Geçmişinde birçok askeri darbe, yarı darbe, muhtıra gibi demokrasi ve hukuk dışı yaşanmışlıkların olduğu ülkemizde, dün gece bir darbe kalkışması yaşandı. Gece saat 22:00 sıralarında medyada haber olarak görülmeye başlanan darbe kalkışması, yaklaşık 10 saatlik bir direniş ve mücadelenin ardından püskürtüldü. Devlet içerisinde örgütlenen Paralel Devlet Yapılanması (PDY) üyesi ordu mensubu bir grup general, subay ve astsubay dün gece emirlerindeki askerler ile tank, zırhlı araç ve kamyonlar eşliğinde kışlalarından çıktı, Ankara ve İstanbul illerinde kilit önemdeki bina, merkez, yol ve köprüleri tutup kuşattı. 

Vatandaşların televizyon kanallarından görüp duydukları ve büyük şok yaşadıkları bu kara tablo ile ilgili bilgiler hızla birçok yoldan yurt genelinde yayıldı. İnsanlar, gece boyu uyumadı ve bu önemli gelişmeyi takip etti. Ankara, İstanbul’un dışında Sakarya, Bursa, İzmir gibi bazı illerde de bu gelişmelerle bağlantılı hareketlilikler yaşandı. Onun dışında diğer illerde darbe emaresini gösteren belirgin bir örnek yaşanmadı.

Türkiye’nin teyakkuzda olduğu, uyanık olduğu dün gece ilçemiz Tire oldukça sakindi. Tire’de sakinliği bozan hareketlilikler; banka ATM’leri önündeki kalabalık, benzin istasyonlarındaki kuyruklar ve o saatte çalışan ekmek fırınlarındaki yoğunluk oldu. Darbe kalkışmasının duyulmasından bir süre sonra Orta Park (Cumhuriyet Meydanı) ve Şehitler Parkı önünde kısa süreliğine toplanan bazı gruplar, bir süre sonra dağıldı. İlçedeki gelişmelerle ilgili bilgi aldığımız emniyet güçleri, Tire’nin sakin bir gece geçirdiğini, asayişin berkemal olduğunu söylediler. Darbe gecesinin akabinde gündüz saatlerinde bazı esnaf üyelerinin dükkanlarına Türk bayrağı asarak darbecilere tepki gösterdikleri görüldü.

Darbe girişiminin yapıldığı gecede yaşanan bir diğer dikkat çeken konu ise gece saat 02:00 sıralarında camilerden sela okunması ve sonrasında ise sabah ezanına yakın bir saatte Kur’an-ı Kerim okunması olayı oldu. Vatandaşların merakını cezbeden bu gelişmenin sebebi daha sonra televizyonlardan yapılan haber ile anlaşıldı. Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’in talimatı ile yurt genelinde tüm camilerde darbeye karşı halka destek ve moral verilmesi amacıyla bunların yapıldığı öğrenildi.

Darbe kalkışmasının yapıldığı geceyi Tire’de hareketli geçiren noktalardan biri de AK Parti ilçe merkezi oldu. İlçe Başkanı Mehmet Çeltikcoğlu ve yönetim kurulu üyeleri başta olmak üzere, birçok partili vatandaş, parti binasına gelerek sabahladı. 

AK Parti Tire teşkilatı olarak ‘Demokrasi Nöbeti’nde oldukları ifade eden İlçe Başkanı Mehmet Çeltikcoğlu, şunları söyledi: “Yaklaşık 3 yıldır Paralel Devlet Yapılanması (PDY) terör örgütüne karşı yürütülen mücadelenin ne kadar haklı bir mücadele olduğu dün gece yaşadığımız darbe girişimi ile bir kez daha net bir şekilde görüldü. 

Gezi olayları, 17 ve 25 Aralık darbe girişimleri v.s. gibi hamlelerle bir türlü başaramadıkları hedeflerini, ordunun içinde bulunana bir avuç paralelci dün gece milletin iradesine darbe yapmaya kalkışarak bir kez denediler. 

Fakat milletimiz bu kirli ve hain sürece seyirci kalmadı. Demokrasisine, iradesine, ülkesine ve ordusuna sahip çıkan milletimiz PDY mensuplarının darbesine el koydu. Çok şükür demokrasimiz akamete uğramadı. Halkın oyları ile seçilmiş olan Hükümetimiz ve Cumhurbaşkanımız görevinin başındadır. AK Parti Tire Teşkilatı ve Tire halkı olarak bizler gece boyu sürdürdüğümüz ‘Demokrasi Nöbetimizi’ bu gece de sürdüreceğiz.”

Öte yandan AK Parti İlçe binasında ilginci ve dikkat çekici bir olay daha yaşandı. Kurtuluş Savaşı yıllarından kalma olduğu ifade edilen Tire’nin Yunan işgalinden kurtulduğu gün göndere asılan tarihi Türk bayrağı AK Parti İlçe binasında asıldı. 

