Karabağlı yaptığı açıklamada, işçilerin neden hayır demesi gerektiğini maddeler halinde sıraladı.

Baş temsilci Karabağlı’nın açıklamasında şu ifadeler yer aldı;

“16 Nisan’daki anayasa değişikliği referandumunda tercihimiz bir parti veya lider olmayacak. Bu kez mesele işçilerin hakları bu kez mesele memleket meselesi. İşçilerin ve memleketin geleceği için biz işçiler olarak hayır diyoruz.

Meclisin yargının ve hükümetin yetkilerini tek bir kişide toplayacak bir sistem demokratik değildir. Demokrasi için hayır.

İşçilerin hakları tek bir kişinin kararına bırakılırsa haklarımızı meydanlarda mahkemelerde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde grevlerde savunmak ve kazanmak zorlaşacak. İşçilerin hakları için hayır.

Bu anayasa dayatması toplumu kutuplaştıracak. Halkı bölecek. Kardeşlik ve barış için hayır.

Halkın büyük bölümünün kabul etmediği veya içine sinmeyen bir anayasa istikrarsızlığı ve kaosu arttırır. Kaos ve istikrarsızlık ekonomik kriz demektir. İşçinin belinin bükülmesi demektir. İnsanca yaşamak için hayır.

Anayasa teklifi bir kişiye tek bir imzayla sendikaları kapatma, grevleri yasaklama, kıdem tazminatlarını kaldırma, toplu iş sözleşmelerini askıya alma haklarını bile ödemeden istediğini işten atma yetkisi veriyor. Ekmeğimiz için hayır.

Kıdem tazminatını ve iş mahkemelerine başvuru hakkımızı ortadan kaldıracak yasal düzenlemeler referandumdan sonra gündeme gelecek. Bu yasal düzenlemeler yeni anayasanın verdiği yetkilerle mecliste bile görüşülmeden tek imzayla çıkartılabilir. Kazanılmış haklarımızı korumak için hayır.

Taşeron işçiler yıllardır her seçim öncesinde kadro vaadiyle oyalanıyor. Güvenceli iş hakkımız için hayır.

Anayasalar toplumsal sözleşmedir. Toplumun büyük çoğunluğu ücret gelirleriyle yaşarken, işçilerin haklarını içermeyen bir anayasa kabul edilemez. İşçilerin taleplerinin de olduğu bir anayasa için hayır.

İşçiler olarak daha önce hangi partiye oy vermişsek verelim, ülkeyi yönetenlere emeğin haklarını görmezden gelenlere hep beraber bir uyarıda bulunma şansımız var. Türkiye’nin işçiler için bir cehenneme dönüşmemesine hep beraber hayır diyelim.

İşsizlik hızla artarken milyonların iş bulmasını değil, tek bir kişinin işini dert edenlere hayır diyelim.

Dünyada ücretler açısından en altlarda olmaya, çalışma saatleri açısından en tepede olmaya hayır diyelim.

Kıdem tazminatını kaldırma planlarına hayır diyelim.

15 yılda 17 bin işçinin çalışırken ölmesine hayır diyelim.

Kiralık işçilik adı verilen köle ticaretine ve taşeron köleliğine hayır diyelim.

Grev yasaklarına ve sendikalı olmanın önündeki engellere hayır diyelim. Biz borçlanarak yaşarken, zorunlu BES dayatmasına hayır diyelim.

İşsizlik fonunda biriken ve işsizlere ödenmeyen paraların yani işçilerin parasının teşvik ve varlık fonu adı altında patronlara peşkeş çekilmesine hayır diyelim.

Bugüne kadar tek bir partide birleşemeyen biz işçiler, haklarımızı korumak için birleşip hayır diyerek gücümüzü gösterebiliriz. İşçiler gücünü gösterdiğinde bu ülkede artık hiçbir iktidar, işçilerin haklarına, işçilerin taleplerine kayıtsız kalamaz. İşçiler gücünü göstermeli, hayır demeli. “

Editör: Haber Merkezi