kavgası bile pazarlığın önüne geçti.
Konfederasyonlar tekliflerini 27 Temmuz günü vermelerine rağmen, iktidar kendi teklifini, 22 gün sürecek görüşmelerin 14 gününü çalarak ancak 14 Ağustos günü masaya sunabildi.
İktidar, süreci teklif hazırlığı ile oyalarken, yetkili sendikalar kapsam dışı konuları “müjde” diye kamuoyuna sundular.
Masaya oturan sendikalar, pazarlık öncesinde yaptıkları destansı açıklamalarını masaya oturunca unutmayı alışkanlık haline getirdiler.
İyileştirmeyi unuttular.
% 20’leri aşan taleplerini unuttular.
Refah payını unuttular.
Tüm ödemelerin taban aylığa yansıtılmasını unuttular.
Masaya oturan sendikalar, bir ay önce  kamuoyuna açıkladıkları talepleri için hiçbir çaba göstermediler, sözlerinin takipçisi olmadılar.

MEMURLARA 1 KURUŞLUK BİR İKRAMİYE BİLE YOK
Bilindiği üzere 7 Haziran seçimlerine 5 gün kala kamu işçileri 7. ikramiyelerini alırken, memur sendikaları seçim öncesinde masada yakaladıkları Hükümetten 1 kuruşluk bir ikramiye istemeyi bile akıllarına getirmediler.
Kamu işçileri 2 tam, 4 yarım ve 1 denge ödeneği olmak üzere toplamda her yıl 7 ikramiye alırken, memurların 1 kuruşluk bir ikramiye bile alamamaları akla, mantığa ve vicdana sığmamaktadır. Hele hele toplu sözleşme kapsamında olmasına rağmen ikramiyenin, yasayı bile  bilmeyen  sendikalarca gündeme getirilmemesi  ayrı bir utançtır.
Doların süratle yükseldiği, beklenen enflasyonun hedeflenen enflasyonun iki katına çıkacağının anlaşıldığı bir dönemde 2016 yılı için yüzde 6 + 5 artış, beklenen enflasyon oranını bile karşılamaktan uzaktır.
Memurların her yıl Mayıs ayından itibaren yüzde 15’lik vergi diliminden yüzde 20’lik vergi dilimi geçmesi nedeniyle doğacak ek kayıplar hatırlanmamıştır.
2016 Ocak ayında vergilere yapılacak asgari yüzde 12’lik artışın getireceği yükün memurlara yansıması da hesaba katılmamıştır.
Memurlar 2015 yılı için enflasyon farkı dahil  % 7,76  artış alırken, aynı dönemde kamu işçileri aynı Bakanla imzaladıkları toplu sözleşmede 50 ila 100 lira iyileştirme + yüzde 11, 3 artış + 7. ikramiye olarak 500 lira denge ödeneği olmak üzere, toplamda yüzde 21,5’e varan oranlarda artış almış olmaları, işçi sendikalarının başarısı iken, memur sendikalarının yüz karasıdır.
Sonuçta dağ yine fare doğurmuştur. Toplu sözleşme görüşmeleri bir kez daha hüsranla sonuçlanmıştır.
 
21 GÜNLÜK SÜREÇTE MEMURUN KAYBI BİLE 106 LİRA 50 KURUŞTUR.
En düşük aylık alan (750 dolar) memurun görüşme sürecinde dolar bazındaki kaybı 03-21 Ağustos 2015 tarihleri arasında Merkez Bankası döviz alış kuruna göre net 106 lira 50 kuruştur. Aylıklar arttıkça kayıplar katmerlenmektedir.
Bu sadece 21 günlük kayıptır. Hükümetin ilk teklifine yaptığı toplamda % 3’lük revize artış, 21 günlük kaybın bile yarısı kadardır.
Toplu sözleşme görüşmeleri yandaş sendikacılığın da, hısım sendikacılığının da, hasım sendikacılığının da iflas ettiğini göstermektedir.
iktidarla hısımlık, hükümetin ilk teklifinin üzerine yapılan yüzde 3’lük revizede bir çeyrek altının yarısı kadar  bile etmemiştir.
Gece yarısı Başbakan ile görüşmelerin de göz boyamadan öteye geçmediği anlaşılmıştır.
 
MEMUR YOKSULLUĞA MAHKÛM EDİLDİ.
Netice itibariyle 2016 ve 2017 yılı artışları memurlar arasında hayal kırıklığı yaratmıştır.
Erken seçime giden iktidar elden kaçırılmıştır.
Açıklanan artışlara rağmen ortalama memur aylığı, konfederasyonların her ay açıkladıkları yoksulluk sınırının yarısının biraz üzerindedir. Bunun anlamı, yetkili sendika ve konfederasyonların memurların ve emeklilerinin yoksulluğuna razı olmalarıdır.
Süreçte görüşülüp karara bağlanan diğer konular, yıllardan beri iktidarların ve pazarlığa oturan sendikaların vurdumduymazlıkları nedeniyle biriken, sorumlularının iktidar ve yetkili sendikaların olduğu konulardır.
Memurların birikmiş sorunlarının başarısız toplu sözleşmeyi perdelemek amacıyla makyaj malzemesi olarak kullanılması esef vericidir.
Üç haftalık sendikacılıkla sendikacılık yapılamayacağı açıktır.
Memurlar, yetkili sendika ve konfederasyonların profesyonel yöneticilerinden yoksulluk sınırının altında aylık alan olup olmadığını merak etmektedir.”

Editör: Haber Merkezi