Narin dünyamız, ülkemiz (Anadolumuzun) özellikle Tiremizin korunması için Çevreci olarak bizlere ihtiyacı var.

Kuzey Kutbu'nu petrol sondajı, endüstriyel balıkçılık ve savaş tehlikesinden uzak tutma çabasına destekliyoruz.Shell’in Kuzey Kutbu petrol arama filosu harekete geçti. Petrol arama gemisi Noble Discoverer ve petrol arama platformu polar Pioneer, Kuzey Kutbu’na doğru yola çıktı. Ama Kuzey Kutbu’na sessizce giremeyecekler. Greenpeace’in gemisi Esperanza, Kuzey Kutbu’na zarar vermek isteyen bu filonun peşinde Pasifik Okyanusu’nu katletti. Kuzey Kutbu’nda pervasızca petrol aramak isteyen Shell’e parlak bir ışık tutmaya kararlı altı kişi, sonunda platforma tırmandı. Kuzey Kutbu’nda küresel bir koruma alanı çağrısına katılan milyonlarca insan da onlarla birlikte.

Bu yolculuğunun nasıl biteceğine ya da başarılı olup olmayacağını bilmiyoruz ama bu zorlu yolculukta tek başımıza olmadığımızı biliyoruz. Son güncellemeler için takipte kalın. İnsan sağlığını ve ekosistemi ciddi boyutlarda tehdit eden, yaşam süresini kısaltan kömürlü termik santrallere karşı, temiz enerjiyi seç. Zeytinlikleri maden ve kömür santrali yatırımlarına açacak yasa tasarısının geri çekilmesi için kampanyaya katıl!

Atıkların nasıl yönetileceğine dair yeterli bir çalışma bulunmuyor. Atıkların nerede tutulacağı; nasıl taşınacağı ve devamında da bu sürecin güvenliliğinin nasıl karşılanacağı konusu cevapsız bırakılmış durumda. Bu konuda Çevrecilik konusunda sivil toplum kuruluşlarına, çevre kulüp ve derneklerine tüm halk olarak el ele vermeliyiz. Ayrıca "Türkiye'nin kalkınması ve kendi enerjisini üreten bir ülke olması için bu santrale ihtiyaç var" iddiası tamamen yanıltıcı. Hammaddesi, teknolojisi, şirketi yerli olmayan bir nükleer santralle enerjide dışa bağımlılıktan kurtulamayız. Nükleer kumarını oynamak istemiyorsan, sen de nükleer mücadelesinde yanımızda ol. Ülkemizde mevcut ve bol olan rüzgar, dalga ve güneş bolluğunda kendi santrallerimize kurmalıydık. Gerçi yeni yeni anlaşılmaya başladı 1990lı yıllarda sesimiz duyurmaya çalıştığımızda yerel ve ulusal basında yazdığımızda bizleri gülmüşlerdi. Bu gün ilçemizin dağlarında rüzgar gülleri, geçte olsa kurulmakta buda bizleri sevindirmektedir. Yine 90 lı yıllarda asbestli su borularından su içmeyelim dediğimizde “akademisyen misin sen?” Diye güldüler. O gün gülenler yönetici oldu kendileri dağ suyu içmekteler. Huzur için 2005 yılında MOBESE kameralı çalışmaları yaptığımızda ne gerek var demişlerdi .)) Anlayanlar.

Biz yine de diyoruz ki;

YEŞİL TİRE, TEMİZ ÇEVRE, SAĞLIKLI İNSAN, GÜRÜLTÜSÜZ ŞEHİR, HUZURLU KENT İÇİN EL ELE.