“Ey akıl sahipleri, Kısasta sizin için hayat vardır”..(bakara-179)…

     Amerikalı bir terörist tarafından öldürülen üç Müslüman kardeşimize ağlarken, Mersin’de adice katledilen kardeşimizin haberi ile sarsıldık. Bu nasıl canice bir harekettir. Tek suçu evine gitmek için o minibüse  binmek olan kardeşimizi, haince öldüren şerefsizleri bir türlü hafsalamız almadı. Mersin barosunda, o aşşağalıkları savunacak avukat bulunamadı. Hepimizin başına gelebilecek bu olaydan sonra idam cezasını istemeye başladık milletçe..Peki idam cezası başlı başına bir çözüm müdür? Evet kısmen çözümdür ve caydırcılık etkisi oldukça yüksektir. Ancak bununla birlikte başka tedbirlerde almamız gerekiyor.

     Öncelikle toplumumuzu mahveden, gençlerimizi cinayete, adam kaçırmaya, silah kullanmaya zina yapmaya vb. bir sürü, iğrenç fiillerde bulunmaya teşvik eden, eksik olası tv dizilerini RTÜK ciddi manada mercek altına almalı, bunlarla ilgili gerekli yaptırımları uygulamalı. Birde şu haber bültenlerinde şiddet haberleri bire bir gösterilmemeli, sadece şiddet gösteren kişiye verilen cezadan bahsedilmeli, bu vurgulanmalı. Tabii bunun içinde cezalar artırılmalı ve ağırlaştırılmalı. Birde şu topluma örnek olan bazı insanların bu alanda daha çok rol alması gerekiyor. Tabii topluma örnek derken, ortada yüreği yangın yerine dönmüş bir anneye, sözde destek olmak için sokakta dans eden aklı kıtlardan bahsetmiyorum. Onları toplum zaten pek de umursamıyor. Ha, bir de inadına şunu yapın, inadına bunu yapın gibi önerilerde bulunan fosilleri de bir kenarı koyduk zaten milletçe. Onlarla kaybedecek vaktimiz yok. Öte yandan bizim bu alanda en büyük rehberimiz Kur’an olmalıdır.. Bakın  Rabbimiz bize “kısasta hayat vardır” diye emrederken, biz bunu, ancak bugün idrak edebiliyoruz. O halde kur’anı daha çok incelemeli, hayatımızın her alanında kur’anı ön planda tutmalıyız. Artık akletmeliyiz.

     Bize rabbimizin emaneti olan kadınlara şiddeti asla ve asla kabul  etmiyoruz. Bakın sevgili peygamberimiz bu konuda bize neler söylüyor; ” “Sizin en hayırlılarınız hanımlarına karşı en iyi davrananınızdır” “Sizden eşine karşı el kaldıranlarınız, hayırlı kimseler, iyi insanlar değildir” ve “Kadınlarınızın hakları konusunda Allah’a hesap vereceğinizi unutmayın. Çünkü onlar Allah’ın size emanetidir”…

     Evet değerli dostlar,  Özgecan’ın katillerine idam cezası verilir mi hep birlikte göreceğiz. Her ne ceza verilirse verilsin o kardeşimiz geri gelmeyecek. Ve bizler her ne kadar üzülsek de ateş düştüğü yeri yakmaya devam edecek. Bunun için keşke bu kardeşimizin katillerinin cezası, acıyı sadece mahkeme salonunda hissedecek hakime değil, o acıyı yüreğinde taşıyacak annesine sorulabilse. Rabbimiz bunun hayırlı olduğunu söylüyor. İnşallah adalette bu yönde tecelli eder. Sözlerime son verirken ABD’ de öldürülen üç kardeşime ve Özgecan kardeşime, Rabbimden rahmet ailelerine de sabrı cemil niyaz ediyorum.

Saygılarımla.