Milliyetçi Hareket Partisi Genel Merkezince alınan karar gereği, 17–25 Aralık Yolsuzluk ve Rüşvetle Mücadele haftası Kapsamında, 18 Aralık 2014 Tarihinde Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Ahmet Kenan Tanrıkulu, Ankara Milletvekili Mustafa Erdem, MYK Üyesi Halil Öztürk’ün katılımıyla İzmir’de düzenlenen toplantıya yönetim kuruluyla katılan Milliyetçi Hareket Partisi Tire İlçe Başkanı Bayram Demirel, İzmir’deki toplantı çalışmasıyla ilgili olarak bir basın açıklamasında bulundu. Demirel açıklamasında şunları söyledi:
 

DEMİREL: “UNUTMAYACAĞIZ, UNUTTURMAYACAĞIZ!”
 “Sayın Genel Başkanımız, 'Bütün millete anlatacağız, unutmayacağız, unutturmayacağız. Hangi algı operasyonu yapılırsa yapılsın, rüşvet ve yolsuzluk konusunda kesin tavrımızı ortaya koyacağız' diyerek, 17–25 Aralık'ı 'Rüşvet ve Yolsuzluk Haftası' olarak ilan etmiştir. Bununla ilgili, Milliyetçi Hareket Partisi İzmir Milletvekilimiz ve Grup Başkanımız Sayın Oktay VURAL Bey tarafından '17–25 Aralık Rüşvet ve Yolsuzlukla Mücadele Haftası' kanun teklifi TBMM'ye sunulmuştur. Bugün yaşanan emniyetteki kıyımlar, sürgünler, medya operasyonları aslında 17–25 Aralık rüşvet ve hırsızlık kepazeliğini örtbas etme, unutturma gayretleridir. Ne yaparlarsa yapsınlar. Nerede, kim tarafından bir yolsuzluk yapılmışsa bunun hesabı yargı önünde mutlaka sorulacaktır. Şimdi soruyorum ibretle izlediğimiz ses kayıtları yalan mıydı? Ayakkabı kutuları-kasalar-para sayma makineleri yalan mıydı? Efendi ağaların, oğullarıyla yaptığı telefon konuşmaları yalan mıydı? Bu kepazeliği ortaya çıkaranları şimdi içeri tıkıyorlar peki bu hırsızları-rüşvetçileri kim içeri tıkacak? Bunların unutulacağını mı sanıyorlar? Unutturmayacağız. Bir iktidar şeffaflık ve hesap verirlikten uzaklaştıkça baskıya yönelir. Baskı kurmak, medyayı susturmak, kepazelikleri örtbas ettirtmek, yargıdan kaçırmak saklanılan bir durum var demektir. Dün dünyanın her yerinde açılan okullarla iftihar edenler Fetullah Gülen’e gözyaşı içinde methiye düzenler ne oldu da bugün hain ilan ediyorlar. Recep Tayyip ERDOĞAN ve AKP’nin cemaate yaptıkları umarım cemaat mensuplarına çok büyük ders olmuştur. Cemaate yapılan operasyon, basının yayın özgürlüğünün engellenmesi sevinilecek bir durumdan ziyade ibretlik bir durumdur. Türkiye ve her çeşit basın-yayın mensupları buradan gereken dersi çıkarmışlardır umarım. Bugün cemaatin yayın organlarına yapılanların yarın başkalarına yapılmayacağını kim garanti edebilir. Ancak halk arasında bir laf vardır ‘Keser döner sap döner, bir gün bu hesap ters döner.’ Bu hesapların ters döneceği 7 Haziran 2015 seçimlerine 5 ay kaldı. 17–25 Aralık’a misilleme yapmak için 14 Aralık’ı icat edenler kendi üzerlerine atılı duran, peşlerini bir gölge gibi takip eden yolsuzluk suçlamalarından kurtulmak için adaletin huzuruna çıkacak haysiyet, cesaret ve namusu gösterebilmelidirler. 7 Haziran 2015 Seçimlerine, milletimizin bunları göz önüne alarak sandığa gitmesini, hırsızlara-rüşvetçilere-baskıcılara hak ettikleri dersi vermelerini bekliyoruz.


“TÜRK MİLLETİNE TEZGAHLANAN YENİ OYUN”
Bu yolsuzluk ve rüşvetleri dün tertipleyenler bu gün başka bir senaryoyu tertiplemektedir. Hükümet-İmralı anlaşması tamamlanmıştır. 7 Haziran 2015 Seçimlerine BDP ve HDP önceden olduğu gibi bağımsız adaylarla değil de parti olarak katılacak ve Doğu-Güneydoğu illerinden yeterli oy alsalar bile ülke barajına takılarak kendilerine bu illerden verilen oyların AKP’ye geçmesinin önünü açarak AKP’nin düşen oylarını tekrar dengeleyecek ve önümüzdeki dönemin ilk işi olarak birlikte Anayasamızı değiştirip ülkemize Başkanlık sistemi getireceklerdir. Bu iki parti açık ittifak edemez mi? elbette edebilir ancak açık ittifakları halinde AKP Milli Mefkûreyi inanan seçmenin oylarını kaybetme riskini dahi göze alamamaktadır. Türk milletine tezgâhlanan yeni oyun bu. Türk milleti isterse bu oyunu bozar mı? Elbette bozar, bozmakla kalmaz bu oyunu tezgâhlayanların başına bu tezgâhı geçirir bile. Türk Milletinin Bir an önce titreyip kendine gelmesi şarttır çünkü yarın çok geç olacaktır.”

Editör: Haber Merkezi