İhlas Haber Ajansı Tire Muhabiri Fatih Şaşmaz’ın sorularını yanıtlayan Akerdeon ustası Muammer Ketencoğlu, şu açıklamalarda bulundu;

“1964’ten beri hayattayım. Çocukluk başta olmak üzere hayatımın epey bir kısmı Tire’de geçti. Tire’nin kokusu, insanlarının şivesi, yolların arnavut kaldırımları, sularının sesi, kumrularının sesi bir başkadır. Şu anda İstanbul’da yaşıyorum. Buradaki kumrularla Tire’deki kumrular başka ötüyor. O dokuyla büyüdük tabi. Okula gittik. Yılın 8-9 ayını Tire dışında geçirdik ama yazları hep Tire’de oldum. Üniversite eğitimim için İstanbul’a geldim ve o günden bu yana buradayım. Yürüdüğüm yol, müzik yolu. Zaten Tire’ye 80 yılında döndüğümde hemen bir orkestraya girdim. Grup 78’imiz vardı o zamanlar. Şengün abi ve Doğan abilerle beraber çalıştık. Ahmet Kırkağaçlı ile beraber çalıştık. 3 sene baya bir kişiyi evlendirdik. İnsanın bulunduğu coğrafya, seçimlerini çok etkiliyor. Öyle ki beni de çok etkiledi. Tabi ki anadoludan kopuk değiliz. İzmir çocuğuyuz. İzmirimizin zeybeğinin yeri ayrıdır. Ama benim uzmanlığı balkan ve yunan müzikleri. İşte bu seçimlerim aşamasında Tire’de yaşamamın büyük önemi var. Radyolarda çok kolaylıkla yunan ve balkan radyolarını dinlerdik. Ben görmeyen bir çocuk olduğum için çok fazla sokağa çıkmazdım. Evde hep radyo dinlerdim. Balkan ve Yunan müzikleri ben de anlatamayacağım heyecanlar uyandırırdı. Yıllar sonra bu müzikleri araştırdık, tanıdık. Balkanlarda köy köy nasıl gelenekler var öğrendik. Ne çok kulaktan dolma, alaylı ne de çok akademik müzik bilimciyim. Tamamen merakımla öğrendim ve öğrenmeye de devam ediyorum.”

 

“DAYIM SAYESİNDE MÜZİĞE BAŞLADIM”

Müziğe nasıl başladığı sorusu üzerine, müzik hayatının başlangıcını anlatan Ketencoğlu, “Tire’de dayımı herkes tanır. En azından eski kuşaklar çok iyi bilirler. Ali Rıza Su. Onun çok büyük özendirmeleri oldu. İlk akerdeonumu ve ilk baterimi o getirdi. Sonra körler okuluna gider gitmez, baktılar ‘parıltı var bu çocukta’ öğretmenlerim beni ele aldılar. Çok değerli öğretmenlerim oldu. Sağolsunlar beni yetiştirdiler. Sonra orta okul için Gaziantep’e gittim. Orada da büyük bir tesadüf eseri, Yunanistan göçmeni bir müzik öğretmenim oldu. Yani adım adım bugün geldiğim noktaya ulaştım. Bugüne kadar 7 albüm yayınladım ve sekizincisi yolda. 20 yıldır burada radyo kanalımız var. 1995’in kasım ayından beri “Tuna’nın Beri Yanı” adında bir programımız var. Her Çarşamba yayındayız. Uluslar arası çapta konserler de yaptım. Yunan müziğinin ve balkan müziğinin değerli ustalarıyla projelere imza attık. Hindistan, Brezilya, İsrail dahil olmak üzere baya bir ülkeye gerek tek başıma, gerekse kendi müzik gruplarımla seyahat ettim. Bugün de yeni albümün hazırlıklarıyla uğraşıyoruz.” Dedi.

 

TİRELİLERE YENİ ALBÜM MÜJDESİ

Yeni albüm için çalışmalarını sürdürdüğünü dile getiren üstad, “Bu albüm “Sandığımdan Rumeli Türküleri” adını taşıyor. Ege ile Rumeliyi ben her zaman kardeş görmüşümdür müzik bakımından. Tire’de de çok sayıda göçmen var biliyorsunuz. Eğrek mahallesi tamamen göçmenlerden oluşur. “Sandığımdan Rumeli Türküleri” adından anlaşıldığı üzere çok eski türküler bunlar. Türkiye’de ya sadece meraklısının bildiği, çok az okunmuş ya da hiç okunmamış türküler.  Bulgaristan’dan, Makedonya’dan, Yunanistan’dan türküler var. Toplamda 23 parça var albümde. CD’nin bütün kapasitesini kullanacağız. Benim balkan yolculuğu topluluğum ile albümü kaydettik ama misafirlerimiz de var. Ben çok acele etmiyorum. Bir senedir fırsat buldukça içimize sindire sindire kayıtlarımızı yapıyoruz. Sonuçta 20 yıl geçtikten sonra bu albüm dinlensin diyerek özen göstererek hazırlıyoruz. Sanıyorum bahar aylarında elimizde olacak.” Şeklinde konuştu.

 

TİRE ÖZLEMİ SÜRÜYOR

Tire’yi çok sevdiğini belirten ünlü sanatçı, “Annem ablam herkes Tire’de şu anda. Keyfim yerinde olduğunda kendi şivemize dönüyorum. Tire içimizde. İnsanın doğup büyüdüğü yer başka. Tire’nin kışının da yazının da kokusu başkadır. Memleket dediğin şey de bu değil midir? Kökümüz, kaynağımız burnumuzdaki kokular hiçbir zaman silinmiyor. Tire’de çocukluğumuzda yediğimiz sucuğu, burada arıyorsunuz ama bulamıyorsunuz. Ancak Tire’ye gittiğimizde buluyoruz. Tiremizin yemeklerine de özel bir ilgim var. Ne yaparsanız yapın, burada Tire’deki marulu, turp otunu bulamazsınız.” Dedi.

 

TİRE’DE KONSER VERECEK

Tireliler albümün yanında konser müjdesi de veren Ketencoğlu, Mayıs ayında Hıdrellez’de Tire’de bir konser vermeyi düşündüğünü belirterek, “Herşey yolunda giderse, Mayıs ayında beraber olacağız diye düşünüyorum. Hıdrellez günü akşamı eğlenceli bir konser düşünüyorum. Tirelilere ve Tire’de yaşayanlara, hatta Tire’yi bir kere görüp de sevenlere ve bizleri izleyen tüm tanıdıklarımıza, dostlarımıza selam ve sevgilerimizi gönderiyorum. Hem Tire’nin hem ülkemizin hem de dünyanın barışa özellikle yaklaşmasını umud ediyorum.”  Dedi.


Editör: Haber Merkezi