Selam vermek, iletişimde bağ kurmada etkin ve önemli bir rol oynuyor; muhabbet kurmak istediğiniz insana selam vermeden konuşmaya başlamak iletişimde ve bağ kurmada eksik bir dil olarak tanımlanabilir.
Selam vermenin birçok şekli vardır.

Sabah uyandığımızda “günaydın” demek gün içerisinde “Hayırlı günler” ya da “iyi günler” akşam olunca yine “Hayırlı, iyi bereketli gün” veya akşamlar ifadesini kullanmakta dua, güzel temenni, niyet taşıyan selam şeklidir..
Yine bir selam şekli olan “Merhaba” kelimesi ise Arapça kökenli bir kelime olup  "'ferahlıkla' (karşılama sözü)" fiilinden alıntıdır. Arapça fiil Arapça  raḥab رحب  kökünden gelen "ferah ve geniş olma" sözcüğünün zarfıdır.
Kimine göre selam verme şekli olan “Merhaba” kelimesi kimine göre ise manası itibari ile selamdan sonra kullanılması gereken kelimedir.
Yine Arapça kökenli bir kelime olduğunu söyleyenler kadar Farsça olduğunu söyleyenlerde var. Her ikisine de baktığımızda karşımıza anlamı güzel bir kelime çıkıyor. 
Farsça, “benden size zarar gelmez” anlamında kullanılmaktadır, bu cihetle kullananlar selam verdikten sonra "merhaba" derler "benden size zarar gelmez" manasında.
Böylece her merhaba diyen kişi size iyi niyetini göstermektedir.
Arapça kökenine tekrar dönecek olursak "merhaben” en yakın sözcüktür, "sefa geldiniz” manasında olup burada da yine ilk selamlamadan sonra kullanılır, "oturunuz, rahat ediniz” anlamındadır.
Yıllarca "merhaba" kelimesinin İslam’la alakası olmadığını savunanlara ise en güzel cevap "Sad suresi 59-60." Ayetlerinde verilmektedir.
Hemen hemen bütün tefsirlerde aynı anlamı taşıyan "merhaben" kelimesi Sad suresi 59-60.ayetinde şöyle geçer;
"O grup da, “Hayır, size rahat ve huzur olmasın. Bu cehennemi bizim önümüze siz sürdünüz. Orası ne kötü durak yeridir!” der.
Burada "huzur olmasın kelimelerinin karşılığı "la merhaben" dir. Başına olumsuzluk eki (لا) gelmesiyle mana olumsuz olmuştur  ve "rahat yoktur" anlamını kazanmıştır.
 Gelelim "Selam" kelimesine,                               
Arapça سلم kökünden gelen selam kelimesi barışık olma barış güven esenlik sağlık selamet gibi birçok anlamlara geliyor, سلم kelimesi İncil ve Tevrat'ta da kullanıldığı rivayetler arasındadır.
‎سلم kelimesinin 'selam verme' manasında kullanılışına geldiğimizde  "سلام عليكم ،"

‎"اسلام عليكم" iki kelimeden oluşan bir hitapla karşılaşıyoruz "Esselemu Aleykum ya da selemun Aleykum "
‎سلم kelimesi hareke ve cümle değişikliklerinde farklı manalara gelebilmektedir, سلام عليكم ise "selam sizin üzerinize olsun işte buradaki سلم Allah'ı temsil ettiği için (esma-ül hüsna isimlerinden ) Allah'ın selamı üzerinize olsun manasıyla kullanılır..
Nitekim Kuran'ı Kerim'de de bir çok yerde bu şekliyle kullanılmış olup Yasin suresi 58. Ayeti bunlardan sadece bir tanesidir ..
‎"سلامٌ قولاً مِن ربٍّ رحيم" 

"Rablerinden onlara güzel söz ve selam vardır."
Selamlaşma hitaplarından kısaca bahsettikten sonra şöyle bir değerlendirmeyle bitirmek istiyorum;
Selamlaşmak, iletişim kurmak, gönüle girmek, muhabbet kurmak gibi tüm pozitif yaklaşımlar için büyük rol oynadığını söylemiştik. O halde şekli hitabı ne olursa olsun burada önemli olan selamlaşmaktır. Önemli olan güzel dilek ve temennilerde bulunmaktır. Tabi ki  bunun en makbulü سلم kelimesini kullanarak karşımızdakini Allah'ın selamı ile karşılamaktır.
Biz ne geçmişte "merhaba" selamına karşı çıkanları ne de "Allah'ın selamı"ndan rahatsız olanları dikkate almadan önümüze bakmalıyız. Nitekim maksat iyi, niyet güzel söz ise gerisi lafı güzaf..
Yeter ki ağzımızdan güzel söz çıksın !.

"Selam, merhaba, iyi günler, Hayırlı akşamlar ve Esselemu Aleykum" ağızdan çıkan sözler bunlar olsun. Yeter ki, kötü söz ve beddualar ile dilimizi sözümüzü lisanımızı kalbimizi kirletmek akıl dışı işlerdir. Bu yüzden "öfke anında aklın yarısı gider" der büyüklerimiz. Aklın yarısı gider ve bütün kötü çirkin kelimeler ağızdan dökülüverir. O halde selam vermek, güzel kelam konuşmak, aklı selim insanların halidir. Selamdan sonra kötü söz konuşulmaz. Arada problem varsa bile selam ile başlanırsa problemler sorunsuz çözülür. İşine selam ile başlayanlar akıllı insanlardır. İşte bunun  idrakine varmış olanlar ise selam vermenin sadece iletişime geçmek için kullanılan bir cümle değil aynı zamanda güzel ahlakın bir semeresi olduğunun da farkındadırlar.  Bu idrakte olan insanlar her daim güzeli konuşur, güzel konuşur ve dillerinden selam yüzlerinden tebessüm eksik olmaz. Birbirleri arasında selamı hoşgörüyü yayar. Birbirlerine hayrı hakkı tavsiye ederler. Aralarında fitne ve bozgunculuk çıkarmazlar. Çıkarmak isteyenlere de fırsat vermezler. Ben de bu dilek ve temennilerle sizleri selamların en güzeli ile selamlıyor ve yine o selam sahibine emanet ediyorum 
Rabbim özü sözü hoş olanlardan eylesin cümlemizi..
‎اسلام عليكم 

Allah'a Emanet olunuz!...