Herkes bir şeylerden dertli. Dertlerin çözümü aranmak yerine eleştiriler başlıyor. İnsanlık ölmüş , suskun yeniden dirilişi bekliyor.Yeniden konuştuğun da umut veren ,yürekleri serinleten ,insanlığın feryadını duyup buradayım  diyen o şanlı milleti bekliyor.
       Herkes  ümitsiz, dünyayı sadece belli güçlerin eline bırakmış  bir insanlık tablosu çizmiş. Sanki dünya beşten büyük değil.   Herkes onların ağzına bakıyor.11 Eylül olunca dünya velveleye veriliyor ,terörist ülkeler hemen ilan ediliyor. Fransa da  bir olay oluyor ,dünya ayakta …Peki mazlum ülkelerde  olan olaylarda dünya nerede.Bakın Arakan hala kan ağlıyor ,Irak hala huzur bulamadı ,Suriye keza öyle.Hele bir de İsrail’in yaptıkları dünya suskun. Ölen insanlık  değil sanki. 
         Peki bu kadar adaletsizliğe dur diyecek var mı? Herkes suskun.Çünkü onlar her alanda güçlü .Bizler ise  o güce baş kaldıracak kadar,güçlü değiliz.Ey ölmüş insanlık ,şu üzerindeki ölü toprağını bir silkele artık.Kalk ey yatmış olan yiğit .Kalk artık insanlığın bu sessiz feryadın güçlü bir ses ol.Bütün insanlık bu sesi duysun.Artık meydanlar yiğit görsün.İnsanlık artık yeniden dirilip o güzel günler yeniden yaşansın.
       O kutlu yolun yolcuları ,yeniden dünyanın hak ettiği adaleti bütün dünyaya bir kere daha olabileceğini göstersin. İnsanlık yeniden umutla geleceğe bakabilsin. Çocuklar babasız kalmasın ,yeniden mutlu güzel yarınlara el ele  koşalım.Yeniden bütün dünyayı kardeş yapalım.Yeniden gül devrini yaşayalım ve yaşatalım. Diyelim ki , bizler Hz. Âdem (as.) ve Havva annemizin çocukları olduğumuzu bir kere daha gösterelim. Dünyanın barış için de yaşabileceğini bütün dünyaya gösterelim. 
       Dünyanın özgürlük dediği , ama uygulamadığı hürriyeti biz gösterelim. Dünyanın hangi ülkesin de havra ,kilise cem evi ve cami   güzel yurdumun dışında nerede yan yana barış için de durabiliyor. Nerede insanlar huzur için de ibadet yapabiliyor. İnançlarından ötürü insanlar öldürülmediği tek yer evet güzel yurdum. Peki nerede o özgürlük diye nara atanlar.Nerede demokrasi diyip insanların haklarını kısıtlayanlar.Nerede güzel yaşayıp dünyanın dört bir yanını açlığa sefalete bırakanlar.Niye sesiniz çıkmıyor.Hani korkusuzdunuz. Hani her şeyi kontrol ediyordunuz. İşte hep susun .Bundan sonra kıyamete kadar da konuşmayın.
        İnsanlığı katlettiğiniz yeter.İnsanlık kıyametteki suru duyarcasına yeniden uyanıyor. Yeniden her yer çiçeğe bezeniyor. Yeniden her yer gelinliklerini giyiyor.Yeniden çocukların mutluluk gülüşlerinin çınladığı dileme geçiyoruz.Ey ölüler artık bırakın bu dirilen insanlığın önünde  engel gibi durmayın.Mezarlıklara benzeyen o evleriniz de ya oturun ya da gür nida ile yeniden kahraman olun.Hayat bize mezarlıkta geçirelim diye verilmedi.Ya kahramanca yaşarım,ya da ölürüm.Çünkü ben tasallutu kabul etmiyorum.
        Biz yıllarca kavli duamızı yaptık ,artık fiili duaya sıra geldi.Kimse bizi hafife almasın.Biz göklerde yazılı olana uyar ,zamanı gelince de onu gözümüz hiç kırpmadan uygularız.Kimse bizi denemeye kalmasın.Çünkü biz o süreci geçirdik.Ceddim 15 yaşında gidip şehit olmuşsa  bana ne olmuş ki  ölümden kaçacağım.Bugüne kadar susmuşsak bunun da bir sebebi var.Biz yer ve zaman gelince bizi kimse tutamaz.15 Temmuz da  o kutsi kahramanlar bir anda milletin içinde dirilip şahadet  şerbetini içip bu ülkenin bölünmez ve bir bütün olduğunu herkese gösterdiler.
         Bu millet kıyamete kadar İslâm’ın  ve hakkın kılıcı olacaktır, inşallah…Kudüs mahsundur ama mahsuniyeti gidecek Allah cc.izniyle yeniden İslam’ın başkenti olacaktır.Bu böyle biline…Zaman gelene kadar herkes oyalansın. İstikbal İslam’ın olacaktır.Güneş balçıkla sıvanamaz  vesselam.