Sosyal ortamlarda ya da performans gösterilmesi gereken durumlarda başkaları tarafından aşağılanacağını, utanılacak biçimde davranacağını mı düşünüyorsun? Yoksa sen de mi sosyal fobiksin? Eskiden utangaç derdik şimdilerde sosyal fobik diyoruz hani eskiden emlakçı derdik ya  şimdi gayrimenkul danışmanı diyoruz o hesap. 


Fobik birey olabildiğince bu tür ortamlara girmemekte, girmek zorunda kalırsa belirgin bir huzursuzluk yaşamaktadır. Oluşan korku korkuya bağlı kaçma ve kaçınma davranışları bireyin iş, sosyal veya özel yaşam alanlarını kısıtlamaya başlayınca sosyal fobi tanısı konur.  (İşte başarısızlık, insanlarla iletişime geçmek istememe, partner bulamama.) Bu hastalık sosyal ilişkilerde bozulmanın yanı sıra anksiyete bozuklukları, depresyon vb hastalıkların da başlangıcıdır. Bu hastalık bayanlarda daha çok görülmektedir.  Ayrıca yalnız yaşayan, evlenmemiş ya da boşanmış kişilerin bu hastalığa daha çok yakalandığı görülmektedir. ”Kendimi bildim bileli böyleyim”le başlayan cümleleri çarpıntı(%79), titreme(%75), terleme (%74), gerginlik (%64), mide rahatsızlıkları (%63) takip eder. Bu bireyler için işkence gibi gelen davranışlar şunlardır:

*Kalabalık önünde konuşmak
*Başkalarıyla yemek yiyip, bir şeyler içmek
*Başkalarının önünde yazı yazmak veya imza atmak
*Sırada beklemek
*Toplu taşıma araçları ile seyahat etmek
*Alışveriş yapmak
*Kalabalık önünde telefonla konuşmak
*Genel tuvaletleri kullanmak

Bu tip bireyler dikkat odağı olmamaya, göz teması kurmamaya çalışır. Elinin titreyeceğinde korkuyorsa herhangi bir şey içmemeye eğer içecekse üzerine dökememek amacı ile bardağı yarıya kadar doldurup, sıkı sıkıya tutma yoluna gitmektedir.  

Sosyal fobinin tedavisinde üzerine gitme ilkesi üzerine kurulmuş “alıştırma tedavisi” uygulanır. Hasta içinde bulunmaktan çekindiği ortamlara sokulur,  ortamda korkusu azalıncaya kadar tutulur. Amaç korku ile başa çıkma becerileri kazandırmaktır. Sosyal çevrenin de bu hastalığın meydana gelmesinde rolü çoktur.Küçük yaşlarda anne baba tarafından cesaretlendirilmeyen, “ sen yapamazsın, utangaçsın, beceriksizsin” gibi ithamlar çocukta içine kapanıklığa , sosyal fobiye yol açar. 

Sosyal fobi bir huy ya da kişilik özelliği değildir. Hepimizin ilkokulda çirkin ördek yavrusu olup da büyünce kabak çiçeği gibi açılan bir Ayşe’si Ahmet’i vardır. Her hastalık gibi bu da kafada biten kişinin kendi kendini iyileştirmesine dayanan bir rahatsızlıktır. Allah enerjinizi emen, sürekli şikayet eden insanlardan uzak; pozitif, etrafına neşe saçan, sosyal aktivitelerden zevk alan insanlara da yakın etsin… Hayattan zevk alın… Sağlıklı günler dilerim…