Dershanelerin kaldırılması, başka sıkıntılar doğurur

Ülke çapında yaklaşık 4 bin dershane ve bu dershanelerde çalışan 100 bin civarında çalışanı direk ilgilendiren; öğrenci servisi, kırtasiye, matbaa, kantincilik gibi çok farklı sektör ve alanları da dolaylı olarak ilgilendiren ve etkileyen dershane eğitimini kaldırmak istediğini ifade eden Başbakan Erdoğan, önceki gün yaptığı bu yöndeki ikinci açıklaması ile kararlı olduğunu vurgulamıştı. Bu açıklamalar, dershane camiasında bulunan ve insanları kaygılandırdı. Başbakanla aynı görüşte olmadıklarını, bu yönde yapılacak olan yasal bir düzenlemenin beraberinde birçok sıkıntıyı doğuracağını ifade eden dershaneciler, ülke çapında olduğu gibi ilçemizde de tepkilerini kendilerince dile getirmeye çalıştı.

 

Tire’de ki dershanelerden Birey Dershanesi’nin kurucusu ve müdürü Yunus Özfırat, Başbakanın yaptığı açıklamalarla ilgili olarak şu ifadelerde bulundu: “Dershaneler sistemdeki boşlukları ve eksikleri gideren, halkın isteği ile çocuğunu eğitim alması için gönderdiği kurumlardır. Kanunların belirlediği şekilde, müfredata uygun şekilde çalışmalar yapan ve vergisini veren kurumlardır. Her şey nizamidir ve ihtiyaca ilişkindir. Durum böyleyken, eğitim sisteminde aksayan birçok sıkıntı varken, sınav sistemi ile okulları kazanma söz konusu iken dershaneleri kaldırma çare olmaz. Bu işin illegal yollarla, merdiven altı yöntemlerle yapılmasını sağlarlar. Kayıt dışı ekonomiye yol açarlar. Konunun istihdam yönü var. Ben kapatmasınlar demiyorum. Madem kapatılacak, özel okul yönetmeliğinin elden geçirilerek okul açmanın kolaylaştırılması lazım.”

 

İlçemizde eğitim faaliyetlerini sürdüren dershanelerden olan Körfez Dershanesi SBS Şubesi Müdürü Arif Tıbıkoğlu, konuya ilişkin kısa bir değerlendirme yaptı. Tıbıkoğlu şunları söyledi: “Öncelikle bu konuda derinliğine girmeden yüzeysel konuşacağım. Biz bu konu netleşmeden çok şey söylemeyi doğru bulmuyoruz. Bizler her şey aynı şekilde devam edecek gibi işimize bakacağız. Fakat Türkiye’de dershaneler kaldırılacaksa eğitim sistemindeki ve okullardaki aksaklıklar ile sınav modeli ve öğrencilerin seviyesini saptama konusunda sorunlar çözülmelidir. Bu işi merdiven altı diye tabir ettiğimiz yola sokmamalıdır. İstihdam konusunda önemli bir kitleyi zor durumda bırakmamalıdır.”

 

Tire’de ki bir diğer dershane olan Özel Tire Dershanesi Açı Yayınları kurucusu İsmail Türköz’de Başbakanın yaptığı açıklamalara benzer şekilde tepkisini gösterenlerden. Türkiye’deki mevcut özel okul açma yönetmeliğinin çok zar şartlar öne sürdüğünü, bu anlamda çok az dershanenin özel okula dönüşebilecek güce ve alt yapıya sahip olduğunu ifade eden Türköz, “Başbakan, dershaneler özel okul olsun diyor. Bu mümkün değil. Yönetmeliği inceledik. Bu işler öyle kolay değil. En başta, özel okulların spor salonları olması gerekiyor. Hangi dershane bunu sağlayabilecek güce sahip. Bu bile tek başına yeterli bir örnektir. Dershanecilik her yönüyle büyük ve kapsamlı bir sektördür. Sadece asli unsurları ile değil; matbaa, ulaşım, kırtasiye, reklamcılık şirketleri v.s herkesi bir yönüyle ilgilendiriyor ve ekonomisine katkısı oluyor. Onbinlerce istihdam söz konusu, bunları ortada koyacak bir yasa ne ölçüde sağlıklı olur göreceğiz. Bir diğer soru da, öğrencileri neye göre değerlendirip, ölçecekler ve okullara yerleştirecekler. Bunların ortaya çıkaracağı aksaklıklar olacak mı ?” şeklinde konuştu.

 

İlçemizde dershanecilik eğitimi veren kurumlardan biri de Kavram Dershanesi. Kavram Dershanesi’nin Müdürü Cengiz Ekşioğlu, bu konu ile ilgili olarak şu görüşleri dile getirdi: “Başbakan, eğitimde 4x3 kademeli zorunlu 12 yıllık eğitime geçiş sürecinde farklı sorunlar, uygulamada görülen çeşitli eksikliklere, halkın gözünden bir nebze uzaklaştırabilmek için dershanelerin kapatılacağı şeklinde bir söylem ortaya attı. Konu bir anda farklı bir mecraya taşınmış oldu. Dershaneler öğretim faaliyetlerini sürdüren ticari kurumlardır.Sürdürülen bu faaliyet bir ihtiyaçtan doğmuştur.Bu ihtiyaç, ilköğretim sonunda 8.sınıfta ( SBS veya OKS ) ve ortaöğretim sonunda üniversiteye girişte (ÖSS,YGS,LYS ) adı altında yapılan yarışma sınavlarıdır. Sayın Başbakan dershaneleri kapatacağız yerine,yarışma usulü sınavları kaldıracağız dese,dershaneler zaten kendiliğinden kapanır.Buda tamamıyla eğitimimizin temelden gözden geçirilmesi demektir. Birde kamu oyunun yanlış değerlendirdiği bir başka konu ‘Okul varken dershaneye ne gerek var’ deniyor.Dershaneler okulların aynısı olan kurumlar değildir.Dershaneler okulların tamamlayıcılarıdır.Asıl olan okullardır.Dershaneler öğrencilerin okul dışındaki zamanlarını, planlar,düzenler,yarışma sınavları için öğrencilere farklı taktik ve yöntemlerle bir adım önde olmalarını sağlamaya çalışır.Bunun yanında öğrencilerin, sosyal çevrelerinin gelişmesine,zenginleşmesine katkıda bulunur. Dershaneler,Türkiye’nin olduğu kadar pek çok Türkiye gibi genç nüfusa sahip ülkelerin de eğitim gerçeğidir.Okul seçimi yapılırken,sınav uygulanacaksa ve bu sınav sıralama sınavı ise mutlaka okul dışında bir ek çalışmaya ihtiyaç vardır.Örnek verecek olursak,2000’li yıllardan itibaren devlet memuru olmak için (KPSS) esas alınmaya başlandı.Ardından da bu sınavlara yönelik olarak KPSS dershaneleri açılmaya başlandı.”