kuvayi-milliyeKuvayi Milliye Eğitim Sen 2012-2013 Eğitim Öğretim Yılı sene başı toplantısını Derekahve Kafeterya’da gerçekleştirdi.

Ercan ÇELİK / HaberTire

Ülke çapında olduğu gibi Tire’de de 4+4+4 eğitim sistemine geçilmesi sebebiyle çalkantılı başlayan yeni eğitim öğretim dönemi öncesinde bir araya gelen Kuvayi Milliye Eğitim Sen üyeleri, eğitim çalışanlarının kurumlarında karşılaştıkları ve karşılaşacabilecekleri sorunları, Mobbing ile ilgili genelgenin ilçemizde işlerlik kazandırılması, 4+4+4 eğitim sistemine geçişte eğitim çalışanlarının omzuna binecek yeni yükler ve görev tanımlarının kurumlarca yapılmasının kurum müdürlerinin görevi olduğu ve tüm personelin görevlendirme evrakını okul idaresinden almaları gerektiğinin üzerinde durdular.

 

Kuvayi Milliye Eğitim Sen üyelerinin bir arada oldukları toplantıdan sonuç olarak çıkan basın açıklaması ise şu şekilde oldu;

 

KUVAYİ MİLLİYE EĞİTİM SEN BASIN AÇIKLAMASI

        Hayırlısı ile yeni bir Eğitim Öğretim yılına girerken sendikamız ve kamuoyunun birçok kaygıları bulunmaktadır. Bu kaygılar konusunda yetkililerden açıklama beklerken yaşanabilecek olumsuzları ve kaygılarımızı sizin aracılığınızla yetkililere duyurmak istedik. Tabiî ki bunu yaparken genelden yerele doğru bir yol izlemeyi ve ağırlıklı olarak yerel konuları ele almayı, sorularımıza cevap aramayı düşündük şöyle ki;

 

        Eğitim ve İlköğretim Kanununda değişiklik yapılarak 2012-2013 Eğitim Öğretim yılında 4x3 Eğitim modeline geçilmiş bulunulmaktadır. Ancak öncesinde hiçbir hazırlık yapılmadan fiziki ve sosyal şartlar üzerinde gerekli çalışmalar yapılmadan bu sisteme birden bire geçmiş bulunmamız bir çok sorunu beraberinde getirmiştir. Genelde durum bu iken yerelde ise yani Tire’de konu içinden çıkılmaz bir duruma getirilmiş bulunmaktadır. Tabiî  ki bunun ceremesini yine vatandaş çekecektir. Daha okullar açılmadan durum bu mahiyette ise düşünün bir de Eğitim Öğretim başladıktan sonra durum ne mahalde olacaktır. Örneğin Taşımalı eğitim yönetmeliğinin 8.Maddesine göre Taşımalı eğitim veren okullar Sosyal ve Kültürel etkinliklere uygun ortamlarda bulunmalı denilmektedir. Allah aşkına bir yetkili çıksın ve bize desin ki “Toki’de  Şu sosyal ve Kültürel etkinlikler yapılıyor.”  Kimse diyemez çünkü yapılmıyor, öyleyse köylerden şehir merkezine getirilen çocuklarımız burada tecrit edilmiyor mu? Bunun başka bir izahı varsa buyursunlar bize söylesinler. Oysa Tire’de 4 tane orta okul ile bu işler tıkır tıkır çözülecekken her okulu nasıl Ortaokul ve İlkokul olarak bırakabiliriz/bölebiliriz/karıştırabiliriz inadıyla bu gün işler bu duruma getirilmiştir. Şehir merkezi ile Toki arası  9  kilometre. Köyden taşımalı gelen öğrencinin velisi Salı pazarında ayda bir veya iki defa şehir merkezine gelecekte çocuğunun durumunu öğrenmek için taa Toki’ye gidecek tabi gidip gelinceye kadar akşam olacak. Sizce gider mi? Şimdi idareciler veli-okul işbirliğini kopartmadı mı? Elbette ki koparttı. Aynı idareciler yani kanun uygulayıcıları kanun ve yönetmelikleri çiğnemedi mi? Yukarıda bahsettiğim yönetmeliği çiğnedi. Şimdi bu uygulayıcılar nasıl olup da bizlerden kanunlara ve nizamlara uymayı talep edecekler orası tabiî ki muamma? Tabi bu şimdiden ön görüde bulunduğumuz bir konu.

        Daha başka sancılar sıkıntılar yok mu? Elbette ki var, örneğin son günlerin moda deyimi olan MOBBİNG yani iş yerinde psikolojik taciz (Yıldırma) ile ilgili 2011/2 sayılı Başbakanlık genelgesi gereği bu yıl Okul ve Kurum idarecilerinin çalışan personele karşı gösterecek oldukları bu tür tutum ve  davranışları tabiî ki karşılıksız kalmayacak ve anında gerekli mercilere ulaştırılacaktır. Sendikamız bu yıl özellikle bu konu üzerine eğilecek ve çalışma barışının eskisi gibi bozulmasına kesinlikle göz yummayacaktır.

