Türk Milletinin asrımızda yetiştirdiği son lideri merhum Alparslan TÜRKEŞ’ tir.

O sadece bir fikrin bir siyasi düşüncenin lideri olmaktan çok ,Türk dünyasının da lider olarak kabul ettiği bir şahsiyettir.Sağlığında tüm Türk dünyasının dertleriyle kederlenebilen, onlara hizmet için gerekli tüm çabayı sarf edebilen bir kişiliğe sahiptir.

Türkiye Cumhuriyetinde Mustafa Kemal ATATÜRK’ten sonra doktrine sahip olup siyasal bir hareket sağlayabilmiş tek liderdir. İthal doktrinlerle, fikirlerle Türk gençliğinin yönlendirilemeyeceğini,  beş bin yıllık şanlı bir geçmişe sahip Türk milletinin kendine ait bir doktrini olması gerektiğini savunmuştur. Bu  doktrini ortaya koyarak, tüm Türk dünyasının sevgisini kazanıp Başbuğluk mertebesine gelebilen bir liderdir Alpaslan TÜRKEŞ.

Türkiye Cumhuriyeti ve Türk dünyası için projeler ortaya koyup uygulayabilmiş, Türk milletinin huzur ve mutluluğu için gerekli olan  çalışmalara hayatının her döneminde yer vermiş, bu çalışmalarında  kendisi ve teşkilatlarının maddi çıkarlar sağlaması yönünde hiçbir menfaat teşebbüsünde bulunmamıştır. Önce vatanını ve milletini düşünmüş, siyasi hedefleri üçüncü sırada tutmuştur.

Türk gençliğinin ilmen, fikren iyi yetişebilmesi için daha altmışlı yıllarda Ülkü ocakları teşkilatlarını kurmuştur. Vatan millet bayrak aşkıyla donatılan bu gençlerin buluştukları Ülkü Ocakları  1970’ li yıllarda Avrupalılarca “Akademisyen yetiştirebilen tek sivil kuruluş” olarak tanımlanmıştır. Vatan –Millet-Bayrak sevgisini ülke çapında yücelten ve gençlere benimseten  Ülkü ocakları ve ülkücü gençlik ne yazık ki emperyalist güçlerin teşviki ve bazı şahıs ve kuruluşların ve de bazı medyanın yönlendirmesi ile  1980 ihtilalı sonrasında  adeta  gök ekin gibi biçilmiştir.

Merhum Alpaslan TÜRKEŞ’ i,sağlığında çok yakından tanıma şerefini yakalayabilmiş biri olarak şunu söyleyebilirim. Alpaslan Türkeş’in çabası, Türk Milletinin, Türk topraklarında zengin kaynakların fakir bekçileri yapılmamasıydı. Türk Milletinin her zaman refah içinde olmasını dile getirmiş,  “Bu memleket aç hürler, tok esirler ülkesi olamaz” diye haykırmıştır.

Bunun için farkında lığa sahip,  teknolojik donanımla yüklü, gönlünde Türk milletinin sevgisinden başka sevgi taşımayan bir nesil yetiştirmek rahmetlinin en yüce ideallerinden biriydi. Zaten Türk gençliğine de vasiyeti bu yöndedir.

Günümüzde Devlet adamıyım diye ortaya çıkanların, lider olma sevdası taşıyanların, yönetici olma çabası içerisine girenlerin Başbuğ Alpaslan TÜRKEŞ’ in hayatından öğreneceği çok şey  bulunmaktadır.

Ülkemizde Milli Eğitimden tutun da, tarımdan sağlığa, kültürden teknolojiye, uzay çalışmalarına varıncaya kadar politikalar üretmiştir.Gerçekleşmesini arzu ettiği fikirlerini 9 Işık doktrini adı altında toplayan Alpaslan TÜRKEŞ devlet yönetiminde bulunduğu her dönem bu ülkeye eserler hediye etmiştir. Örneğin,  DPT (Devlet Planlama Teşkilatı), TUBİTAK, OYAK, Dış Türkler Dairesi, gibi Bilimsel ve sosyal kuruluşlar bu ülkeye Türkeş Bey’ in hediyesidir.

Alpaslan TÜRKEŞ’ in hayatına bakılacak olunursa Türk Milletinin birlik ve beraberliğine adanmış bir ömür, Türk Milletini,Atatürk’ün de hedeflediği, muasır medeniyetlerin en önüne çıkarmak ülküsünde bir çınar önümüze çıkar.

Türk milletinin tarih sahnesine çıktığı günden bu yana edindiği kültür- sanat; bilim-teknik- ve tecrübelerinden yararlanarak fikirler üretebilmiş büyük bir liderdir Alpaslan TÜRKEŞ.

Fikri tecrübeler ve bilimsel  gelişmelerin ışığında   siyasal oluşumunu tamamlamış ve Başbuğ TÜRKEŞ Türk siyasi tarihinin son elli yıllık döneminde haklı bir üne kavuşmuştur.

Vatanını, milletini, bayrağını  seven milyonlarca genç, günümüzde, bağımsızlıklarına kavuşan Türk Cumhuriyetlerini , rahat bir şekilde ziyaret edebilir hale gelmişlerdir.

Ebediyete intikalinin 14’ üncü yılında Türk dünyasının merhum lideri Başbuğ Alpaslan TÜRKEŞ’ i büyük bir özlem, saygı ve muhabbetle anıyorum.

Ruhu şad, mekânı cennet olsun.