Karaman’ın Ermenek ilçesinde yaşanan maden kazasıyla ilgili basın açıklaması yayınlayan Eğitim Sen Tire Temsilciliği, işçilerin, kölelik koşullarında çalıştırılmanın ve daha çok kar etme isteğinin bedelini ödemeye devam ettiğini vurguladı. 

Ercan ÇELİK

Karaman Ermenek’te madende meydana gelen su baskını sonucu 18 maden işçisi madende mahsur kaldı. İşçilerden hala daha haber alınamazken, kurtarma çalışmaları sürüyor. Soma maden faciasının ardından tüm ülkeyi derinden üzen Karaman Ermenek’teki bu kaza ile ilgili de çeşitli çevrelerden tepkiler gelmeye devam ediyor. 

Eğitim Sen Tire Temsilciliği konuyla ilgili yazılı basın açıklaması yayınladı. Açıklamada, özetle şu ifadeler yer aldı; 

“İşçiler 19 Yüzyıl Kölelik Koşularında Çalıştırılmanın ve Daha Çok Kar Etme İstediğinin Bedelini Ödemeye Devam Ediyor!
    14 Mayıs 2014 tarihinde SOMA da yaşanan maden cinayeti  sonucunda 301 maden emekçisinin acısını hala yüreğimizde yaşarken, sözüm ona maden işçilerinin çalışma koşullarını düzeltmek ve maaşlarında ekonomik yönden iyileştirme yapmak amacıyla 4 ayı geçkin süreden beri yasa çıkartmak için uğraşılmaktadır. ( onların tabiriyle torba yasa)  Sonunda çıkan yasa işçilerin çalışma koşullarını düzelmek için değil, AKP hükümetinin her zaman kolladığı yandaş patronların daha çok kazanması için çıkarılan yasalar olmuştur. Bu yasalar, ilk kurbanlarını yine halkın çocuklarından çıkarmıştır. Karaman İlinin Ermenek ilçesinde Has Şekerler Madencilik Ltd. Şti. ait ocakta çalışan 18 emekçi insanımız kömür madenini su basması sonucu, hala yerin altında yaşam mücadelesi vermektedirler.  ( Şirket AKP Güneyyurt Eski Belediye Başkanına ait)
      Son yıllarda Türkiye`nin dört bir yanında meydana gelen ve çok sayıda işçinin hayatına mal olan maden kazaları peş peşe yaşanması kesinlikle tesadüf değildir. Madenlerdeki çalışma koşulları işçilerin can güvenliğini tehdit eder boyutlara ulaşmış olmasına rağmen, işçilerin göz göre göre ölüme gönderiliyor olması dikkat çekicidir.
       Soma`da yaşanan ve resmi kayıtlara göre 301 işçinin hayatına mal olan maden faciasının ardından, Karaman`da yaşananlar, yasal yükümlülüklerini yerine getirmemekte direnen maden sahiplerinin, en temel işçi sağlığı ve iş güvenliği konusunda atılması gereken adımları atmadığını göstermektedir.
       Türkiye`de özellikle son yıllarda yaşanan ve her yıl ortalama binden fazla işçinin hayatını kaybetmesine, on binlercesinin iş göremez derecede yaralanmasına yol açan karanlık tabloyu "iş kazası" kavramı ile açıklamak artık mümkün değildir.
      Madenlerde kazaların yaşanmaması için alınması gereken önleyici tedbirlerin maliyet olarak görülmesi can kayıplarının yaşanmasının temel nedenidir. İşçilerin kanından beslenen mevcut sömürü düzeni, işçilerin çalışma koşullarını tam bir cehenneme çevirmekte, bu durum inşaatlarda, madenlerde yeni iş cinayetlerine zemin hazırlamaktadır.
      Tüm bunlara rağmen yaşanan iş cinayetlerini "kader" , "fıtrat" diyerek geçiştirmeye çalışan,  dava açılmasını engellemek için ölen işçilerin ailelerine kan parası verilmesini bile öven bir Çalışma Bakanından ve hükümetinden emekçiler aleyhine olan bu tabloyu değiştirmesi elbette ki beklenemez. Çünkü her yaşanan iş cinayeti AKP Hükümetinin işçi sağlığı ve güvenliği için tedbirler almayı, denetimleri artırmayı, katliamların sorumlularını en ağır şekilde cezalandırmayı değil, tam tersine unutturarak, kanıksatarak sömürü çarkının devamını sağlamayı ilke edindiğini tartışmasız bir biçimde ortaya koymuştur.
         Öte yandan işçilerin kanından beslenen taşeronlaştırma, sendikasızlaştırma başta olmak üzere çalışma yaşamını gittikçe daha güvencesiz hale getiren sistem sürdükçe iş cinayetlerinin devam edeceği açıktır. Bu nedenle Eğitim Sen olarak tüm emek örgütlerini çalışanları 19. Yüzyıl koşullarına iten koşullara karşı mücadeleyi yükseltmeye çağırıyor,  madende mahsur kalan işçilerin en kısa sürede kurtarılması için her türlü olanağın seferber edilmesini ve olayda ihmali bulunanların hesap vermesini talep ediyoruz.”
 
Editör: Haber Merkezi