        Öte yandan Başköy, Eğridere, Eskioba ve Büyükkale köylerinde bulunan okullar taşıma merkezine dönüştürülerek civar köylerin öğrencileri yol çilesinden kurtarılmış olmasına rağmen Güneydoğu dağ köylerimiz O civarda bir tane taşıma merkezi okul bulunmadığından dolayı her gün ilçe merkezine taşınmakta,  6-14 yaş arası çocuklarımızın yollarda heba olmasına göz yumulmakta ve Devletimiz de gün geçtikçe daha fazla zarara uğratılmaktadır. Nasıl ki vergimizi zamanında ödemeyince cezası ile karşılaşıyorsak biz de bu saatten sonra verdiğimiz vergilerin peşine düşerek nerede nasıl harcanıyor kimler nasıl heba ediyor bunun peşine düşeceğiz. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın yani vergilerimizin peşindeyiz arkadaşlar. Bu gün Tire’de Taşımalı Eğitimde yapılan uygulama Anayasamızın 10.Maddesine yani Eşitlik ilkesine aykırıdır. Başköydeki bir öğrenciyle Dibikçi köyündeki bir öğrenci aynı fırsat eşitliğine sahip değildir. Başköydeki öğrenci okula gitmek için sabah 08:30’da uyanırken Dibekçi köyündeki öğrenci 06:00’da uyanmak zorunda birisi iki adım yol giderken diğeri44 Kilometresarp dağ yollarını aşmak zorundadır. Yani ilçemizde eğitimde eşitlik ilkesinden bahsetmenin mümkün olmadığı gibi Anayasal bir suç işlenmektedir. Tüm bunların takipçisi olacağız. Bu güne kadar Güneydoğu dağ köylerindeki öğrencileri bir araya toplayacak bir okulun peşinde idik ancak İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünden gelen rapor neticesinde köylülerin bu bölgeye bir okul yapılmasını istemediğini öğrenmiş bulunmaktayız tabi rapor ne kadar doğrudur ilerleyen günlerde bunu da göreceğiz. Ancak bundan sonra o civarda yaşanacak olan olumsuzlukların peşindeyiz bunu da kimse aklından çıkartmasın. Allah kimseye zeval vermesin ancak bu yollarda bir tek öğrencinin burnu kanarsa bunun hesabını Adalet önünde bizzat bizler soracağız.

        Baş gösteren bir başka sorun da Tam gün eğitim verecek olan İlkokul ve Ortaokulların yönetmelik gereği duvarlarla bölüneceğini Tuvaletlerin ayrılacağını, planlama aşamasında kaydeden Sayın Kaymakamımız fiziki olarak bölünmeye uygun olmayan okulları da sabahçı öğlenci olarak tayin edivererek sözüm ona surunu çözüvermişti. Ancak görüyoruz ki hiçbir okul bölünmediği gibi okullar zil sesiyle bölündü. Sabahçı öğlenci olan okullarda Sabahçılar 07:30’da ders başı 18:00’de de ders sonu yapıyor, oysa zille bölünen okullar 08:30 ve 15:00 arasında mesai yapıyor. Niye?  Sabahçı öğlenci olan okullar bu işi zille halledemiyor muydu? Elbette ederdi, ama sayın kaymakamımız böyle uygun gördü. Sabahçı öğlenci olarak ayrılan okulları şöyle bir bakınca sosyal yapının farklı olduğu ortamlar olduğunu herkes görecektir. Acaba Kaymakam beyde Tirede ikamet eden insanları sosyal sınıfına göre ayırıyor mu? Diye insan sormadan edemiyor. Tabiî ki cevabını sayın kaymakamımızdan bekliyoruz. Lütfederse bunu da sizlerle paylaşacağımızdan kuşkunuz olmasın.

        Cevap beklediğimiz başka bir konu da 5. Sınıf öğrencilerinin haftada 4 gün bir saat, 1 günde 2 saat fazla ders yapacak olmaları. Taşımalı gelen 1.2.3. 4.6.7.8. Sınıf öğrencilerinin bu arada Toki İlköğretim okulunda ne yapılacağı nasıl konuşlandırılacağı konusudur. Acaba 5.Sınıflar için ayrı servisler mi sağlanacak yoksa diğer sınıflar 5.sınıfların dersinin bitmesini mi bekleyecek? Bu beklemeyi velilerimiz nasıl karşılayacak onlardan bekleme için izin alınacak mı? Beklerken bu öğrencilerimizin başında kim duracak? Duracak olan öğretmene fazladan ek ders ücreti ödenecek mi? Bu konuda da bir açıklama bekliyoruz.

        Tüm 1.Sınıf öğrenci velilerini de buradan bilgilendirmek isterim ki bu günkü Milli Eğitim Bakanlığının 66 aylık öğrenciyi okula kaydetmeye çalışmasın altında 0 yaşını reddetme yatmaktadır. Oysa İstatistik bilimine göre 5 yaşı bitirip 6 yaşa girilmesi 72 ayın sonunda gerçekleşmektedir. Bu duruma göre çocuğunun gelişiminin yetersiz olduğunu inanan velilerimiz çocuklarının ileride önüne çıkacak bir rapor almak yerine mahkemeye gitsinler. 66 Aylık çocuğu okula otomatikman kayıt edilen velilerimiz İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne dilekçe ile durumu itiraz etmelidir. İtirazı haklı bulunmaz ve reddedilirse ret kararının kendisine tebliğinden itibaren hem uygulanan işleme hem de düzenleyici genelgeye karşı 60 gün içinde iptal davası açmalıdır. 

 

        2012-2013 EĞİTİM ÖĞRETİM YILININ TÜM ÖĞRENCİLERİMİZE, VELİLERİMİZE VE EĞİTİM ÇALIŞANLARIMIZA HAYIRLI OLMASINI DİLERİZ.

Editör: Haber Merkezi