Ergün ÇELİK

CHP Tire İlçe Örgütü’nde, siyaset kazanı kaynamaya başladı. Eski İlçe Başkanlarından Şenol Sardoğan ve Mustafa Güngör’ün de içinde bulunduğu muhalefet, delegelerden noter kanalıyla olağanüstü genel kurul için imza toplamaya başladı. Partinin çıkarları doğrultusunda Belediye Başkanı Tayfur Çiçek ile daha uyumlu çalışmak isteyen muhalefet, mevcut İlçe Başkanı Hakan Şenoyar’a bayrak açtı. Toplam 312 delegenin bulunduğu Tire ilçe Örgütü’nde ilk gün 70’in üzerinde delegeden imza toplandı. 15 gün içinde İzmir İl Örgütüne gönderilecek imzaların en geç birkaç gün içinde yeter sayı olan 155’i aşmasının beklendiği bildirildi. Yaşanan gelişmelere bir anlam veremeyen İlçe Başkanı Hakan Şenoyar ise “ilçe örgütü ile belediyenin işleri ayrılmalı diyenler bu gün farklı konuşuyor” diye tepki gösterdi. Şenoyar, olağanüstü genel kurul girişimlerinin nafile çabalar olduğunu belirterek, sonuçsuz kalacağını ifade etti.

 

155 DELEGENİN İMZASI GEREKİYOR

Kolları sıvayan muhalefet, şimdilik kaydıyla birlikte hareket ederken, çıkaracakları başkan adayının ismi üzerinde henüz uzlaşma sağlayamadı. Partiye yakın kaynaklar, eski Başkanlardan Mustafa Güngör’ü işaret etti. Güngör, “ben kırk yıllık CHP’liyim, partimizin barışa ihtiyacı var. Belediye ile partiyi birleştirmek lazım. Görev verildiği taktirde kaçmam. Ancak henüz adayım demiyorum” dedi. Bir önceki İlçe Başkanı Şenol Sardoğan da, konuyla ilgili açıklama yapmak için çok erken olduğunu söyledi. Olağanüstü genel kurulda oluşturulacak yeni yönetimin güç birliği şeklinde olacağı ve bünyesinde eski ilçe başkanlarını da barındıracağı belirtildi. Olağanüstü genel kurul için toplam 155 delegenin imzası gerekiyor. Yaşanan gelişmelerin ardından bir süre susmayı tercih eden CHP’nin mevcut Başkanı Hakan Şenoyar, suskunluğunu HaberTire Gazetesi’ne bozdu. Şenoyar yaptığı özel açıklamalarda şu ifadelere yer verdi;

 

‘DEMOKRASİ MÜCADELESİ VERDİK’

1 Aralık seçimlerinde İlçe Başkanı oldum. İlçe başkanlığı seçimleri, ilçenin, delegenin gür iradesiyle demokratik koşullarda gerçekleşti. Cumhuriyet Halk Partisi demokrasiye saygısı olan ve seçimlerde halkın, özellikle de CHP’li delegenin iradesine saygı duyan bir zihniyet teşkil eder. Kaldı ki 1 Aralık seçimlerinden önce yapılan delege sistemi ile ilgili olarak demokrasi mücadelesi vermişiz, 1800 üyemizin bütün haklarına sahip çıkarak delege seçimlerinin en demokratik en adil ve tabana en iyi yayılabilecek şekilde yapılması için mücadele verdik. Maalesef kişisel çıkarlar ve menfaatler, belediye ile olan ilişkiler, kapitalizm demokrasinin önüne geçiyor. Biz bunlardan son derece azap ve üzüntü duyuyoruz. CHP’li olmak Kuvayi Milliye ruhuyla emperyalizme karşı gelmektir. Ben yıllarca bunun mücadelesini veriyorum. 

‘BİZ HALK İÇİN VARIZ’

Hakkımda ne söylenirse söylensin ben belgelerini ortaya koymak suretiyle her türlü fedakârlığı yapmaya hazırım ancak ben seçime geldiğim günden beri gitmediğim köy kalmadı. İzmir’de yapılan her toplantıya katıldım. Halkın kapılarına kadar gittik. Muhtarlarımızla çok güzel toplantılar yaptık. Bütün köylerin sorunlarını tespit ettik. Özellikle dağ köylerinin problemlerini gidip yerlerinde gördük. Bunu yetkililere ilettik maalesef bu suç oldu. Halka hizmet yapmayan bir CHP olamaz. Ben bunu CHP İlçe Başkanı olarak söylüyorum. Sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu da bu söylemin arkasındadır. Biz halk için varız. Halka hizmet etmek için varız.

 

‘PARTİYİ TESLİM EDEMEYİZ’

Cumhuriyet Halk Partisi’nde bir avuç partinin sahibi olduğunu düşünen zihniyetlere bu partiyi teslim edemeyiz. Ben örgütlü azınlıkların örgütsüz çoğunlukları yönetmesinin karşısındayım. Benim yaptığım hareket örgütsüz azınlıkları uyararak; ‘Arkadaşlar hepiniz siyasette olun, ülke yönetimine, özellikle Tire’nin yönetimine katkıda bulunun diye önerilerim olmuştur. Bunun dışında hiç kimseyle şahsi olarak ilişkim olamaz, şahsi olarak da eleştirim olamaz.

 

‘MAHALLE YANIYOR, BİZİM KIZ SAÇINI TARIYOR’

CHP ilkelerinin birlik ve beraberliği gerektirdiğini söyleyen arkadaşlarımın bu tarz yaklaşımlarıyla karşımıza çıkmalarını çok ilginç buluyorum. Ben arkadaşların, tüzüğün müsaade ettiği salt çoğunlukla olağanüstü kongreye gitme amaçlarını elbette anlıyorum ancak, ülke yanıyor, mahalle yanıyor bizim kız saçını tarıyor derler. Arkadaşlar Cumhuriyet gitti.  Cumhuriyeti götürüyorlar. Memlekette sınırlar yolgeçen hanına dönmüş, bombalar patlıyor, roketler gidiyor tarım bitmiş. Memlekette bu kadar sorun varken bu akıllı uslu siyaset yaptıklarını söyleyen arkadaşlar AKP iktidarının sorunlarını anlatabilmek için bu koltukta mı oturmaları gerekiyor?

 

‘KAPIMIZI HER ZAMAN AÇTIM’

Ben kendilerine bu kapıyı her zaman açtım. Ben hiçbir ayrım yapmadım. Ancak ortada ne var bilemiyorum. Belediye ilişkileri, belediye-işçi ilişkileri, istihdam kaynaklarını kullanma, söz verme vaad etme gibi şeylere karışıyız. Elbette herkes iş sahibi olsun, herkes güç sahibi olsun para kazansın ama hiç kimseye siyaseti ticarete alet ettirmemeliyiz. Ben bunun için mücadele veriyorum.

 

‘SİYASETİ TİCARETE ALET ETTİRMEYECEĞİZ’

Siyaseti ticarete alet ettirmeyeceğiz. Sayın Yücel Özen’in dediği gibi örgüt işleri ayrı olacak, belediye işleri ayrı olacak. Bizim Belediye Başkanı’na belediyeyi yönetmesi konusunda hiçbir şekilde karışma hakkımız yoktur. Sadece öneride bulunabiliriz. Başardığı ve yaptığı güzel işlerin reklamını da iyi yaparız. Hata yaptığı yerde de kendisini uyarırız. Belediye Başkanımız da örgüt işlerine çok fazla müdahil olmuyor zaten. Onunla ilgili de bir sıkıntı yaşamıyoruz ancak, etrafımızdaki bazı insanların art niyetli davranışları yüzünden bunlar başımıza gelebiliyor. Ben arkadaşların imza toplama sürecini takip ediyorum. Onlarla ilgili gerekli bir işlem yapmıyorum.  Bizim Cumartesi günü Bahariye Mahallesi’nde iftarımız var. Biz gayet rahatız. Halk bizi takdir ediyor. Örgütlü bir avuç insanın bizi takdir etmesini gerek görmüyorum.

 

‘CHP 20 KİŞİNİN TEKELİNDE OLAMAZ’

Ancak 23 bin oy alan Cumhuriyet Halk Partisi 20 kişinin tek elinde olamaz. Cumhuriyet Halk Partisi halkın tekelindedir. Cumhuriyet Halk Partisi’nin delegesi olmayan 1800 üyenin tekelindedir. Onlar ne diyorsa, örgüt ne diyorsa o’dur. Sandıkta sonra da halk ne diyorsa o’dur.  Bizim kendi içimizdeki mücadelenin bitmesi gerektiğini defalarca söyledik. Ben demokratik delege seçiminden yanayım. Ben demokratik ilçe kongresinden yanayım. Tek suçum demokrasiyi istemekse evet ben suçluyum. Cumhuriyet Halk Partisi’nde seçimle gelmiş bir örgüt iş başındadır. Seçimle gelen örgüt tarihinde yapılmamış çalışmaları yapmakta. Bütün köylerimizdeki vatandaşlarımızla el ele iç içe çalışma yapmaktayız. Halk bizi seviyor, insanlar bizi seviyor, köylü bizi seviyor ama bu arkadaşların derdi ne onu merak ediyorum. Bizim için çalışmıyor diyorlar.

 

“BU KADAR VİCDANSIZLIK OLMAZ”

Bu kadar da vicdansızlık olmaz. Bu örgüt iyi çalışıyor. Ama çalışmamaktan kasıt başka bir çalışmaysa biz onda zaten yokuz. CHP Tire Örgütü olarak çalışmalarımız devam etmekte, dimdik ayaktayız. Yönetim kurulu olarak tabii ki sorunlar eleştiriler olacaktır ama eğer hata yapan bir yönetim kurulu üyemiz varsa onun için de gereği yapılacaktır. CHP demek halk demek, halk CHP demektir. Seçim süreci bitmiştir. Bizim önümüzdeki çalışmalara bakmamız lazım. Bizim halka yaklaşmamız lazım. AKP iktidarının neler götürdüğünü, neler kaybettirdiğini, memleketimize şu anda hangi şartlar altında hangi zorlukları getirdiğini halkımıza anlatmamız lazım.

Bizim, ben ilçe başkanı olayım ya da o ilçe başkanı olsun anlayışından ziyade hep birlikte ne yapabiliriz ona bakmamız lazım. Maalesef üzülerek söylüyorum. Bunu yakın çevreden insanlar da takip ediyorlar ve yılda bir sefer Tire’de hep imza toplama kampanyası düzenleniyor.

 

‘İMZALARLA DEĞİL, İCRAATLARLA GÜNDEMDE OLMALIYIZ’

Yeter atık. CHP Tire Örgütü imzalarla değil, icraatlarla gündeme oturmalı. Aynı insanlarla değil, farklı insanlarla farklı yerlerde olmalıdır Cumhuriyet Halk Partisi. Biz çalışmalarımıza devam ediyoruz. Bütün arkadaşlara saygı duyuyorum. İmza toplama kampanyası kendilerine tüzük tarafından verilen bir haktır. Ancak zamanlama yanlıştır. Ben CHP Başkanı olsam ne olur olmasam ne olur. Benim cebime ekstra harçlık koyan bir parti anlayışına karşıyım. Harçlık için değil, menfaat için değil, koltuk için değil, gelecek için CHP’nin İlçe Başkanlığına aday oldum ve bunu onurumla şerefimle namusumla yürütmeye devam ediyorum.

 

‘BEN CHP’YE ÖMRÜMÜ VERDİM’

Ben kurucu gençlik kolları başkanıyım. İnsanlar diyor ya ömrümü CHP’ye verdim diye, ömrünü CHP’ye adayan ve ömrünü CHP’ye veren, cebine de bir kuruş para koymayan menfaat elde etmeyen örnek benim. Ben siyasi ticaret yapmıyorum. CHP’de doğdum, CHP’de büyüdüm. Neredeyse çocuk kollarından beri içindeyim. CHP Örgütü’nü çok iyi tanıyorum. Bu yapıları çok iyi tanıyorum. Bu yapılar yanlış yapıyor şu anda. Dedikodularla hiçbir zaman hiçbir yere varılmaz. 

Editör: Haber Merkezi