Köşemdeki bu yazımı gerek 112’de, gerek devlet hastanesinde, gerekse aile sağlığı merkezlerinde kendileri için çırpınan, gerektiğinde hayatını riske eden, fedakar sağlıkpersonellerini görmezden gelerek her türlü nankörlüğü yapan toplumumuzun küçük bir kısmı için yazıyorum.

 

 

      Bizler sağlık personeli olmanın öncesinde birer birey ve birer ebeveyniz. İnsanlığa hizmet yolunda risklerle dolu bir hayata sahibiz. Ne tür bir hastalığı olduğunu bilmediğimiz insanların kanı ile temas etme riskine sahibiz mesela. Ya da bir başka hastanın üzerimize kusması artık aşina olduğumuz bir durum. Ameliyat masasındaki bir hastanın canının emanetçisiyiz emin bir şekilde. Bunun yanında evladını kaybeden bir annenin feryadına en yakından tanık olup kendi evladımıza sarılıp ağlamak gibi alışkanlıklarımız var bizim. Ölüme en yakın ve en sıcak haliyle tanık olmak! Bu nasıl bir psikolojik tahribattır anlatamayız. Allah kimseye bu acıları ve bu çöküntüyü yaşatmasın.

 

 

     Her geçen gün daha da gelişen, geliştikçe kalitesi artan bu sektörün gönüllü emekçileri olan bizler, yaşadığımız her türlü olumsuzluğa rağmen,  insanların sağlığı için hiçbir zaman güler yüzümüzden ve bir hayatı kurtarma ihtimalinin içimizde yarattığı sevinçten ödün vermedik, vermeyeceğiz. Fakat nedendir bilinmez sağlık personelinden ve sağlık sisteminden, hastaneden,ambulanstan şikayetçi! olanlar var.

 

 

     Küçük bir orana sahip olan bu şikayetçiler, her türlü hizmete rağmen mutsuz olmaya ve çevresinde de  negatif  etki oluşturmaya çalışıyor. SSK yıllarına gitmeyeceğim. Sadece Tire Devlet Hastanesi’nin eski ve yeni binalarını ve hizmetini karşılaştırın. Eski binada tek bir koridorun içinde her türlü hastalıktan insan, hep bir ağızdan öksürüp aksırarak aynı havayı teneffüs ediyordu. Peki ya şimdi? Eskiden sıra almak için sabah ezanında hastaneye gidilirdi. Peki ya şimdi? İnternetten online randevunu al, saatinde git ve  muayeneni ol. Bu kadar basit. Daha önceki yazılarımda da söyledim. Eskiden ambulans bulamazken şimdi helikopter, uçak ambulanslar geziyor gökyüzünde.

 

 

    İşte bu nankör kesim tüm bu hizmetleri maalesef görme ve şükretme olgunluğuna sahip değil. Varsın görmesin. Dedik ya zaten küçük bir kesim. Ama bu hizmetleri alırken, bir yandan da sağlık personeline her türlü hakaret, küfür, hatta ve hatta fiziki şiddet uygularsa buna müsaade etmeyiz. Biz hakaret edilecek değil saygı duyulup teşekkür edilecek  onurlu bir mesleğe sahibiz. Ve bununla gurur duyuyoruz. Ve bu küçük kesim için de,hastanenin ücra bir köşesine NANKÖRLER POLİKLİNİĞİ açılmasını öneriyoruz. Bunlar hastaneye geldiklerinde bu polikliniğe gelip negatif enerjilerini boşaltıp gitsinler. Bizim zamanımızı almasınlar. Çünkü biz gerçek hastalarımıza hizmet vermek için hazır ve nazır beklemedeyiz. Saygılarımla. Sağlık dolu günlere.