Basına yapılan deklarasyonda, mültecilerin Tire’ye yerleştirilmesi durumunda yaşanacak sıkıntılarla ilgili kaygılar dile getirildi ve yetkililere sorular yöneltildi. Yapılan deklarasyonda şunlar söylendi.

TİRE KIRSALINA 3 BİN İLE 20 BİN ARASINDA SURİYELİ YERLEŞTİRİLECEK Mİ?
“Son üç aydır yoğun olarak almış olduğumuz duyumlar neticesinde Tire kırsalına 3.000 ila 20.000 civarında Suriyeli mülteci yerleştirileceği konusu bizleri tedirgin etmiştir. Yaptığımız araştırmalarda bu duyum yetkili makamlarca doğrulanmamış olsa da böyle bir olayın gerçekleşmeyeceği garantisi de verilmemiştir. O yüzden her şey oldubittiye getirilmeden Bölge toplumunun değişik kesimlerinden temsilcilerin bir araya gelerek oluşturduğu Kuvayı Milliye Platformu olarak bu deklarasyonu yayınlama gereği duymuş bulunmaktayız. Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

Biz savaş yaşayan bir toplumu öteleyecek bir millet değiliz, kaldı ki bu bizim kültürümüze de terstir. Ancak Türkiye Cumhuriyeti zaten sınırlarını açmışken, Suriyeliler için Devletimiz tarafından kamplar oluşturulmuşken, yemesini, içmesini, her türlü ihtiyacını bu kamplarda karşılarken bununla yetinmeyip Devlet tarafından açılan kamplar yerine Türkiye’nin en gözde illerine ilçelerine yerleşmeyi fırsat saymak, kimse kusura bakmasın açıkgözlülüğün en alasıdır. Biz zaten Millet olarak kendi sorunlarımızla baş başayız. Burada belirtmekte fayda var, kendi insanımızın bu gün en büyük sorunundan biri işsizliktir. Kendi vatandaşımızın işsizlik sorununa çözüm bulunamamışken Suriyeli mültecilerin kayıt dışı çalışması ya da ucuz çalıştırılması asla müsaade edilemez. Bunu herkesin bilmesini istiyoruz. Bu açık bir uyarıdır.

Bu gün görüyoruz ki Devletimizin çadır kentlerde, konteynır kentlerde verdiği her türlü imkâna rağmen sınır bölgelerinden alınarak buralara yerleştirilmeye çalışılan Suriyeliler bazı sorunları da birlikte getirecektir. Bizler bölgemiz kırsalında veya sokaklarında başıboş, ne yaptığı belirsiz dolaşan Suriyeliler görmek istemiyoruz. Tire’de bizler peçete satan, ışıklarda cam silen, dilenen, yok pahasına çalışıp başkalarının haklarını gasp eden, sokaklarda anlamsızca gruplar halinde dolaşan insanlara alışkın değiliz. Tire bir huzur kentidir. Gelen bu insanların ileride kentimiz için oluşturacağı sorunlar ortadadır. Biz bu sorunların neler olabileceğini ülke genelinde yaşananlardan biliyoruz. Gasptan tutun da cinayetlere, fuhşa, çocuk tecavüzlerine varıncaya kadar birçok çirkinlikleri yaşayacağımızın farkındayız. Bu savaştan kaçanların Suriye’ye ne zaman dönecekleri ya da dönüp dönmeyecekleri bile belirsizdir. Herkes kendi çevresinden sorumludur, bu insanlar ilçemizde ileride ahlaki, ekonomik ve asayiş sorunları oluşturacaktır. Bakınız Ülkenin değişik yerlerinde bu gün Suriyeliler tarafından cinayetler işlenmekte, Terör örgütlerine bombacı yetiştirilmekte, bebekler tecavüze uğramakta, kadınlarımız kızlarımız saldırıya uğramakta, gasplar hırsızlıklar yapılmaktadır. Suriye savaşı başladığında ilk yardıma koşan kapılarını, sınırlarını ardına kadar açan bir ülkeyiz, gıdadan yiyeceğe kadar birçok konuda bu insanlara el uzattık, ancak biz ilçemizde Suriyeli istemiyoruz. Bizim çocuklarımız Tire’de istedikleri saatte sokağa çıkabilme özgürlüklerine devam etmelilerdir. İlçemizdeki huzur ve sükûnet ortamını yok edecek hiçbir olaya fırsat vermeyeceğiz. Suriyelilere ve onları Tire’ye taşıma gayreti içerisinde olacak olanlara sesleniyoruz, ‘Devlet’in kurduğu ve giderleri Türk Milleti tarafından karşılanan, her türlü imkâna sahip kamplarda barınacaksınız.’ Aksi durumlar gerçekleşen şehirlerin yaşadığı sorunlar ortadadır. Bugün birçok ilimizde sırf bu sebeplerle insanlar tedirgin yaşamaktadır, ekonomik, ahlaki, huzur ve asayiş sorunları vardır. Bu ilçede biz yaşıyoruz, gelecekte de çocuklarımız yaşamaya devam edecek, bu ilçenin mevcut ortamını kimsenin bozmasına fırsat vermeyeceğiz ve bedeli ne olursa olsun Tire bir mülteci şehri olmayacak. Buradan Tire halkına da sesleniyoruz; devletimiz Suriyeliler için gerekli özveriyi fazlasıyla göstermiştir, insaniyet adı altında acıyarak kucak açılan her mülteci Tire’mizin işsiz gençlerinin haklarını gasp, huzur ortamını bozacak altyapının oluşması ve çocuklarımızın geleceğini ipotek altına alması demektir. Ucuz işçi çalıştırma mantığıyla hareket edenleri de uyarıyoruz, kendi insanımız açken, işsizken, yoksullukla mücadele ederken üç kuruş az ödeyerek, işçilikten kar etmek hedefinde olanların yasal olarak karşılarında olacağımız bilinmelidir.”

Editör: Haber Merkezi