Benim itiraflarım meşhurdur, facebook sayfamdan takip edenler çok iyi bilir…Bu itiraf anneme gelsin…Annemle anlaşamadığınız sonuna kadar kapıştığım tek konu yaşımdır… Yenildim anne! itiraf ediyorum, vallahi de yenildim, yola geldim çok şükür…Annemin meşhur lafı “büyüt büyüt yaşını ilerde küçültürsün”.  Sonradan öğrendim ki; bu bir kadın geleneği, örfü ve adetiymiş. Evet, o ilerisi tam da bugünlermiş. Anneciğim, ben sadece küçültmüyorum ufaltıpta cebime bile koyuyorum artık…
          Etrafımdaki bazı bayanlara bakıyorum unutmuş gibiler bu adeti bu örfü,  içleri geçmiş, hayattan daha erken yaşlarında keyif almayı unutmuşlar. Daha nasılsınız demeden mutsuzluklar hastalıklar anlatılır olmuş, gözlerindeki fer kaçmış, uçmuş gitmiş…
          Hayatlarında bir numaralı yere şikayetler oturmuş…Zaman akmışta gitmiş avuçlarındanda, ruhları uçmuş bedenlerinin posası kalmış…Yapmayın böyle! enerjinizi düşürmeyin,  hareket berekettir,  hareket edin yavaş da olsa hızlı da olsa kadının genetiğinde var bol bol konuşun, ama konuştuklarınızı da icrata geçirin…Yaşadıklarınızın sizi yormasına izin vermeyin, siz yorun hayatı tutunun bir yerlerden…Dertse hepimizde var en az sizinki kadar…Saçlarınıza beyaz mı düşmüş? Ah canımmm kıyamam!!! Bizim de şakaklarımızda beyazlarımız var, gözlerimizin kenarında çizgiler, kazayaklarından bahsetmiyorum bile…
          Ama hepsinin en güzel ilacı o pahalı ilaçlar kremler yerine kocaman bir gülümseme…Yaşananlara hayatın sende bıraktığı her çizgide saklı yaşanmışlıklara inat kocaman bir gülümseme…
        Bizim aile zamana karşı inatçıdır, Star Wars da ne? Yıllar geçsede aynı yaşta kalmayı başaran kadınlarımız vardır bizim….Kaç yaşında olursan ol bakkala da gidecek olsan o ruj dudağa sürülecek …Şimdiye kadar hiç birinin ağzından yaşlandık lafı duymadım ben… Anneannem, Allah rahmet eylesin, doksanlarında iğne oyalı başörtüsü kulaklarının arkasında kelebek dudakları gözlerini süze süze “şu bacaklarımda ağrımaya başladı ama anlamıyorum neden” derdi…Annem oradan “Anne yaşlanıyor olmayasın” deyince, tam bir Osmanlı kadını olan anneannem gözlerini şöyle bir devirir “hadi ordan kim yaşlanmış ben seni cebimden çıkarırırm bodur tavuk her dem piliç” der ve bir kahkaha fırlatırdı…
         Teyzeme sorsanız onsekizbuçuk yaşında içi alınmış tavşan gibiyim der…Annem her doğum gününde kırkına giriyor…Bense hala çiçeği burnunda tam onsekiz yaşında…        
 KABAK ÇİÇEĞİ DOLMASI…
Nasıl keyifli bir yemeksin sen; yanına güzel bir de yoğurt; oh afiyet olsun…


KAÇ YAŞINDA OLURSAN OL, ÇİÇEĞİ BURNUNDA OL!!!
Hep derdim ki; “bir onsekizime geleyim, ah bir onsekizime geleyim”. Ne bekliyordum acaba? Klasik Türk ailesiyiz; ayrı ev, ayrı yaşam mı? Bir gülesim geldi yazarken bile. Onsekizimi katladım da koydum köşeye, öyle olmuyomuş canım o işler...
Hayat hızla akıyor, yirmili yaşlarım nasıl bitti nasıl aktı gitti avuçlarımdan gören var mı? Huuu!!! duyan var mı?
Otuzlar mı???
İlk otuzuma girdiğimde itiraf ediyorum otuz yıllık vücudum tekledi...Aaaa!!! bir şaşırdı, bir çöktü... Bir kendini beğenmeme, bir yaşlandım emareleri, bir huysuzluk...
Hop dedim! Ne oluyor, sen kendine gel dedim, daha ölmedik çok şükür...Sonra otuz bir, otuz iki otuz ü otuz dör otuz b gerisini sayamadım en son orda kaldım diyelim kibarca, kabalaşmayalım...
Ama içim hala ben bir onsekiz olayım size sorarım civarlarında, çiçeği burnunda... 
En güzel yaşmış otuz, en verimli, en doğurgan, en aklı başında, en bilen, en şımarık, en seven, en ukala ...
Otuzlar “en” leri doldurup taşırmakmış içine, keyfini çıkarmakmış yaptıklarının, yapacaklarının, doya doya kızmakmış, doya doya gülmekmiş hayata...Boşverin! bırakın yılları saymayı, ruhunuz nerede kaldı ona bakın....
Kız arkadaşınız var mı, anneniz babanız yanınızda mı, oğlunuz mu var kocanız mı? Şöööyle bir sarılın, ama illa da bir koklayın....
Ruhunuzu saran insanları alın hayatınıza, kederinizi kocaman bir gülümsemeye döndüren insanları sevin, kahkahanıza kahkaha katanlara öncelik verin, pozitif insanları toplayın enerjinizi yükseltin bırakın bütün burunlar çiçek açsın tam da otuzlarınızda, kırklarınızda, ellilerinizde, altmışlarınızda, yetmişlerinizde...AYNI ONSEKİZİNİZDE GİBİ...
PASTA TADINDA TATİLLER DİLERİM…