“Varlığım Türk varlığına armağan olsun.”
        Bu gün tüketim mallarına yapılan Zamlardan, millete düzenlenen kumpaslardan, başarıymış gibi gösterilmeyi çalışılan fiyasko askeri operasyonlardan, Bayramlarımızın, mukaddesatımızın çalınmasından, toplumun tef gibi gergin bir atmosferde nefes almaya çalışmasından, yenen kul haklarından, yaramayan haramlardan, sahte imamlardan, din adına dinsizce verilen fetvalardan, insanı candan eden doktorlardan, dinden eden bezirgânlardan, malından eden hırsızlardan hiç bahsetmeyelim isterseniz değerli okurlar. Biz bunlardan bahsedince yukarılarda bir yerlerde koltukta nasıl göründüğünü merak eden koltuk düşkünü, her şeyin eskisi olmaya meraklı sözüm ona aristokratların zoruna falan gider nemelazım biz onları rahatsız etmeden, Sokrat’ın “At Sinekleri” gibi ısırmadan, etliye, sütlüye karışmadan, uyanmadan, uyandırmadan yazılarımızı yazalım, takdir etmek hep onların olsun!..

        Geçenlerde kendini büyük sanan miniklerden birisi dedi ki “Ne hukuku, adamları görmüyor musun?  Ne Mahkeme kararı dinliyor ne hukuk ne nizam astıkları astık, kestikleri kestik.” Ben bunu eleştirel anlamda değerlendirmiştim ancak ilerleyen zamanda bunun bir eleştiri değil, bir özenti olduğunu anlamam zor olmadı. Bu arkadaşımızda oturduğu koltukta galiba çok büyük göründüğünü sanıyor olmalı ki hukuk, kanun ve nizamdan daha üstün takdirde bulunabileceği kanaatine varmış ve istediği gibi asıp, kesme niyeti kendinde hâsıl olmuş olmalı. Ancak gözden kaçırdığı bir nokta var karşısındaki herkes cellâdına boyun eğer mi? Bu arkadaşımızın ve onunla aynı düşünenlerin anlaması için büyük harflerle ve kalın puntolu olarak yazacağım okuyucularım kusura bakmasın. “HAK VE ADALETİN,  HUKUK TERAZİSİNDE TARTILMADIĞI GÜN VİCDANLARDA TARTILMASI KAÇINILMAZDIR VE BU DURUMDA BEDEL ÖDEMESİ GEREKENLER ZALİMLER OLACAKTIR.”
        Eğer hukuk mekanizması gün gelir güçlüden, nüfuzludan ve varlıklıdan yana işletilecek olursa mazlumların da Allah’ ının olduğunu kimse unutmasın.  Hak ve adaletin mazlumların vicdanında tartılmaya başladığı zamanlar genelde geceleri ve İnsanın olmadığı, şeytanın bol olduğu yerler olur ve “Zalimin zulmü varsa mazlumun da gecesi olur, azapta Şeytan mutlaka lazım olur” O yüzden bu bir uyarı olsun yanlış yapan varsa ders çıkartsın ki Adalet Hukuk Terazisinde tartılmaya devam etsin aksi takdirde mazlumun vicdanı toleranslı olmayabilir. 

        Başlangıç günlerinde Ulu Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK “Adliyemizin emin olduğumuz yüksek iktidarı sayesindedir ki Cumhuriyet mukadder tekâmülü takip edebilecek ve her türlü sekil ve kılıktaki tecavüzlere karsı vatandasın hukukunu ve memleketin nizamini masum tutabilecektir.” Diyerek konuyu ne kadarda hâkim özetlemiş değil mi değerli okurlar.
        Tanrı bu milletin adil yönetildiği günleri bitirmesin. Bu vesile ile 100. yılında milletimin Çanakkale Zaferini kutlar, bu topraklar için toprağa düşmüş şehitlerimizi, bu vatan için mücadele etmiş gazilerimizi minnetle yâd ederim. Hoşça kalın Sağlıcakla kalın.