Yılmaz Göçmen’le Tire Efsaneleri isimli belgesel programının yeni bölümünde, emektar eğitimci, Tire’nin tarihi çınarlarından olan “Çeşteman Kavağı”nı anlattı.

 

Ercan ÇELİK


HABER VİDEOSU EN ALT KISIMDA

Geçtiğimiz hafta yayınladığımız belgeselin ilk bölümünde “Kanlı Pelit” efsanesi işlenmiş ve internet üzerinde binlerce kullanıcı tarafından izlenmişti. Gelen olumlu tepkilerin ardından şimdi de “Çeşteman Kavağı” belgeseliyle, kamera karşısına geçen Yılmaz Göçmen, HaberTire Gazetesi Genel Koordinatörü Ergün Çelik’e bu ulu çınarın hikayesini anlattı.

Göçmen Çeşteman Kavağı’nı şu şekilde anlatıyor; “Yıl 1522, Osmanoğulları ırmaklar gibi doğuya, ırmaklar gibi batıya, önü alınmaz seller gibi güneye, önü alınmaz seller gibi kuzeye akmaktadır. Osmanoğulları’nın elinde muhteşem Türk Bayrağı, o zaman için dünya’nın her yerine konmaktadır.  1522 yılında bir gün Osmanoğulları’nın bayrağı ve başlarında Cihan Padişahı Kanuni Sultan Süleyman Han’la, Çeşteman Kavağı dediğimiz yere konar. Zaman Tire’nin içinde ince arı vızıltısında, örümcek ağı hafifliğinde, nereye aktığı bilinmeyen dere suları gibi akıp geçmekteyken, Kanuni Sultan Süleyman Han ordusuyla  gelir Rodos seferi sırasında buraya konar.  Rodos aydınlığa hazırlanırken aydınlığın yolu Tire’den geçer. Hepimizin bildiği Çeşteman Kavağı’ndan geçer. Çeşteman Kavağı, adını göreve giderken altında toplanan Kır Bekçileri’nden almıştır. Kavak ağacı Osmanlı’nın uzun ömürlü olmasının sembolüdür. Osmanlı, gittiği her yeri bu uzun ömürlü kavaklarla donatmıştır.  Çeşteman Kavağı’nın yaşı yaklaşık 800, yüksekliği 43 metre, gövde kalınlığı 7 metre 80 santimetre, iki dal arası uzunluğu 35 metredir.

Bu ağacın altından Kanuni Sultan Süleyman geçmiş, Yıldırım Bayezit, Evliya Çelebi, Fransız La Martine geçmiştir. Bu ağaç tarihe tanıklık etmiş bir ağaçtır.

1932 yılında devrin Belediye Başkanı, belediye’nin paraya ihtiyacı olduğu bir dönemde belediye meclisi ile birlikte bir karar alarak bu ağacı bir müteahhite satmaya karar vermişler. Bu tarih kokan ağacı ihaleye çıkarıp 35 liraya bir müteahhite satmışlar. Müteahhit, ağacı inşaatlarda kullanılmak üzere kereste yapmak için adamlarını ağacı kesmeye göndermiş. Bunu duyan dönemin nüfus memuru, Tire’nin sevgili evladı, vatansever memleket sevdalısı Faik Tokluoğlu gelip ağaca bir tabela asar. Tabelada ‘Tabii Anıttır Kesilemez’ yazar. Daha sonra Faik Tokluoğlu kendini ağacın gövdesine  zincirlemiş. Bu sırada işçiler alet edevatlarıyla ağacı kesmeye gelmişler. Bir de bakıyorlar ki adamın biri kendini ağacın gövdesine zincirlemiş. İşçiler ağacı kesmek istediklerini söyleyince Faik Tokluoğlu set bir dille ‘Bu ağacı kesemezsiniz. Bakın bu ağaçta tabii anıttır kesilemez yazıyor.’ Demiş. Daha sonra bu ağacı kesmek için önce beni öldürmelisiniz diye eklemiş. İşçiler durumu patronlarına bildirince müteahhit de belediyeye giderek ağacı satın almaktan vazgeçtiğini söylemiş ve parasını geri vermelerini istemiş.

Faik Tokluoğlu, yaşanan bu olayın üzerine Tire Belediye Başkanı’nı mahkemeye veriyor. Mahkemede hakim karşısına çıkıldığında başlıyor Faik Tokluoğlu anlatmaya ‘Hakim Bey, ben biliyorum ki bu ağacın altından Kanuni Sultan Süleyman geçti, Yıldırım Bayezit, Evliya Çelebi, Fransız La Martine geçti. Bu ağacın altında su almaya gelen sevgililer buluştu. Binlerce kuş bu ağacın dallarına yuva yaptı. Bu ağaç kimsenin görmediği tarihi gördü. Tarihi gören bu ağacı kesemezsiniz.’ Bu ifadeleri duyan hakim hemen oracıkta karar veriyor. ‘Tarihi gören bu ağacı kesmek, zarar vermek yasaktır.’

Şu anda Anadoluda Tabii anıttır denilerek, hakkında kesilmemesi yönünde karar alınan ilk ve tek ağaç Çeşteman Kavağıdır. Faik Tokluoğlu aradan geçen zamandan sonra Tire Müzesini kurmuş Müze Müdürü olmuştur. Şu anda Tire Müzesi’nin duvarında fotoğrafı asılı durmaktadır. Tire Müzesi tarih içerisinde var olduğu müddetçe girişte fotoğrafının asılı olacağına dair bakanlar kurulu kararı vardır. Bu günkü fotoğrafın arkasında bakanlar kurulu tarih ve numarası da mevcuttur.

Faik Tokluoğlu Çeşteman Kavağı’nın kesilmesini engellediği günden sonra, Tire civarında ne kadar anıt ağaç varsa hepsini tek tek dolaşıp tabii anıt levhası asarak kayıt altına almıştır. Faik Tokluoğlu sayesinde bu civardaki yüzlerce anıt ağaç kurtulmuştur. Kendisini rahmetle, minnetle şükranla anıyorum.

Tire’yi ve doğayı seven bir insan olarak, Tire’nin güzelliklerini kamuoyuna aktaran HaberTire Gazetesi’ne derin sevgi ve şükranlarımı sunuyorum. Haftaya bir başka hikaye ile buluşmak üzere sağlıcakla kalmanızı diliyorum.”






HABER VİDEOSU:

Editör: Haber Merkezi