Tire’nin batısında bulunan ve Karadeniz ormanlarını aratmayan güzelliğe sahip Kartal Dağı için direniş sürüyor. Bölgede yapılması planlanan madencilik faaliyetine tepkiler artarak gelmeye devam ediyor. Bölgedeki muhtemel madencilik faaliyetlerini engellemek ve vatandaşı doğru bilgilendirmek için kurulan Kartal Dağı Koruma Platformu ise bilgilendirme toplantılarına devam ediyor.

Geçtiğimiz günlerde gerçekleştirilen Küçükkale ve Büyükkale Köyü toplantılarının ardından üçüncü toplantı Akyurt Köyü’nde yapıldı. Akyurt Köyü’nde düzenlenen toplantıya CHP İzmir Milletvekili Bedri Serter, İYİ Parti İl Başkanı Hüsmen Kırkpınar, Tire Belediye Başkanı Salih Atakan Duran, CHP İlçe Başkanı Hakan Şenoyar, İYİ Parti İlçe Başkanı Yüksel Şenyurt, Tire Çevre Koruma ve Yeşillendirme Derneği Başkanı Süleyman Övül, komşu il ve ilçelerden gelen çeşitli çevre koruma dernekleri, sivil toplum kuruluşları ve çok sayıda bölge halkı katıldı. Havanın da güzel olması sebebiyle toplantıya katılım oldukça yüksek oldu. Kartal Dağı’nda yaşanan son gelişmelerin konuşulduğu toplantıda bölge halkı bilgilendirildi. Mikrofona davet edilen konuşmacılar köy meydanında duygu ve düşüncelerini dile getirdi.

KIRKPINAR: “BÖLGE HALKININ YANINDAYIZ”

Toplantıda ilk konuşmayı İYİ Parti İl Başkanı Hüsmen Kırkpınar yaptı. Konuşmasının başında Küçükmenderes Havzası’nı çok iyi bildiğini, akrabalarından bir kısmının da Tire’de yaşadığını hatırlatan Kırkpınar, sözlerini şu cümlelerle sürdürdü;

“Burada yapılmak istenen şeyi doğru dürüst anlatmadıkları gibi anlatılacak çok da fazla bir şeyin olmadığı kanaatindeyim. ÇED raporu almadan açılacak olan bir mermer ocağının daha sonra nereye evrileceğini bilmiyoruz. Açılacak olan mermer ocağının çevresel etkileri ancak imalat başladığında ortaya çıkar. İş işten geçtikten sonra bu ocağı kapatıyoruz deme şansımız yok. Çünkü verilen haklar yatırımcının elinde olacak. Bu proje Tire’nin hatta bölgenin en büyük oksijen kaynağı olan bir yerde bitki örtüsüyle birlikte hem ürünlere zarar verecek hem de geçimi tarım ve hayvancılık olan insanlarımıza zarar verecek. Bunlarla birlikte Kartal Dağı’ndan gelen suyun kirleneceğini de göz önünde bulundurursak bu konu insanların sağlığını da doğrudan ilgilendiren bir konudur. Burada bugün tüm sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte bu olumsuzluğun ortadan kaldırılması için bir aradayız. Bizler, köylümüzün ve bu bölgede yaşayan halkımızın yanında olduğumuzu bilmeleri için geldik. Mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz.

BEDRİ SERTER: “İZİN VERMEYECEĞİZ”

Kartal Dağı’nda yapılması planlanan madencilik faaliyetlerine karşı çıkan bir diğer isim CHP İzmir Milletvekili Bedri Serter ise yaptığı konuşmada şunları kaydetti;

“Maalesef bugünkü toplantımızın ana maksadı bir maden ocağının buralarda oluşmasının önüne geçme mücadelesi. Bu kadar güzel zeytinliklerimizin, incir bahçelerinin ve çam ağaçlarının olduğu bir ortamda hiçbir şekilde hiçbir zihniyet buralarda taş ocağı açılmasına izin vermemeli. Bizler kesinlikle buna karşıyız. Tabii ki doğadan çıkacak taşa da mermere de madene de ihtiyacımız var ama bunların olması gereken yerlerde yapılması lazım. Böyle çok güzel yeşilliklere sahip kırsal alanlarımızda değil, daha bakir alanlarda bu madenlerin çıkarılmasına ihtiyaç olacaktır. Buralar insanların yaşam alanları. Burada yapılacak her türlü madencilik faaliyeti doğa katliamı demektir. Koranavirüs de gösterdi ki artık doğayı ve toprağı her şeyden çok önemsememiz gerekir. Çünkü her şeyin döneceği nokta doğadır topraktır. Şimşek bile çaktığı zaman toprağa buluyor orada yok olup gidiyor. Topraktan bizi kimse alıkoyamayacak. Buralarında kesinlikle katledilmesine izin vermeyeceğiz.

ATAKAN DURAN: “GEÇ KALMIŞ SAYILMAYIZ”

Tire Belediye Başkanı Salih Atakan Duran, Akyurt Köyü’nden devlet büyüklerine seslendi. Hiçbir şey için geç kalınmış sayılmayacağını hatırlatan Duran, şöyle konuştu;

“Tabiat harikası olan bölgemizde yapılması düşünülen madencilik faaliyetlerinin bir felaket olacağı düşüncesindeyiz. Ecdadımızdan bizlere yadigar olan bu bölgenin çocuklarımıza aynı şekilde teslim edilmesi bizim için önemli ve önceliklidir. Son ağaç kesildiğinde, son nehir kuruduğunda, son balık tutulduğunda paranın yenilecek bir şey olmadığını anlayacağız. Şu an için geç kalmış değiliz. Buradan devlet büyüklerimize sesleniyoruz. Burada olmaması gereken bir proje hayattadır. Bu proje burada yaşayan insanlarımıza büyük külfet getirmektedir. Bu proje bu bölgede büyük bir doğa katliamına sebep olma riski içermektedir. Buradan haykırıyoruz. Diliyoruz ki bu proje bu bölgede uygulanmasın. Bu bölge tabii koşullarıyla olduğu şekilde gelecek nesillere kalsın.

ÖVÜL “KARTAL DAĞI AÇIK HAVA MÜZESİDİR”

Sürecin başından beri konunun takipçisi olan Tire Çevre Koruma ve Yeşillendirme Derneği Başkanı Süleyman Övül, Kartal Dağı’nın aynı zamanda bir açık hava müzesi olduğunu söyledi. Dağın iç kısımlarında tarihi eserlere rastlandığını hatırlatan Övül, konuşmasında;

“Akyurt Köyü toplantımız havanın da güzel olması nedeniyle daha önceki yapmış olduğumuz toplantılardan daha geniş katılımlı oldu. Bu da bizlere ayrıca cesaret verdi. ÇED dosyasında yer alan bilgiler tamamen gerçek dışı. Maalesef hepsi yalan ve talandan ibaret. Havası suyu ve ormanından ziyade burada tarihi bir değer de var. Kartal Dağı aynı zamanda bir açık hava müzesidir. Bizler hukuksal mücadeleyi devam ettireceğiz. Halkımız arkamızda. Hainlere karşı mücadelemiz sonuna kadar devam edecek” dedi.

Editör: Haber Merkezi