Sigara içmek
Sigara içmek, önlenebilir hastalıklar ve ölümlerin ana nedeni olarak ilk sırada yer almaktadır. Sigara içen kişiler, içmeyenlere göre 2–6 kat fazla kalp krizi geçirme riskine sahiptirler. Bir günde içilen sigara sayısı arttıkça bu risk de artmaktadır. Sigara içmek sağlıklı bir hayat şansını ortadan kaldırmakta, ömrü kısaltmaktadır. Sigara içen kişiler içmeyenlere göre, 10 yıl veya daha erken sürede kalp krizi geçirme ya da diğer kalp rahatsızlıklarına yakalanma riskine sahiptirler. Sigara içmek aynı zamanda felç geçirme ihtimalini de arttırmaktadır.

Sigara içen kadınlar elbette sadece kalp hastalıklarına ve felce yakalanma riskine sahip değildir. Sigara, akciğer kanseri, meme kanseri, ağız kanseri, böbrek idrar yolu kanseri, rahim kanseri gibi pek çok kanserin ortaya çıkmasında da rol alır. Sigara içmek ayrıca, kronik obstruktif akciğer hastalığı (KOAH), bronşit, amfizem gibi kronik akciğer hastalıklarına yakalanmaya neden olur. Ayrıca kapalı alanlarda sigara içen kişiler, sigara içmeyen kişilerin ‘pasif içicilik yoluyla’ bu hastalıklara yakalanmasına da neden olmaktadırlar. Araştırmalar göstermektedir ki, evde ya da iş yerinde sigara içmek, sigara içmeyen birinin hasta olma riskini % 20–30 artmasına neden olmaktadır. Pasif içicilik özellikle bebekler ve çocuklar için çok tehlikelidir çünkü nefes problemlerine, kulak enfeksiyonlarına, astım krizlerine ve ani bebek ölümü sendromuna neden olabilmektedir. 
Türkiye’de her 5 kadından 1’i sigara içmekte ve bu sayı her yıl artış göstermektedir. Özellikle büyük şehirlerde sigara tüketimi hızla artmaktadır. Sigaraya başlama yaşının gittikçe düşmesi toplum sağlığını tehdit etmektedir. Sigara içmek gençler arasında yaygınlaşmaktadır. Gençlerde sigara kullanımı, akciğerin gelişimine engel olmaktadır.  Sigara içmeye erken yaşta başlamak, nikotine olan bağımlılığı arttırmaktadır.
Bütün araştırma sonuçları göstermektedir ki; sigara içmenin herhangi bir şekilde sağlıklı bir yolu yoktur! Düşük katran ya da düşük nikotinli sigara içmek hastalıklara yakalanma riskinizi azaltmaz ya da ortadan kaldırmaz. Tek güvenli yol ve tek yapılması gereken sigara içmemektir. 
 
Yüksek Tansiyon
Yüksek tansiyon veya diğer adıyla hipertansiyon, kalp rahatsızlıklarına, böbrek rahatsızlarına, kalp yetmezliğine, felce neden olan diğer bir ana risk faktörüdür. Kan basıncının yani tansiyonun olması gerekenden çok az bile yüksek olması bu riskin oluşmasına zemin hazırlamaktadır. Yüksek tansiyon dünyada her yıl 7,6 milyon kişinin ölümüne, 90 milyon kişinin maluliyet durumuna yol açmaktadır. 2004 yılı verilerine göre hipertansiyon, ülkemizde her 4 ölümden 1’nin nedenidir.
Yüksek tansiyona eşlik eden diğer faktörler; sosyo ekonomik ölçütler, egzersiz alışkanlığı, beslenme alışkanlığı, sigara ve alkol kullanımı, beden kitle indeksidir. Yetişkinler gençlere göre yüksek tansiyon açısından daha çok risk altındadır. Hayatımızı, yaşımız ilerledikçe bu riskin artacağını bilerek biçimlendirmeli, dengeli beslenmeli, spor yapmalı, alkol ve sigaradan uzak durmalıyız. Yüksek tansiyon rahatsızlığı ‘sessiz katil’ olarak isimlendirilmektedir çünkü çoğunlukla belirti göstermez. Bu nedenle çoğu insan yüksek tansiyon hastası oluncaya kadar, tansiyonun yüksek olduğundan haberdar değildir. 
Araştırmalar yüksek tansiyon hastalarının üçte ikisinin tansiyonlarını kontrol altında tutmadığını göstermektedir. İyi haber şu ki tansiyonunuzu kontrol altına almak için hala geç kalmış sayılmazsınız. Yeni tanımlanan ‘pre hipertansiyon’ kategorisi ile, yüksek tansiyon hastalığı riski altında olan kişilerin risk altında olduklarını öğrenmeleri ve bunu önlemek için adım atmaya başlamaları hedeflenmiştir. 

Tansiyon (Kan Basıncı) Nedir?
Kan basıncı, kanın atardamar duvarlarına yaptığı basınçtır. Bu basınç sayesinde kan, vücuttaki bütün organ ve dokulara ulaştırılır. Kan basıncı 120/80 gibi iki değer ile ifade edilir ve birimi mm/Hg’dır. Bu değerdeki ilk sayı, sistolik kan basıncını yani kalbin kasılarak vücuda kan pompaladığında kanın damarlara uyguladığı basıncı ifade eder. İkinci sayı diyastolik kan basıncını yani iki kalp atışı arasında kanın damarlara uyguladığı basıncı tanımlamaktadır. Tansiyon sık değişen bir değere sahiptir. Sağlık danışmanınız tansiyonunuzun ‘yüksek’ olup olmadığına karar verebilmek için farklı günlerde birden çok ölçüm yapmalıdır. Kan basıncı belirli bir süreden daha fazla pre hipertansiyon seviyesinin üstünde seyrederse ‘yüksek’ olarak adlandırılabilir.
Sağlıklı Günler Dileklerimle 

Çeviren: Figen SELLİ
Bilimsel danışman: Dr. Çiğdem SELLİ, E.Ü. Eczacılık Fakültesi Farmakoloji AD.
Kaynak: National Heart, Lung and Blood Institute publication no 07-2720.
http://www.turkhipertansiyon.org/