Tire Belediye Başkanı Tayfur Çiçek, Meryem Ana'nın Tire'de yaşadığına dair güçlü emareler olduğunu belirterek, "İşi belge safhasına dökmek için çeşitli kiliselerle, Rum Ortodoks Patrikhanesi ve Vatikan ile yazışmalar yaptık" dedi.

 

haberler.com

 

Çiçek, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Tire'nin geçmişinin antik çağa kadar uzandığının tarihi bulgularla ispat edildiğini ifade ederek, Meryem Ana'nın Efes'e geldiği rivayet edilen tarihlerde de Tire'de yerleşimin olduğunu söyledi.

 

 

Halk arasında "Yukarı Meryemana Mahallesi" olarak bilinen bölgede, üzeri camiye çevrilen, altında mübadele öncesi ilçede yaşayan Rumlar'ın kutsal saydığı ayazmanın da bulunduğu küçük bir kilise bulunduğunu, yapının önünden geçen derenin de "Şükran Deresi" olarak adlandırıldığını anlatan Çiçek, şöyle konuştu:

 

 

"Meryem Ana'nın Tire'de yaşadığı yönünde güçlü emareler var, bunu ispat etmek için çalışmalar yürütüyoruz. Tire'de isminin verildiği, tarihi, kimsenin bilmediği bir Meryemana Mahallesi var. Burada kutsal sayılan yerler bulunuyor. Efes'e geldiği rivayet edilen Meryem Ana'nın İpekyolu üzerindeki, ticari canlılığı olan bir yerleşim yerine uğramadan geçmesi düşünülemez."

 

 

 

"ARKEOLOGLAR VE TEOLOGLARLA GÖRÜŞÜYORUZ"

Çiçek, düzenledikleri uluslararası bir etkinlikte düşüncelerini 40 ülkeden gelen arkeologlarla paylaştıklarını ve tezlerine hiçbir muhalif görüş gelmediğini belirterek, arkeologların "bunun ihtimal dahilinde olabileceğini" söylediğini aktardı.

 

Meryem Ana'nın Anadolu topraklarında yaşadığı bölgenin Tire olduğunu ve mezarının da burada bulunduğunu iddia eden Çiçek, şunları kaydetti:

 

 

"Meryem Ana'nın mezarı bulunduğu zaman zaten her şey biter. Efes'te de zaten Meryem Ana'nın mezarı olarak belirtilen bir yer yok. Meryem Ana'nın bugüne kadar üzerinde yazılı bir kitabesi olan mezarı henüz bulunmadı. Meryem Ana'nın o zamanın şartlarında, dağda tek başına kalması da mantıklı değil. Mutlaka bir yerleşim yerinde yaşamıştır. İnsanlar neden Tire'deki bir mahalleye durup dururken 'Yukarı Meryemana Mahallesi', neden 'Şükran Deresi' desinler- Burada bir yeri neden kutsal kabul edip, suyunu da kutsasınlar-"

 

 

Çiçek, tezlerini ispatlamak için teologlarlar da görüştüklerini dile getirerek, "İşi belge safhasına dökmek için çeşitli kiliselerle, Rum Ortodoks Patrikhanesi ve Vatikan ile yazışmalar yaptık. Araştırmacıları Tire'ye davet ediyorum. Buyursun, gelsinler. Tire, çok gizemli bir yer. Toptepe'nin altında kazılarımız devam ediyor, daha okunmamış bir sürü kitabe var. Burası tarihçiler ve araştırmacılar için büyük bir hazine" ifadelerini kullandı.

Editör: Haber Merkezi