Tarihe tanıklık eden orijinal bayrağı elinde bulunduran koleksiyoner Bayram Kaplan bayrağın kendisine Hüseyin Salahi Çiloğlu’nda geçtiğini söyledi ve Çiloğlu’nun dedesi olan Müftü Hüseyin Efendi’ye ait olduğunu ifade etti.

ŞENOYAR, “HER TÜRLÜ DARBE GİRİŞİMİNE KARŞIYIZ” 

Yapılan darbe girişimi ile ilgili olarak konuşarak kısa bir değerlendirme yapan Cumhuriyet Halk Partisi Tire İlçe Başkanı Hakan Şenoyar, şunları söyledi: “Öncelikle, CHP olarak biz her türlü darbe girişimine karşıyız.  Darbe yapana da yaptırana da karşıyız.  Fakat bu darbe girişiminde akıllarda soru işareti bırakan, şaibeli durumlar var gibi.  Gerçek bir darbe mi yoksa değil mi bunu ilerleyen günlerde daha net bir şekilde göreceğiz. Genel olarak şunu söyleyebiliriz. Darbeler bu ülkeye hep kaybettirdi. Şunu da söylemeliyim. Biz askeri darbelere karşı olduğumuz gibi, sivil darbelere de karşıyız. Şimdi bazıları sivil darbe olur mu diyebilir. Sivil darbe, başta bulunan sivil yöneticilerin kendisinden olmayana, azınlıkta kalanlara baskı ve darbe yapması demektir.”

DURAN, “EN KÖTÜ HUKUK NİZAMI, EN İYİ İHTİLALDEN DAHA İYİDİR”

Milliyetçi Hareket Partisi Tire İlçe Başkanı Atakan Duran, darbe girişimi ve sonrasında ki gelişmelerle ilgili olarak şunları söyledi: “Dün gece yaşanan acı olaylar nedeniyle tüm milletimize geçmiş olsun . Şehitlerimize Allah`tan rahmet, kederli ailelerine başsağlığı, yaralılarımıza acil şifalar diliyoruz. Türkiye laik, demokratik, sosyal bir hukuk devletidir. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş felsefesi, Atatürk ilkeleridir. Demokratik ülkelerde seçimle gelen hükümetlerin halk desteğini yitirdiğinde seçimle gitmesi demokrasinin gereğidir. Rahmetli başbuğumuz Alparslan Türkeş’in dediği gibi, ‘En kötü hukuk nizamı, en iyi ihtilalden daha iyidir’. Biz hareket olarak, her türlü darbeye, darbe senaryosuna, darbe tiyatrosuna karşıyız. Darbenin her türlüsüne karşıyız. Darbe sadece ‘bir kısım silahlı kuvvetin yönetime el koyması demek’ değildir. Bunu bahane edip, 12 saat içerisinde ülkenin tüm hukuksal kuruluşlarına müdahil olmak, tek kalemde 2745 hakimin açığa alınması da bir başka darbe çeşididir. Hukuka darbedir ! 

Darbe yanlıştır. İktidarların bunu bahane ederek, kendilerine yakın görmedikleri kadroları, hukuki bir gerekçe olmaksızın, tasfiye etmeleri de yanlıştır. Bu ülkede hukuk varsa, hepimiz için vardır. 

Bizim bakış açımızda, dün gece Türkiye Cumhuriyeti’nin kalbi olan ‘Gazi Meclisi’ bombalayan zihniyetle, üstlerinden aldığı emirle gittiği Boğaziçi köprüsünde silahını bırakıp teslim olan 20 yaşındaki vatan evlatlarına kemer ile saldırıp linç etmeye çalışan, pala ile öldüren zihniyet arasında hiçbir fark yoktur. Savaş zamanın da teslim olan düşman askerine bile misafir muamelesi yapan  Büyük Milletimize hiç yakışmayan bu vahim olayların faillerini ve darbe girişiminde bulunanları eshefle kınıyoruz. Maalesef gördüğümüz kadarıyla dün gece Boğaziçi köprüsünde yaşananlar bize geçmişte Menemen’de yaşanan Kubilay olayını hatırlatmıştır. Gücü, 20 yaşındaki silahsız vatan evlatlarına yeten bu zihniyeti cesaretleri varsa enerjilerini İstanbul’da birçok üzücü terör eylemi gerçekleştiren terörist örgütlere harcamalarını tavsiye ederiz. Yaşanan olayların ülkemizde suçu olmadığı halde tüm Türk Silahlı Kuvvetler personeline karşı bir ayıklama, sürek avı haline dönüşmüş olmasını kaygıyla izliyoruz. Unutmayalım ! Bir grup kendini bilmez yüzünden ülkemizin koruyucusu Türk Silahlı Kuvvetlerimizin tamamının suçlu görülmesi büyük bir hatadır. M. Akif ‘in dediği gibi ‘Allah bu Millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın’”.

HABER VİDEOSU: