VİDEO İÇİN TIKLAYINIZ >>

Anayasa değişikliği ve Başkanlık sistemi için yapılacak olan referanduma sayılı günler kala siyasiler saha çalışmalarına hız kattı. 1 hafta içerisinde iki kere Tire’ye gelen Ak Parti İzmir Milletvekili Av. Hamza Dağ, önceki gün tüm gününü Tire’ye ayırdı. Öğlen saatlerinde ilçeye gelen Dağ, gecenin ilerleyen saatlerine kadar Tire’de kaldı. Tire ziyareti kapsamında Gazetemiz HaberTire’yi de ziyaret eden Dağ, burada HaberTire Gazetesi’nin resmi sosyal medya hesabı olan Tire’de Son Dakika isimli gurupta canlı yayına katıldı. Yaklaşık 60 bin takipçinin bulunduğu Tire’de Son Dakika isimli gurupta yapılan canlı yayını HaberTire Gazetesi İmtiyaz Sahibi Ercan Çelik sundu. Çok sayıda Tireli tarafından ilgiyle izlenen yayın, yaklaşık olarak 1 saat sürerken takipçiler yorum yoluyla doğrudan Ak Parti Milletvekili Hamza Dağ’a Başkanlık sistemi ve Anayasa değişikliği ile ilgili sorular sordu. Konuşmasına Tire’deki seçim çalışmalarıyla başlayan Dağ, açıklamalarında şu ifadelere yer verdi;

Çalışmalarımız gayet güzel gidiyor. İzmir’de her iki bölgenin tüm ilçelerini dolaştık. Gözlemlediğim kadarıyla anayasa değişikliği konusunda artık yavaş yavaş insanlarımızın kafası netleşmeye başladı. İnsanlarımız öğrenmeye başladı. İnsanlarımız öğrendikçe evet oylarında artış olmaya başladığını düşünüyoruz. Aynı zamanda tabii ki hayır diyenler de var tabii ki onların da olması anormal değil.

 

“ÇİFT BAŞLILIĞI ORTADAN KALDIRACAĞIZ”

Türkiye’de bir çift başlılık var. Biz bu çift başlılığı ortadan kaldıracağız. Bu Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana devam eden bir hal. Yani Mustafa Kemal Atatürk ile İsmet İnönü arasında yaşananları özellikle CHP’liler olmak üzere herkes biliyor. 70’li yıllarda Fahri Korutürk ile Süleyman Demirel arasında yaşananlar, 90’lı yıllarda Süleyman Demirel ile Tansu Çiller arasında yaşananlar, Turgut Özal ile Mesut Yılmaz arasında yaşananlar, en son Ahmet Necdet Sezer ile Bülent Ecevit arasında yaşananlar. Yani biz diyoruz ki çift başlılık bizim ülkemizde kriz doğuran bir sistem. Yani son karar verici bir kişi olması lazım. İki kişi değil. İki kişi olduğunda bu iki kişi arasında yaşanacak bir kriz ülkeyi çok kötü noktalara götürüyor. Dünyada gelişen ülkelerin tamamına baktığımızda aslında tek adam olduğunu görüyoruz.  Bu demek değil ki her konuda Cumhurbaşkanı’nın her dediği olacak ve ya olmayacak. Tabii ki Cumhurbaşkanı bakanlara danışacak. Yardımcılarına danışacak, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı’na danışacak. Bir yerlerle görüşme danışma yaptıktan sonra karar verilecek ama son karar verici her hâlükârda bir kişi olacak.

 

“MECLİSİ FESİH ETME YETKİSİ YOK”

Cumhurbaşkanının yeni anayasada meclisi fesih etme yetkisi yok. Herkes okuyup bakabilir. Seçimlerin yenilenmesine karar verme durumu var. Bu da sadece Cumhurbaşkanı için geçerli değil. Meclis için de geçerli. Yani şimdi ben bu konuda beyin yoran arkadaşlarıma şunu sormalarını istiyorum. Diyorum ki bir düşünsünler. Anayasa yapıyorsun. Anayasayı yaparken TBMM’yi kurdun. Cumhurbaşkanı oluştu. Şimdi düşünün meclisle Cumhurbaşkanı arasında bir kriz çıktı. Ne yaparsınız millete gidersiniz, seçime gidersiniz. Cumhurbaşkanı meclisi seçime götürdüğü zaman kendisi de seçime gidiyor. Cumhurbaşkanı yerinde oturup sadece meclisi seçime götürmüyor.

 

 

 

“CUMHURBAŞKANI HER SUÇTAN YARGILANABİLECEK”

Cumhurbaşkanı yardımcısı bir ve birden fazla atanabilir. Bu ülkede bir bakan nasıl yargılanıyorsa Cumhurbaşkanı yardımcısı da aynı şekilde yargılanabilir. Cumhurbaşkanı şu anda sadece vatana ihanetten yargılanabilir. 4 bölü 1’in teklifi ile 4 bölü 3 çoğunlukla komisyon çalışır anayasa mahkemesine gönderir. Bu da vekil sayısı olarak 413 vekile tekabül ediyor. Diğer taraftan yeni getirdiğimiz sistem ile Cumhurbaşkanı sadece vatana ihanetten değil her suçtan yargılanabilecek. Burada bir genişletme söz konusu. Yani komisyon kuruldu, komisyon çalışmasını yaptı 600 vekilden 400’ün onayıyla yüce divana gider. Oranlar yönünden baktığımızda eskisi hem suçun genişlemesi bakımından hem de meclisin milletvekili sayısı açısından daha uygun bir şekilde yapılmış vaziyette. Sonuç olarak Cumhurbaşkanı’nın yargılanması konusunu sürekli konuşmayı ben abesle iştigal buluyorum. Sonuç olarak bu ülkenin yüzde 51 ile seçmiş olduğu bir adamı yargılamayı konuşuyoruz. Amerika’da yolsuzluk yapan başkanlar olmuştur. Amerika’da ahlaksızlık yapan başkanlar da olmuştur. Ama orada hiçbiri yargılanmamıştır. Görevden uzaklaştırılmıştır ama yargılanmamıştır.

 

 

“BU BİR HAK TESLİMİDİR”

18 yaşındaki bir bireye seçme yetkisi veriyorsak seçilme yetkisi de vereceğiz. Burada tartışılan konu şu; 600 vekilin sanki tamamı 18-25 yaş olacak. 30 tanesi veya 50 tanesi olacak. Bu böyle değil. 2011 yılında ilk defa seçilme yaşı 25’e düşmüştü. O zaman 2’si Ak Parti’den 1’i CHP’den 3 tane arkadaşımız 26 yaşında milletvekili oldu. O zaman onlar için çok küçük diyorlardı şimdi de bunlar için çok küçük diyorlar. Bir kere 18 ile 24 yaş arasında 7 milyonun üstünde insanımız var. Bu 7 milyonun içinde bir veya iki tane milletvekili olacak adam bulamayacak mıyız? Yaş 25’e düştüğünde ben 31 yaşında milletvekili olmuştum. Şimdi diyorlar ki milletvekili olacak olan gençlerin babası zengin olacak şöyle olacak böyle olacak. Değil arkadaşlar. Benim babam öyle değil. Benim babam imam. Bunu defalarca söyledim. Böyle bir şey yok. Cumhurbaşkanı tek başına kararname çıkarabilecek. Ama onunda sınırları var. Temel hak ve özgürlükler ve siyasal özürlüklerle ilgili bölümlerde herhangi bir düzenleme yapamaz.

 

“FEDERAYONA GİDİLMEYECEK”

Anayasa değişikliği sonrası Türkiye’nin federasyona gitme gibi bir ihtimali kesinlikle yoktur. Bu konu kesinlikle çok açık ve nettir. Biz zaten böyle bir durumu hiç konuşmadık. Bizim kafamızda bu güne kadar böyle bir fikir hiç oluşmadı. Oluşmayacaktır. Çünkü bu ülke çok büyük bir ülke değil. Biz Osmanlı’da 3 kıtaya hükmettik. O zaman eyalet sistemi uygulanırdı eyvallah. Şimdi dünyada eyaletle yönetilen iki tane ülke var. Biri Amerika diğeri Almanya. Bunların nasıl oluştuğunu bilmeden bunları tartışmak gerçekten çok yanlıştır.

“GÜZEL BİR İKLİM OLUŞACAK”

Referandumun sonrası hemen terör bitecek hemen işsizlik sıfıra düşecek diye bir şey yok. Bu çok mantıklı bir şey değil. Her siyasi bunu söylemek ister ama biz bugüne kadar hep dürüst siyaset yaptık. Bu çok da olabilecek bir şey değil. Biz diyoruz ki halk oylamasından sonra bir iklim oluşacak. Bir de şunu söylemekte fayda var anayasa maddelerinin çoğunluğu 17 Nisan sabahı yürürlüğe girmeyecek. Bunlar ilk yapılacak genel seçimden sonra yürürlüğe girecek. 

 

 

“BELEVİ YOLU YAPILMAZSA GÖREVİ BIRAKIRIZ”

Tire-Belevi yolunun İhalesi yapıldı ve sona erdi. İhale süreciyle ilgili bir takım itirazlar oldu. Hepsi neticelendirildi. Firma ile sözleşmeler imzalandı. Bu yol çok kısa süre içerisinde bitecek. Ben bu yayına çıkmadan önce İlçe Başkanımızdan bir söz aldım. Eğer bu yol çalışması bu yaz başlamaz ise hem ilçe başkanım hem de ben bu görevi bırakacağız. Bu yaz Tireliler çalışmaların başladığını görecektir. Ama çalışmalar ne zaman biter onu bilemeyiz. Bu konu bizden ziyade firma ile karayollarının arasındadır. Siyasetiler projenin takipçisi olur. Yatırım planına alınmasının takipçisi olur. Bizim açımızdan burada bundan sonra yapılacak asıl iş ödemelerin, projenin aşamalarının takipçisi olmak.

 

“LEVEL ATLAYACAĞIZ”

Sürekli istikrar için, daha büyük bir ülke olmak için, daha demokratik bir ülke olmak için daha güçlü cumhuriyeti olan bir ülke olmak için dolayısıyla o kadar çok fazla madde sayabiliriz ki onun için evet demek lazım. Hayır dediğimizde artık mevcut hali kabul etmiş olacağız. Bu bir level atlamadır.  Gelişen bir Türkiye için, hızlı gitmemiz için manuel vitesli bir araçta otomatik vitesli bir araca geçmemiz lazım. 

 VİDEO İÇİN TIKLAYINIZ >>

Editör: Haber Merkezi